Diyarbakır'daki kemiklerin gizemi ortaya çıktı

Diyarbakır'daki kemiklerin gizemi ortaya çıktı
28 Şubat 2012 19:51

Diyarbakır İçkale’de yapılan kazılarda bulunan kemiklerle ilgili Adli Tıp Kurumu raporunu açıkladı; “Kemikler en az 100 yıllık”

Adli Tıp Kurumu’nca İçkale’de kazılarda çıkarılan kemiklerde yapılan incelemede, “En az 100 yıl toprak altında kalmaya bağlı morfolojik değişimler tespit edildiği” bildirildi.
Açıklamada “Kemiklerde ölüm sebebini açıklayabilecek herhangi bir bulgu saptanmadı” denildi.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, kemik parçaları içinde farklı hayvanlara ait çok sayıda kemik ve diş örneği de bulunduğunu söyledi.

ADLİ TIP RAPORU

Başsavcılık, bugün Adli Tıp Kurumu’ndan gelen sonuçlarla ilgili yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, Adli Tıp Kurumu’nun raporunu yer verildi. Ad Tıp Kurulu raporunda şu görüşlere yer verildi:

“Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 17.01.2012 ve 24.01.2012 tarihli yazılarıyla iki ayrı grup halinde 6 mühürlü bez torbada gönderilmiş olan ve kazı bölgesi ve kazı günlerine göre kodlanmış delil poşetlerindeki kemikler ayrı ayrı gruplar halinde temizlenerek incelemeye alınmış olup; öncelikle hayvanlara ait olan kemikler ayrılmıştır.

İnsana ait olduğu saptanan tüm kemiklerde ortak olarak toprak altında en az 100 yıl gömülü kalmaya bağlı olarak; medulaları boşalmış ve toprakla dolmuş olduğu, ileri derecede yoğunluk ve dolayısıyla da ağırlık kaybına uğramış oldukları, korteksleri aşınarak spongioz dokularının açığa çıkmış olduğu, kırılganlaşmış ve elle kolaylıkla ufalanabilir nitelikte oldukları, renklerinin ileri derecede açılmış olduğu, uzun kemiklerin uç kısımlarında yoğun aşınmalar ve yassı kemiklerde incelmeler meydana gelmiş olduğu belirlenmiştir.”

EN AZ 100 YILLIK

Adli Tıp Kurumu’ndan gelen raporda, örneklerin inceleme ve değerlendirmelerinin yapıldığı belirterek, şöyle denildi:

– Minerolojik incelemede; kazı yapılan bölgeden alınan toprak örneklerinde mineral parajenez belirlenmiş olup, örneklerde kil oranlarının az olduğu, bölge litolojisi incelendiğinde temelde bulunan ofiolit kayaç kütlelerinin ayrışması ile toprak malzemesinin oluştuğunun belirlendiği,

– Kemiklerde ölüm sebebini açıklayabilecek herhangi bir bulgu saptanmadığı, bütünlüğü bozulmamış kemik dokuları üzerinde herhangi bir ateşli silah, kesici delici/kesici ezici alet veya herhangi bir patlayıcı ile oluşması muhtemel lezyon görülmediği,

– Mevcut kemiklerde en az 100 yıl toprak altında gömülü kalmaya bağlı morfolojik değişimler tespit edildiği,

– Kemikler çok uzun süre gömülü kalmaya bağlı olarak bütünlüğünü kaybetmiş, küçük kemik parçaları halinde olduklarından, kaç kişiye ait oldukları ve ölenlerin cinsiyeti, yaşı vb. kimlik özelliklerinin morfolojik olarak tespit edilemediği,

– Gönderilen kemik parçaları içinde farklı hayvanlara ait çok sayıda kemik ve diş örneği de bulunduğu,

Alınan diş örnekleri üzerinde moleküler genetik incelemenin devam ettiği, yapılan incelemenin tamamlanmasının ardından ek rapor şeklinde gönderileceği, kanaati raporlanarak Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmiştir.”

