Dileğim gerçekleşti

Dileğim gerçekleşti
27 Kasım 2013 11:20

31 Ekim 2013 tarihinde yine bu sütunda yazdığım ”AKP’NİN ANKARA ADAYI İNŞALLAH TEKRAR İ.MELİH OLUR” makalemde görüş ve düşüncelerimi aktarmış,Melih Gökçek aday olduğu taktirde kendisinin CHP tarafından kolayca bozguna uğratılacağını, bunun koşullarının nasıl olabileceğini belirtmiştim.

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

Değerli okurum; linkini aşağıda verdiğim bu yazıyı öncelikle okumanız, ne demek istediğimi daha iyi anlamanız için çok yararlı olacaktır.

 

”AKP’NİN ANKARA ADAYI İNŞALLAH TEKRAR İ.MELİH OLUR”

 

Kısaca, İ.Melih’in nasıl bir propaganda tekniği uyguladığını, bu bağlamda güçlü rakiplerine belaltı vuruşu ile nasıl saldırdığını, toplumun inançsal değerlerini istismar ederek sonuna kadar kullandığını, iftira etmekten çekinmediğini vurgulamıştım.

 

Öncelikle şunu belirteyim, yirmi senedir Ankara’yı yöneten İ.Melih artık yıpranmışlığın ve bu bağlamda nefret edilmişliğin doruk noktasındadır.

 

Halkın bir lidere, bir yöneticiye belli bir süreç dahilinde sevgi ve bağlılığı olur ama bu süreç bittikten sonra nefret duygusu başlar ki, kitle psikolojisinde son derece doğal bir durumdur böyle bir aşama.

 

Yirmi yıllık bir zaman dilimi, Ankara halkının İ.Melih’ten tam nefret için çok yeterli bir süreçtir.

 

Bu duruma karşın, İ.Melih seçim döneminde propaganda tekniklerine uygun olarak, kendisinde olmayan kerametleri halkı aldatmak için sayıp dökecektir.

 

Örneğin, dün internette dolaşırken rastladım; kendisinin biri Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, diğeri Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi olmak üzere iki fakülte mezunu olduğu yazılıydı ki, külliyen yalandır, seçmeni aldatmaya yönelik kirletilmiş bir bilgidir.

 

Bu işin doğrusu şudur; İ.Melih, 1980 öncesi sadece yönetim bakımından Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne bağlı ve öğrenim süresi normal bir fakülte bitirme süresi olan dört değil üç yıl olan Basın Yayın Yüksek Okulu’ndan mezundur; siyasalla falan asla bir ilgisi yoktur.

 

Bir örnekle bu hususu belirttikten sonra, İ.Melih’in propaganda yöntemlerinde resimler, fotoğraflar, video görüntüleri, ses kayıt kasetleri, görüntü kasetlerini, bunların içeriğinde hiçbir olumsuz durum olmazsa bile halkı ‘’şuuyu vukuundan beterdir’’ anlamına uygun olarak etkilemek için bahsi geçen enstrümanları bol bol kullanır.

 

Bir de, yine halkı etkilemek için rakibi ile ilgili olarak hakkında bir iftira uydurur ve ‘’bunu açıklasın, eğer o açıklamazsa ben açıklayacağım’’ der ki, tamamen korkutma yöntemine dayanmaktadır.

 

Ama, şunu açıklıkla belirtelim ki, bu tür puştça numaraları belli bir kültür seviyesinden yoksun seçmenin çoğu yutar.

 

Ayrıca, rakibi ile ilgili olarak alakalı veya alakasız her çeşit bilgi toplamak için bir ekip oluşturur, bunları belaltı vuruşlarında hiç çekinmeden ve zevkle kullanır.

 

Şimdi, esas belirtmek istediğim husus İ.Melih, yirmi senedir geldiği yıpranmışlık noktası itibari ile bence çok zayıf bir rakiptir, tabir yerinde ise lezzetli bir kebaptır.

 

Bakın neden?

 

Bu defa CHP örgütü ve Ankara adayı tam anlamı ile İ.Melih’le baş edebilmek için, onun yöntemlerini kullanmakla beraber ‘’antipropaganda’’ yöntemini de uygulaması en etkili silah olacaktır.

 

Çünkü, yukarıda belirttiğim gibi, İ.Melih yıpranmış siyasal bir figürdür, bu iki yöntem onu sandığın karanlık dehlizine sokmakta çok başarılı olacaktır.

 

Muhtemelen, CHP’nin Ankara adayı yıpranmamış bir isimden olacaktır; bu nedenle de İ.Melih’in belaltı vuruşları ve ‘’antipropaganda’’ yöntemi etkisiz kalacaktır.

