Ergenekon davasını savcı mı yoksa avukat mı kazandı?

Ergenekon davasını savcı mı yoksa avukat mı kazandı?
11 Mart 2014 16:00

Sahte Ergenekon soruşturması ile ilgili iddianame henüz kabul edilmeden bu husustaki mahkeme görüşmeleri başlamadan önce ABD işbirlikçisi ve taşeronu, BOP’un uzatmalı çavuşu, Türk subayları ile yurtseverleri kodese tıkayıp ülkenin bir kısmını ”Özerk Kürdistan” adı altında ayırmakla görevli Recep Erdoğan denilen kişi 15 Temmuz 2008 AKP Grup toplantısında, ”Savcı millet adına vardır, biz de millet adına hakkı aramanın gayreti içindeyiz. Bu anlamda savcılık ise evet savcıyım” diyerek içindeki çirkin emellerini bütün iğrençliği ile dışarı vurmuştu.

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

O zamanki Anamuhalefet CHP lideri gerçek bir yurtsever olan Deniz Baykal ise aynı gün yine partisinin Grup toplantısında Recep Erdoğan’ın bu mesnetsiz ve hukuk dışı konuşmasına karşılık yaptığı konuşmada ”Başbakan Ergenekon’un savcısıysa ben avukatıyım” diyerek çok yerinde bir tepki göstermiş ve geldiğimiz nokta itibariyle kimin haklı ve iyi niyetli, kimin haksız ve ülke bölücü gayret içinde olduğu bütün çıplaklığı ile ortaya çıkmıştır.

 

Evet, tüm uydurma Ergenekon sanıkları yıllar süren tutsaklıktan sonra, kaybettikleri uzun yıllara rağmen dışarıdadırlar, artık özgürdürler ve onları tutuklattırıp yargılayan hukuk garibesi ”Özel Yetkili Mahkemeler” yargı tarihinin necaset bölümüne atılmıştır ama 2008’de ”Türklük”ü yok etmekle görevlendirilmiş bu sapkın davanın savcısı Recep Erdoğan hala daha bulunduğu makamda oturmaya devam etmektedir.

 

Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle çirkin bir durum olamazdı Türkiye’den başka.

 

Hatta böyle bir çirkef durum çadır devletlerinde ve muz cumhuriyetlerinde bile olamaz.

 

Bunu ancak zorbalıkla yönetimini sürdüren Recep Erdoğan diktatörlüğü başarabilir ama asla sonu yok;kısa bir süre sonra bu despotizmin demokratik yollardan gideceğini çok iyi biliyoruz.

 

Uydurma Ergenekon davasının savcısı olma iddiasını, konuştuklarında ve yaptığı işlerde kıvırma şampiyonu olan Recep Erdoğan daha sonra inkar ederek, İstanbul Adalet Sarayı’nın Adalet Bakanlığı’na teslim ediliş töreninde ‘’Hiç kimse yargının tasarruflarından dolayı bize fatura kesmeye, bize çamur atmaya,bizi hedef tahtasına yerleştirmeye kalkışmasın. Biz savcı da değiliz, hakim de değiliz. Birileri gibi avukat da değiliz’’ diyerek yine sözlerinden çıkarlarına uygun olarak geri dönüş yaparak,milletin zekası ile alay etmiştir.

 

Bugün bu çirkinliği daha yoğun bir şekilde yapmakta uydurma Ergenekon davası altında yargılanan yurtseverleri ve Türk subaylarının çektikleri azap verici sıkıntılarının vebalini ‘’paralel yapı’’ olarak nitelendirdiği Fethullah Gülen önderliğindeki ‘’Hizmet ‘’ hareketinin üstüne yıkarak kendisi aradan çekilip, iki tarafı birbiri ile çarpıştırarak kendini kurtarmak, onları ise yok etmeyi planlamaktadır.

 

Bu tam bir şark kurnazlığıdır.

 

Şark kurnazlığı zeka seviyesi normal olmayan kişilerin başvurduğu bir tilki kurnazlığıdır ki kimse yutmaz.

 

Adama sormazlar mı ki ‘’paralel yapı bu hileli işleri yaparken sen nerede idin?’’ diye.

 

Başbakan değil miydin?

 

Hükümet değil miydin?

 

Kontrol kimin elinde idi?

 

Yoksa bostan korkuluğu muydun?

 

Yoksa tüm bu olanları birlikte mi yapıyordunuz?

 

Çık adam gibi çık konuş.

 

Zekadan yoksun tilki de çok kurnaz ama daha zeki, daha yiğit ve gücü ile hareket eden arslanın pençelerinden kurtulamaz ve ona sonunda bir öğle yemeği için av olur.

 

Sen de arslan yurtseverlerin demokratik ve yargısal pençelerinden kurtulamayacaksın.

 

Ülkeyi bölme noktasına getiren ABD işbirlikçisi ve taşeronu Recep Erdoğan uydurma Ergenekon davası için yurtseverleri ve Türk ordusunun şerefli subaylarını kodese tıktırıp gerekli her türlü olumsuzluğun olması için gösterdiği çirkin gayretleri, kendini kurtarma adına inkar ede dursun, aklımın yarısı dediği zekasına, bilgisine hayran olduğum gözlerinden akıl fışkıran zeka küpü danışmanı Yalçın Akdoğan 5 Ağustos 2013’te attığı tivitlerde ne diyor:

 

1.tivit: “Ergenekon davası Türk demokrasisinin geleceği açısından önemli bir dönüm noktasıdır.’’

