Erdoğan Bayraktar’ın ‘Reis beni hırsız çuvalına koydu’ dediği çuvalda kimler var?

Erdoğan Bayraktar’ın ‘Reis beni hırsız çuvalına koydu’ dediği çuvalda kimler var?
4 Eylül 2021 10:47

Sözcü gazetesi yazarı Deniz Zeyrek, bugün kaleme aldığı yazısında AKP’li Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın açıklamalarını değerlendirdi. Zeyrek, Bayraktar’ın 17-25 Aralık döneminde Yüce Divan’da yargılanıp aklanmak istediğini yazdı.

 

Fotoğraf: AFP/ Adem Altan

 

Zeyrek, Bayraktar’ın 8 yıldır Egemen Bağış, Muammer Güler ve Zafer Çağlayan’la aynı çuvala konulmaktan mutsuz olduğunu ifade etti.

 

 

Zeyrek’in yazısından ilgili bölüm şöyle:

 

 

17-25 Aralık 2013 günlerinde FETÖ’cü polis ve yargı mensuplarının yaptığı operasyonlarda ismi geçen bakanlardan Erdoğan Bayraktar’ın son çıkışı çok ses getirdi.

Bayraktar’ı bakanlıktan, hatta siyasetten ayrıldıktan sonra da takip eden, zaman zaman görüşen ama bir türlü röportaja ikna edemeyen gazetecilerden biriyim.

“Dosyamda ne varsa, hem tapeler hem teknik takip doğrudur hem de benim telefon konuşmalarım A’dan Z’ye kadar doğrudur. Reis beni hırsız çuvalının içine koydu ve attı” açıklamasını görünce “nihayet bir meslektaşım ikna etti, uzun atladık” diye içerledim.

Bayraktar’ın 8 yıldır Egemen Bağış, Muammer Güler ve Zafer Çağlayan’la aynı çuvala konulmayı kabullenemediğini, bir keresinde “Ben bunu yutmak istemiyorum” dediğini biliyorum. Yüce Divan’da yargılanıp aklanmak istediğini de o dönem AK Parti yöneticilerine söylemişti.

Benim tanıdığım Trabzonlu Erdoğan Bayraktar, o çuvaldan çıkana dek durumu kabullenmeyecek, Karadenizli refleksleriyle suskunluğunu daha fazla sürdüremeyecek.

Bu arada Bayraktar’ın açıklamalarının şöyle bir sonuç doğurabileceğini de unutmamak gerek:

FETÖ’cü yargı mensuplarının başlattığı, sahte belgeleri dosyaya koyduğu 28 Şubat soruşturması devam ettirilmiş, sonuçlandırılmış ve 14 sanık cezaevine gönderilmişti.

Bayraktar’ın açıklamasından sonra muhalefetin şu sorusu da meşru hale gelmiştir:

“Bayraktar’ın itirafları somut delildir. Madem FETÖ’cü yargı mensuplarının başlattığı bir soruşturma, 28 Şubat sanıkları için aynen devam ettirilip sonuçlandırılabiliyor, o zaman dört bakan için başlatılan soruşturma neden yeni delil ışığında açılıp sürdürülmüyor?”