Erdoğan ile Mursi aynı sözleri söylüyorlar, üstelik ölü sayısı da aynı
1 Temmuz 2013 07:30

Mısır karışık yine ve dünkü haberlere göre ülke çapında protestolara maruz kalan Mursi, ailesiyle birlikte ordu karargahına saklandı.

Safile USUL H&H YORUM

Ondan hemen öncesinde ise, Mursi’ye Müslüman Kardeşler İslam’ı daha çok referans alan yasalar çıkarmadığı, laikler ise, çıkarılan yasalarla hayat tarzlarının tehdit altında olduğu gerekçesiyle Mursi’ye tepki gösteren mitingler yapıyorlardı ve Mursi, bunların akabinde ölüm tehditleri almaya başlamasıyla birlikte ordu korunmasına alındı.

Şimdi burda Türkiye’ye benzemeyen birşey var, önce onu söyleyelim.

Türkiye’de Hükümete karşı, “Yasaları tamamen İslam’a uygun hale getir” diye gösteri yapan gruplar yok.

Burası benzemiyor bize.

Fakat, mesela, Mursi’nin söylemi Erdoğan’ınki ile tıpatıp aynı.

Hatta Mursi Erdoğan’ın konuşma metinlerini alıp, dil kültürel bir uyarlamadan sonra aynısını okumuş gibi adeta.

Mesela “Baltacılar” ile “Çapulcular” şeklindeki sözlerin muhteva olarak aynılığı.

Mursi tarafından muhalifler için kullanılan “Baltacılar” sözü, Erdoğan tarafından muhalifler için kullanılan, “Çapulcular” sözünün Mısır muadili.

Yine bakın, Mursi başka hangi Erdoğan muadili söz ve cümleler kullanmış…

“Siz meydana çıktıysanız ben de kendime yakın 1 milyon kişiyi Tahrir’de toplayacağım.” (Kazlıçeşme vs. muadili)

“İktidarı değiştimenin yolu sandıktır.”

Mursi ile Erdoğan’ın demokrasi belgesinin farklı olmadığını biliyoruz da, insan aynı sözleri de bu kadar kullanmaz ki, birader, di mi?

Taktik olarak üzerinde pek çalışmamışlar yani, cık, cık, cık.

Mısır’la Türkiye’nin mevcut durumundaki bir benzerlik de şu ki, Mısır’daki protestocular arasında da Mursi’nin sarayına yürümek isteyen gruplar olmuş ve Mısır askeri tarafından durdurulmuşlar. Bizde durduran polisti ama neticede bir saraya yürüme olayı var.

Mursi bir de kendine muhalif bir tv kanalını kapatmış ki, bizde kapatma yok, devir var.

Kapatma biraz fazla Mısır’ane kaçıyor çünkü, Türkiye’de devr etmek daha uygun şu anda.

Doğrudan devir; İsmail Küçükkaya’dan al Mehmet Ocaktan’a ver.

Mursi de 2 seneye Erdoğan’ın bu aklına uyum sağlar hale gelir ama, merak etmeyin.

Şimdi, bir de…

Mevcut durumda (ki, bu durum Türkiye açısından oldukça temporer bir durum, yani geçici, ama olsun biz mevcut resmi anlatıyoruz) şöyle bir benzerlik, hatta aynılık var ki…

Hem Türkiye’de hem de Mısır’da son toplumsal olaylarla hayatını kaybeden gösterici sayısı hemen hemen aynı ve 7 civarında.

Demek ki, Mısır polisi vs’si de, kitlesel imhaya yol açacak şekilde onlarca, ellilerce, yüzlerce kişiyi yok etmiyor.

Mısır polisinin Türk polisinden şu anda geri kalır bir yönü yok yani.

İkisi de toplumsal olayları Pakistan tarzı 100-200 ile değil, 10’u geçmeyecek şekilde hallediyor.

57. Hükümet döneminde AB ile yola çıkan Türkiye demek ki, mevcut Hükümet sayesinde Mısır’a taşımış bizi.

Yalnız şöyle birşey var, Mısır’da polis tarafından gözü çıkarılmış kimseye rastlamadım.

Bizde en az 10 kişinin gözü gitti.

Erdoğan buna bir dikkat etmeli ve Mısır’ı bu konuda örnek almalı.

Bir de çok ciddi olarak şunu söylemeliyim ki…

Toplumsal muhalefet olaylarında meydana gelen can kaybı esasen söz konusu ülkenin halk yapısının ulaştığı bir düzeyle ilgili.

Yani, bugün Türkiye’de Gezi olaylarında veya Kürt olaylarında büyük can kayıpları olmuyorsa bunun sebebi doğrudan halkın gelmiş olduğu sosyal ve sosyo-psikolojik durum ve de geçmiş tarihsel tecrübelerin bir toplum terbiyesi halinde günümüzü belirliyor oluşu.

Yoksa var ya, Erdoğan Hükümeti, çobansız bir köyde…

Aman Allah, Allah korusun….

İyi ki epey çobanımız var aslında, en birincisi de Türk halkının kendisi.