Bugün Genelkurmay cephesinden gelen iki açıklama okuduk.

Birincisi Akşam Gazetesi’nden İsmail Küçükkaya’nın spor yaparken tesadüfen karşılaştığı Genelkurmay Başkanı Özel ile yaptığı sohbet.
 
İkincisi de Genelkurmay İletişim Daire Başkanı Baki Kavun’un Fikret Bila’ya yazılı olarak yaptığı anlaşılan resmi açıklama.
 
Necdet Özel’in tesadüfi bir karşılaşmada spontane olarak söylediklerinde de dikkat çekici olanlar olsa da, esasen GK İletişim Dairesi’nden yapılan resmi açıklamayı temel alacağım.
 
Zaten bu tür açıklamalar GK Başkanı’nın çizdiği çerçevede yapıldığı için de yeterince temsili.
 
Şimdi soru şu…
 
İletişim Daire Başkanı Baki Kavun’un yaptığı açıklamalar Hükümet ile koordineli mi?
 
Yani, Hükümet mi Genelkurmay’a, “Bir açıklama yapın” dedi veya Genelkurmay Hükümet’e, “Biz bir açıklama yapsak iyi olur” dedi de, açıklamanın inisiyatifi Genelkurmay’da mı?
 
Kanımca ikinci şık geçerli; açıklamanın inisiyatifi ve içeriği tamamen Genelkurmay’dan.
 
Çünkü Genelkurmay açıklamasının içeriği Hükümet’in anlattıkları ile tam olarak uyuşmuyor…
 
Şöyle ki…
 
Genelkurmay İletişim Dairesi, “uçağımızın füze ile düşürüldüğünü kesin olarak gösteren kayıt var mı?” sorusuna karşılık, “Bir füze görüntüsü yok.” cevabını vermiş.
 
Uçağın kalan parçaları denizin dibinden çıkarıldıktan sonra nihai bir açıklama yapılabileceği de ilave edilmiş gerçi ama…
 
Başından beri uçağın füze ile düşürüldüğünü her yerde söyleyen Hükümet’in tezini destekleyici en ufak bir söz olmadığı gibi, aslında çok dikkatli bir biçimde Hükümet’in bu açıklamasına kontra bir ifade kullanılmış.
 
Ki…
 
Kanımca Genelkurmay Hükümet ile olan mesafesini ortaya koyduğu birçok açıklamayı…
 
Önce Başbakan Erdoğan’a makul bir gerekçe göstererek açıklama izni aldıktan sonra, yaptığı açıklamanın içine çok dikkatli ve cepheden olmayan ifadelerle Hükümet’e olan mesafesini ve kendi bakış açısını da koyuyor.
 
Örneğin son durumda Baki Kavun’un bu açıklamanın sebebini, “kamuoyunun kaynağı belli olmayan bilgi ve yorumlara itibar etmemesi ve doğru bilgiyi GK açıklamalarından alabileceği” olarak vurgulaması Hükümet’ten izin alırken bunun ön plana çıkarıldığını ancak yapılan açıklamada Hükümet’in tezlerine aktif bir destek çabasının değil, TSK’nın kendi değerlendirmelerinin olduğu, hatta Hükümet’in füze tezine mesafe koyulduğu görülüyor.
 
Ayrıca bir de, Necdet Özel tesadüfi karşılaşamlarında konuştuğu İsmail Küçükkkaya’ya iki lafın birinde, “Siyasi konularda konuşmuyorum” dese de, “Bırakalım ülkeyi bölsünler mi” sözleri bile tek başına makro siyasal bir özellik taşıyor.
 
Ki, tüm hukuk devletlerinin devlet kurumlarının da makro siyasal özleri vardır.
 
Ve, bu noktalara siyasi kamuoyu her zaman iyi dikkat etmeli ve doğru anlamalı kanımca.
 
Bir de şunu diyeceğim ki, GK İletişim Daire Başkanı Kavun’un resmi açıklamasında artık MİT’e deveredilen GES sisteminden düşürülen uçağı uyarıcı bir mesaj gelmediği de açıklanıyor ki…
 
Bu da kamuoyunda buna ilişkin yapılan yorumlar hatırlanırsa (GES MİT’e devredildi, TSK daha az korunaklı hale geldi yorumları) TSK’nın Hükümet’e arka bahçe olma özelliğinin oldukça uzağında olduğu kolayca görülebilir.
 
Öyle ya…
 
Hükümet’in çok eleştirildiği bir konuda o eleştiriye dayanak olacak bilgiyi kamuoyuna deklare etmek arka bahçelikle bağdaşır mı?
 
Bağdaşmaz bittabi.