H&H DAHA ÖNCE YAZMIŞTI

Diyarbakır’da kazılarda çıkan kemiklerin en az 80-100 yıllık olduğunu Halkın Habercisi daha önce yazmıştı. İşte o yazı;

Kuş kadar beyinleri yok
14 Şubat 2012 Salı | 14:13

Siyasi alanda yaptığı çalışmalarla tanınan araştırmacı-yazar Tuncer Günay, Diyarbakır İçkale’de yapılan kazı çalışmalarıyla ilgili ilginç açıklamalar yaptı.

Günay, JİTEM tarafından infaz edilen insanlara ait olduğu ileri sürülen kemikler hakkında enteresan açıklamalara imza attı.

Bulunan kemiklerin en az 80 yıllık olduğunu ifade eden Günay, Diyarbakır’daki kemiklerin faili meçhullere ait olduğunu iddia edenlere hitaben “Kuş kadar akılları yok mu” dedi.

İşte Günay’ın açıklamaları;

Diyarbakır İçkale’de yapılan restorasyon kazılarında çıkan ve hiç bir kanıt, hiç bir doğrulanmış bilgi olmadan JİTEM’e maledilen kemikler ve kafatasları en az 80-100 yıllıktır. Arkeoloji mezunuyum. Arkeometri eğitimi aldım. Ayrıca kafatası bilimi olan antropobrekisefalometri eğitimi de aldım. Jandarma ve polise, olay ya da keşif yerlerinde bulunmuş olan bazı kafataslarının yaşı ve cinsiyetinin kaba tespiti sırasında bir kaç kez gönüllü bilirkişilik yaptım.

Bu tecrübemle diyorum ki, Diyarbakır’da bulunan kemikler konusunda gazeteciliğin bütün ahlak, etik ve sorgulama kuralları çiğnenerek yanlış, yalan ve iftira dolu yayınlar yapılmaktadır.

Diyarbakır İçkale’de yapılan kazılarda bulunan kemiklerle ilgili Adli Tıp Kurumu raporunu açıkladı; “Kemikler en az 100 yıllık”

 

Adli Tıp Kurumu’nca İçkale’de kazılarda çıkarılan kemiklerde yapılan incelemede, “En az 100 yıl toprak altında kalmaya bağlı morfolojik değişimler tespit edildiği” bildirildi.
Açıklamada “Kemiklerde ölüm sebebini açıklayabilecek herhangi bir bulgu saptanmadı” denildi.

 

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, kemik parçaları içinde farklı hayvanlara ait çok sayıda kemik ve diş örneği de bulunduğunu söyledi.

 

ADLİ TIP RAPORU

 

Başsavcılık, bugün Adli Tıp Kurumu’ndan gelen sonuçlarla ilgili yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, Adli Tıp Kurumu’nun raporunu yer verildi. Ad Tıp Kurulu raporunda şu görüşlere yer verildi:

 

“Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 17.01.2012 ve 24.01.2012 tarihli yazılarıyla iki ayrı grup halinde 6 mühürlü bez torbada gönderilmiş olan ve kazı bölgesi ve kazı günlerine göre kodlanmış delil poşetlerindeki kemikler ayrı ayrı gruplar halinde temizlenerek incelemeye alınmış olup; öncelikle hayvanlara ait olan kemikler ayrılmıştır.

 

İnsana ait olduğu saptanan tüm kemiklerde ortak olarak toprak altında en az 100 yıl gömülü kalmaya bağlı olarak; medulaları boşalmış ve toprakla dolmuş olduğu, ileri derecede yoğunluk ve dolayısıyla da ağırlık kaybına uğramış oldukları, korteksleri aşınarak spongioz dokularının açığa çıkmış olduğu, kırılganlaşmış ve elle kolaylıkla ufalanabilir nitelikte oldukları, renklerinin ileri derecede açılmış olduğu, uzun kemiklerin uç kısımlarında yoğun aşınmalar ve yassı kemiklerde incelmeler meydana gelmiş olduğu belirlenmiştir.”

