Erdoğan yine gazetecileri hedef gösterdi

Erdoğan yine gazetecileri hedef gösterdi
12 Ağustos 2012 10:03

Başbakan Erdoğan partisinin iftar yemeğinde yaptığı konuşmada yine gazetecileri hedef gösterdi. Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun eleştirilmesiyle ilgili olarak gazete sahiplerine “Bu adamları köşe yazarları olarak nasıl tutuyorsunuz” diye seslendi.

 
İstanbul- AKP İstanbul İl Başkanlığı’nın verdiği iftar yemeğine katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yine gazetecileri hedef aldı. Myanmar’a giden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun bir köşe yazısında eleştirilmesine sinirlenen Erdoğan, “Bu adamları köşe yazarı olarak nasıl tutuyorsunuz” diye konuştu. Köşe yazısının yazıldığı gazetenin sahibine seslenen Erdoğan, “Ben buradan o medya patronuna ‘yazıklar olsun’ diyorum” ifadelerini kullandı.
 
Erdoğan, şunları söyledi: “Şimdi çıkmış birileri köşesinde yazıyor. Ne diyor? ‘Dışişleri Bakanı’nın Myanmar’da ne işi var?’. ‘Başbakan’ın kızının, hanımının gidişini anlıyorum da Dışişleri Bakanı oraya niye gidiyor?’. Ben buradan o medya patronuna ‘yazıklar olsun’ diyorum. Bu adamları köşe yazarı olarak nasıl tutuyorsunuz. Bu tür hedefi olmayan, bu tür aşkı, heyecanı olmayan insanların eline kalem vermişsin, köşe teslim etmişsin. Bunlar bu millete yabancı, bu milletin tarihine yabancı, bu milletin derdiyle dertlenen kalemler değil bunlar. Şehitlerimizin gittiği yerlere gittiğimiz gibi, biz, kardeşlerimizin, dostlarımızın, ihtiyaç sahibi her insanın olduğu yere gideriz ve gideceğiz.”
 
Terör olayları: Terör örgütünün kimlere taşeronluk yaptığını biliyoruz
 
Erdoğan, iftar yemeğinde yaptığı konuşmada, ramazan ayında yaşanan terör saldırılarının içleri acıttığını ifade ederek, Doğu ve Güneydoğu’daki il ve ilçelerle birlikte, önceki gün İzmir Foça’da terörün bir kez daha kalleşçe saldırarak, 1 askeri şehit ettiğini anımsattı.
 
PKK’nin Kürt yurttaşlarla alakası olmadığını söyleyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: ”Bu örgüt, benim Kürt kardeşlerimin haklarını savunan bir örgüt asla değildir, benim Kürt kardeşlerimi temsil eden bir örgüt hiç değildir. Bu terör örgütünün, benim Kürt kardeşimle en küçük bir ortak paydası yoktur. Ramazan ayında, böyle mübarek bir ayda kan dökenlerin, kalleşçe, namertçe, alçakça saldıranların, benim Kürt kardeşimle hiçbir ortak yanı yoktur ve olamaz. Biz bu saldırıların hangi saikle yapıldığını çok iyi biliyoruz. Biz, bu saldırılardaki zamanlamayı, bu saldırılardaki asıl hedefi, asıl gayeyi çok iyi biliyoruz. En önemlisi de biz, bu saldırıların arkasında kimlerin olduğunu, terör örgütünü kimlerin kışkırttığını, terör örgütünün kimlere taşeronluk yaptığını da biliyoruz. Başta Şemdinli olmak üzere, terör örgütünün yaptığı bu saldırılar, terör örgütünün kendisini bitirdiği, intihar ettiği saldırılardır. Terör örgütü, bu saldırılarla, kimlerin değirmenine su taşıdığını, hangi karanlık odaklara, hangi Türkiye düşmanı çevrelere piyonluk yaptığını çok net olarak ortaya koymuştur. Bu saldırılar karşısında asla geri adım atmayacağız. Terörün, Türkiye Büyük Millet Meclisi içinde, hem de Ana Muhalefet Partisi nezdinde Türkiye’de siyaseti şekillendirmesine asla izin vermeyeceğiz.”
 
CHP’nin Meclis’i toplama çağrısı: Tam bir basiretsizlik örneği
 
Bunun çok bayat bir senaryo olduğuna işaret eden Erdoğan, 30 yıl boyunca terörün, Türkiye’de siyaseti şekillendirme gayesi içinde olduğunu ve bunu da geçmişte kısmen başardığını bildirdi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
”Terör, hükümetleri yıpratmak için bir araç olarak kullanıldı ve kullanılmaya devam ediyor bu ülkede. Bugün de terörü bu şekilde, siyaseti dizayn etmek, hükümeti yıpratmak için bir araç olarak kullanmak isteyenler var. Ne yazık ki, geçmişte muhalefet partileri bu tuzağa nasıl düştülerse, bugün de aynı şekilde düşüyorlar. İspanya’ya bakıyorsunuz, İngiltere’ye bakıyorsunuz, orada muhalefet partilerinin terör örgütlerine karşı iktidarla birlikte hareket ettiklerine şahit oluyorsunuz. Biz de ise tam aksine. Biz de muhalefet, ‘terör örgütüne nasıl destek olurum?’ gayreti içerisinde. Ana muhalefet partisi CHP’nin, 14 Ağustos’ta Meclis’i olağanüstü toplama girişimi tam bir basiretsizlik örneği olduğu kadar, aynı zamanda teröre de teslimiyettir. Hiçbir konuda hiçbir politikası olmayan CHP, böyle anlık tepkiler vererek terörün ekmeğine yağ sürmektedir.”