Yurt sathında hayır turu atan Metin Feyzioğlu ile Süheyl Batum 41. il olarak Bursa’ya geldiler pazar günü… BAOB’daki “Anayasa’yı Konuşuyoruz” konulu toplantıda bir kez daha gördük ki hem Feyzioğlu hem de Batum’un halk üzerindeki saygınlığı ve etkinliği çok büyük.

 

 

 

Sosyal medya canlı yayınında yapılan yorumlarda da bunu çok iyi gözlemledik. İkilinin inandırıcılık katsayısı çok yüksek.

 

 

Kimseyi küçümsemeden, “evet” diyenleri yaftalamadan, “bidon kafa, cahil” demeden Türkiye’de neden hayır denilmesi gerektiğini aktarıyorlar.

 

 

Diyeceksiniz ki “Zaten kendi kitlelerini topluyorlar. Sadece onlara sesleniyorlar. Pek de kıymeti yok.” Lakin gördük ki sosyal medyada 1 haftada 10 milyon farklı kişi izlemiş toplantılarını.

 

 

Yolda gelirken durdukları benzincilerde pompacıları ikna etmeye dahi çalışıyorlarmış. Aziz Nesin’in meşhur Türk Milleti’nin aptallığı konusundaki tezine karşı kesin tepkisini de koyuyor Feyzioğlu.

 

 

Canlı yayında onlara sataşan evetçilere bile öylesine insancıl ve hoşgörülü yaklaşıyorlar ki uzun vadede getirisi olmaması imkansız. “Neden küfrediyorsun? Bak ne kadar demokratik bir platformdayız. Sen de bu kalitede davran. Evet diyen de bizim insanımız hayır diyen de… Herkes aynı oranda değerli” diyorlar…

 

 

Siyaseten iki zeki insanın tespitlerine kimse kayıtsız kalmamalı. En keskin “evet”çiler bile mutlaka bir göz atmalı Metin Feyzioğlu’nun sosyal medya hesaplarına. İşin uzmanlarının uyarısına kulak vermeden ne evet ne de hayır denilmemeli kanaatimce…

 

 

Yeni söylemler lazım

 

 

Türkiye çok önemli bir referanduma giderken iktidar partisinden 15 yıldır aynı söylemleri dinlemek çok tuhafıma gidiyor…

– Kılıçdaroğlu’nun genel müdürlüğünde SGK batmıştı…

– Türbanlılara büyük baskılar yapıldı…

– Bunlar iki kazı bile güdemez…

– Muhalefet bir şeyden anlamaz…

– Darbelere maruz kaldık…

 

 

Yerel seçim de olsa, genel seçim de olsa, Cumhurbaşkanlığı da olsa hep aynı sözler. 2017’de ne kadar prim yapar bilmem lakin mitinglerin sıkı katılımcıları için durumun çok sıkıcı olduğu aşikâr.

 

 

40 mitinge gidip 40’ında da aynı sözleri işitiyorsanız sıkılırsınız elbet. Ya ahali sıkılınca farklı düşünmeye başlarsa?

 

 

“Kılıçdaroğlu’nun genel müdürlüğünde SGK batmışsa helal olsun şimdiki genel müdüre neden demiyoruz? Neden onun adını hiç zikretmiyoruz? Şimdiki genel müdür kim? Yahu memleketi genel müdürler yönetiyorsa siyasetçiler ne iş yapıyor?” şeklinde sorgulamaya girişirse ahali?

 

 

Bu bakımdan en güzeli yeni söylemler geliştirmek. Her tekrar risk içeriyor. Benden uyarması…

 

 

 

Vedat ASLAN / Yenidönem