 

2.tivit: “Bu dava 27 Mayısların, 12 Martların, 12 Eylüllerin, 28 Şubatların, 27 Nisanların süzülüp gelen bir müdahale ruhundan hesap sorulmasıdır.’’

 

Hepsinden hesap sordular ama AKP’nin oylarını artırmak için önüne önceden kirli dosyaları konularak,tehditle kendine 27 Nisan e-muhtıra sahte darbesi hazırlattırılarak yargıdan kurtulma vaat edilen ve o da bunu bilmem ne korkusundan tıpış tıpış yapan o zaman ki Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ı bir türlü hakim karşısına çıkarıp ta hesap sormadılar.

 

Gözlerinden akıl fışkıran zeka küpü herif sen bizim soylu zekamızla alay mı ediyorsun?

 

Bu sefil yönlendirmelerinle hem patronunu hem de kendini bir bataklığın içine, dibine kadar sapladın.

 

Umut ve temenni ediyor ve Tanrı’dan diliyorum ki yurtseverlerin çıktığı Silivri zindanlarına güruhunuzla birlikte siz gireceksiniz.

 

Evren, iyiliklerin ve kötülüklerin yansıdığı sonsuz bir alandır.

 

3,tivit: “Ergenekon davası Cumhuriyet tarihimizin en büyük hukuki hesaplaşmasının adıdır.’’

 

Sen bu görüşü dünya lideri patronundan habersiz olarak mı gündeme getirdin zeka küpü adam?

 

Ama eşsiz lider patronun bu suçu şimdilerde Cemaat’in üstüne atıyor.

 

4.tivit: “Darbe teşebbüsü iddialarının yargı konusu olması ve cezalandırılması tarihi bir olaydır ve Türkiye bunu başarmıştır.’’

 

Bu başarma hikayesini sana bizzat söyleyen ve kamuoyuna söyleten patronun ama 27 Nisan darbesinin kahramanı Yaşar Büyükanıt’ı neden yargılatmadınız?

 

Çünkü o mizansen sahte bir darbe idi.

 

AKP oylarını artırıp Türk ordusunun diğer subaylarını ve yurtseverleri kodese tıktırmak için oynanan bir tiyatro idi ama Yaşar Büyükanıt’ta yargıya sizinle birlikte hesap verecek ve Silivri zindanlarında komşu olacaksınız.

 

5.tivit: “Ergenekon davasıyla sadece illegal bir girişimden hesap sorulmuyor aynı zamanda devlet içine çöreklenen vesayetçi anlayış tasfiye ediliyor.’’

 

Bak sen hele, ne zamandan beri Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’in kurumlarını yıkıp yok etmek ve ‘’çözüm süreci’’ denilen alçak bölücü süreçle ülkeyi bölüp parçalamak ‘’vesayetçi anlayış tasfiye ediliyor’’ oldu?

 

Söyler misin bana bunun yanıtını patronunun aklının yarısı zeka küpü adam?

 

Söyleyemezsin bugün bunları.

 

Çünkü patronun kıvrak bir manevra ile bugün bunların hepsini inkar ediyor ve suçu Cemaat’in üstüne yıkmaya çalışıyor.

 

Patron da o kadar ileri zeka sahibi ki internet denen bir teknolojik aygıtta silinmeden yazılan çizilen her şeyin sürekli kaldığını unutuyor.

 

Siyasal propaganda da bir yöntem vardır.

 

O da hedefine birini koyacak ve her gittiğin vasatta, alanlar veya medya dahil sürekli olarak bu önemli kişiye bindirerek halkı bu yolla yanına çekeceksin.

 

2011 genel seçimlerinde Recep Erdoğan hedefine Süleyman Demirel’i koyarak halktan oy istedi.

 

Şimdi bu yerel seçimlerde de hedefindeki önemli kişi Fethullah Gülendir ve her vasattaki propaganda top atışlarını bu hedefe yönlendirmektedir.

 

Bununla iki amaç gütmektedir.

 

Yani bir taşla iki kuş vurmak istiyor.

 

Birincisi seçimi yine birinci parti olarak kazanmak.

 

İkincisi ise Fethullah Gülen’in ‘’Hizmet’’ hareketini tamamen bitirip yok etmektir.

 

Ben Cemaat’in hesaplaşma işinde bir diktatöre ağır demokratik darbe indireceklerine eminim.

 

Siyasal hesaplaşma çok çetin olacaktır ve Recep Erdoğan en ağırından demokratik yargısal darbeyi yiyerek politik yaşamı aniden bitecektir.

 

Evet, yurtseverler her koşulda eninde sonunda haklı çıkar ve galip gelirler.

 

Gerçek bir yurtsever ve yiğit Deniz Baykal’da haklı çıkmış uydurma Ergenekon davasında metafor olarak kullandığı avukatlığında galip gelmiştir.

 

Türk milleti topyekun galip gelmiştir ve sahte Ergenekon davası nedeni ile kendisini yok etmeye çalışan sivil bölücüleri diskalifiye edip en kısa zamanda Silivri’ye gönderecektir.

 

[email protected]

 

Twitter hesabım:@ibrahimozdogan1


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!