Grizu faciasında ilk karar

Grizu faciasında ilk karar
16 Mayıs 2013 16:35

Zonguldak’ta, 30 madencinin ölümüyle sonuçlanan 17 Mayıs 2010’daki grizu patlamasında, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ve taşeron firma Yapı-Tek aleyhine açılan tazminat davalarından ilki, facianın 3’üncü yıl dönümünde sonuçlandı

Mahkeme, asıl işveren TTK ile alt işveren Yapı-Tek’in, ölen işçilerden Sabri Özdal’ın eşi Aysun Özdal’a 40, çocukları Faruk Erdem ve Talha Görkem’e ise 30’ar bin lira olmak üzere toplam 100 bin lira tazminat ödemelerine hükmetti.TTK Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında yerin 540 metre altında meydana gelen grizu patlamasında, ocakta galeri açma çalışmalarını yürüten taşeron firma Yapı-Tek’te çalışan 30 maden işçisi öldü. Facia ile ilgili TTK ve Yapı-Tek’te çalışan 28 sanığın tutuksuz yargılandığı ceza davası sürerken, ölen işçilerin yakınları kurum ve taşeron firma aleyhine tazminat davaları açtı.

220 BİN LİRA MANEVİ TAZMİNAT İSTEDİ

Ölen işçilerden Sabri Özdal’ın eşi Aysun Özdal da avukatı aracılığıyla açtığı manevi tazminat davasında kendisi için 80 bin, eşi öldüğünde 40 günlük olan oğlu Faruk Erdem ve 2 yaşında olan oğlu Talha Görkem için 70’er bin lira olmak üzere toplam 220 bin lira tazminat talep etti. Zonguldak 1’inci İş Mahkemesi, facianın 3’üncü yıl dönümünde tazminat davasını karara bağladı.

Aysun Özdal’ın katılmadığı duruşmada TTK avukatı, Zonguldak 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden ceza davasının talep ettiği 5’inci bilirkişi raporunun beklenmesini istedi. Yapı-Tek avukatı ise ölen işçilerin mirasçılarının şirket aleyhine 100’e yakın maddi ve manevi tazminat davası açtığını hatırlatarak, müvekkil şirketin mahvına (yok olmasına) sebebiyet verecek nitelikte tazminata hükmedilmemesini talep etti.

EŞ VE 2 ÇOCUK İÇİN TOPLAM 100 BİN LİRA TAZMİNAT

Mahkeme heyeti, TTK ve taşeron firma Yapı-Tek’in, Aysun Özdal için 40, çocukları Faruk Erdem ve Talha Görkem için ise 30’ar bir lira olmak üzere toplam 100 bin lira manevi tazminat ödemelerine hükmetti. Gerekçeli kararın daha sonra açıklanacağı belirtilirken, TTK ve Yapı-Tek’in, Yargıtay’ın kararı onaması halinde söz konusu 100 bin liralık tazminat bedelini yarı yarıya ödeyeceği bildirildi.

‘BELİRLENEN TAZMİNAT, ACILARI KARŞILAMAKTAN UZAK’

Ölen işçilerin yakınlarının avukatlarından Ünal Demirtaş, “kararın beklentilerini karşılamadığını söyledi. Demirtaş, Belirlenen manevi tazminat müvekkilerin acılarını, üzüntülerini karşılamaktan çok uzak. Benzer olaylarda AİHM kararları karşılaştırıldığında verilen tazminat son derece düşük kalmaktadır. Avrupa hukukunda bu tür kazalar sonrasında 200-250 bin euro gibi manevi tazminat rakamları takdir edilirken, böyle bir tazminat verilmesi hukuka olan güveni de sarsmıştır. Manevi tazminat, ölenlerin acısını bir nebze azaltmasının yanında, böyle kazalar olmaması için caydırıcı da olmalıdır” dedi.

CEZA DAVASINDA 5’İNCİ BİLİRKİŞİ RAPORU BEKLENİYOR

Facianın 3’üncü yıl dönümünde ceza davası ise hala sonuçlanmadı. Aralarında dönemin Karadon Müessese Müdürü İsmail Güner ile Yapı-Tek ortaklarından Halim Köse ve şantiye şefi Kadir İpek’in de bulunduğu tutuksuz 28 sanık hakkında ‘Birden çok kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak’ suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davada 5’inci bilirkişi raporu bekleniyor.

Zonguldak 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2 ay önce görülen duruşmada ölen işçilerin yakınlarının avukatları, İstanbul 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce hazırlanan 4’üncü bilirkişi raporuna itiraz etti. Avukatlar, raporda sadece Halim Köse ve İsmail Güner’in kusurlu bulunup, diğer sanıklara kusur verilmemesinin yanlış olduğunu savundu. Mahkeme heyeti de söz konusu raporda kusurlu sayılan davranışların somut olarak gösterilmediği gerekçesiyle yeni bilirkişi raporu hazırlanması için dosyanın İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi. Mahkeme, uzman akademisyenlerden oluşturulmasını istediği yeni bilirkişi heyetinin, daha önce hazırlanan 4 rapor arasındaki çelişkileri giderecek şekilde rapor hazırlamasını istemişti.