 

EN AZ 100 YILLIK

 

Adli Tıp Kurumu’ndan gelen raporda, örneklerin inceleme ve değerlendirmelerinin yapıldığı belirterek, şöyle denildi:

 

- Minerolojik incelemede; kazı yapılan bölgeden alınan toprak örneklerinde mineral parajenez belirlenmiş olup, örneklerde kil oranlarının az olduğu, bölge litolojisi incelendiğinde temelde bulunan ofiolit kayaç kütlelerinin ayrışması ile toprak malzemesinin oluştuğunun belirlendiği,

 

- Kemiklerde ölüm sebebini açıklayabilecek herhangi bir bulgu saptanmadığı, bütünlüğü bozulmamış kemik dokuları üzerinde herhangi bir ateşli silah, kesici delici/kesici ezici alet veya herhangi bir patlayıcı ile oluşması muhtemel lezyon görülmediği,

 

- Mevcut kemiklerde en az 100 yıl toprak altında gömülü kalmaya bağlı morfolojik değişimler tespit edildiği,

 

- Kemikler çok uzun süre gömülü kalmaya bağlı olarak bütünlüğünü kaybetmiş, küçük kemik parçaları halinde olduklarından, kaç kişiye ait oldukları ve ölenlerin cinsiyeti, yaşı vb. kimlik özelliklerinin morfolojik olarak tespit edilemediği,

 

- Gönderilen kemik parçaları içinde farklı hayvanlara ait çok sayıda kemik ve diş örneği de bulunduğu,

 

Alınan diş örnekleri üzerinde moleküler genetik incelemenin devam ettiği, yapılan incelemenin tamamlanmasının ardından ek rapor şeklinde gönderileceği, kanaati raporlanarak Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmiştir.”

 

H&H DAHA ÖNCE YAZMIŞTI

 

Diyarbakır’da kazılarda çıkan kemiklerin en az 80-100 yıllık olduğunu Halkın Habercisi daha önce yazmıştı.

 

İşte o yazı;

 

Kuş kadar beyinleri yok
14 Şubat 2012 Salı | 14:13

 

Siyasi alanda yaptığı çalışmalarla tanınan araştırmacı-yazar Tuncer Günay, Diyarbakır İçkale’de yapılan kazı çalışmalarıyla ilgili ilginç açıklamalar yaptı.

 

Günay, JİTEM tarafından infaz edilen insanlara ait olduğu ileri sürülen kemikler hakkında enteresan açıklamalara imza attı.

 

Bulunan kemiklerin en az 80 yıllık olduğunu ifade eden Günay, Diyarbakır’daki kemiklerin faili meçhullere ait olduğunu iddia edenlere hitaben “Kuş kadar akılları yok mu” dedi.

 

İşte Günay’ın açıklamaları;

 

Diyarbakır İçkale’de yapılan restorasyon kazılarında çıkan ve hiç bir kanıt, hiç bir doğrulanmış bilgi olmadan JİTEM’e maledilen kemikler ve kafatasları en az 80-100 yıllıktır. Arkeoloji mezunuyum. Arkeometri eğitimi aldım. Ayrıca kafatası bilimi olan antropobrekisefalometri eğitimi de aldım. Jandarma ve polise, olay ya da keşif yerlerinde bulunmuş olan bazı kafataslarının yaşı ve cinsiyetinin kaba tespiti sırasında bir kaç kez gönüllü bilirkişilik yaptım.

 

Bu tecrübemle diyorum ki, Diyarbakır’da bulunan kemikler konusunda gazeteciliğin bütün ahlak, etik ve sorgulama kuralları çiğnenerek yanlış, yalan ve iftira dolu yayınlar yapılmaktadır.