 

Şunu belirtelim ki, bugüne kadar hiçbir siyasal parti, belediye seçimlerinde İ.Melih’e karşı bir silah olarak belaltı vuruşları ile ‘’antipropaganda’’ yöntemlerini, olayı yeterince anlamadıkları için kullanmamışlardır.

 

Bu nedenle de başarılı olamamışlardır.

 

‘’Antipropaganda’’ yöntemi birçok zaman geri teper ve başarısız kılar ama bunu rakip çok acımasız bir şekilde kullanıyorsa, o zaman bu propaganda silahına başvurmaktan başka da çare yoktur.

 

Şimdi, belki ellerinde belli ölçülerde döküman vardır ama CHP’nin ve gösterilecek adayın yeterli bir ekiple yapacağı en önemli siyasal propaganda etkinliklerinden biri, İ.Melih hakkında hem icraatlarına hem de kişisel yaşamına ilişkili olduğu insanlarla, kurumlarla ilgili olarak bu seçimlerde kullanmak üzere çok zengin bir döküman hazırlamaları olmazsa olmazlardandır.

 

CHP için yerel seçimlerde, Ankara Büyükşehir Belediyesini kazanmak ‘’psikolojik sınır’’ı aşmak ve ‘’merkezi iktidar’’a doğru yürümek anlamına gelecektir.

 

Bana göre AKP’nin Ankara’yı kaybetmesi, iktidardan uzaklaşmasında en büyük etken olcaktır ki, bu durum CHP için İBB’yi kazanmasından çok daha etkili olacaktır.

 

Ankara zaferi kesinlikle CHP’ye karşı seçmende büyük bir güven oluşturacaktır, geri dönüşü olmayan bir şekilde.

 

Seçmenin ne istediğini ve nelerden hoşlandığını çok iyi analiz etmek gerekir.

 

Seçim kazanmak için bu çok önemli bir tespit olacaktır.

 

Bu konuya, Gustave Le Bon’un ‘’Kitle çobanından vazgeçmeyen bir sürüdür… Dünyayı, kitlelerin ruhunu yakından tanıyanlar yönetir… Sokakları dolduran kitleler bilinçaltı ile hareket eder. Düşünceler ve duygular birbirine sirayet ederek, kalabalığı yönlendirir. Telkin edilen düşüncelerin hemen uygulanmasını ister. Münakaşaya ve itiraza dayanma güçleri yoktur. Kolay kışkırtılırlar, duygularında taşkınlık yaşarlar, çocuklar ve vahşiler gibi hareket ederler. Geleneklerine puta taparcasına saygı duyan kitleler, yaşamlarını değiştirecek her yenilikten bilinçsizce nefret ederler. Kendilerine telkin edilen fikir uğruna canlarını fedaya hazırdırlar’’ tespiti seçmene hangi noktalardan yaklaşılacağı hususunda çok yararlı ipuçları vermektedir.

 

Siyasal pazarlama da, suni olarak korku salmak kitleleri derinden etkileyen önemli bir propaganda tekniğidir ki, böyle spekülasyona dayalı korkular toplumun her kademesine içten içe yayılır ve bu korkulardan halkı koruyacak bir siyasal parti adres olarak gösterilir.

 

İşte ‘’Kara propaganda’’ dediğimiz bu propaganda tekniğini, İ.Melih çok ustaca kullanır, sahte bir algı oluşturmak için, örneğin; “bana oy vermezseniz,CHP gelir’’ der ve seçmeni çok vahşice korkutur.

 

Bu tekniği kullanmak için, CHP’nin ve göstereceği adayın İ.Melih’ten neyi eksik olabilir ki.

 

Örneğin, CHP’nin adayı ‘’eğer beni seçmezseniz, yirmi senelik hortumcubaşı ensenizde boza pişirmeye devam edecek’’ der ve adres olarak kendini gösterir.

 

‘’Yeter artık, bıktık Melih’ten’’, “Bu defa oyumuz CHP’ye’’ ve benzeri sloganlar seçmende çok olumlu etkiler oluşturur ki, Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu seçimlerde bilhassa sağ seçmenden oy almayı sağlayacak danışman kullanması bence çok önemlidir.

 

Bu seçimlerde CHP adayı ve ekibinin çalmadığı kapı ve sıkılmadık el bırakmaması gerekir.

 

Yine, adayın söylemlerinde çok dikkatli cümleler seçmesi, halkın inançlarını rencide edebilecek sözlerden özenle kaçınması gerekmektedir.

 

Bilboardlar gerek ticari, gerekse siyasal pazarlamada, bilhassa mega kentlerde oldukça etkilidir, her gün yüzbinlerce insan bunların yanından geçerken mutlaka okurlar ve çok etkilenirler.

 

Dolayısı ile seçmenin beyninin yıkanmasında en önemli propaganda araçlarıdır bilboardlar.

 

İ.Melih, bu nedenle bilboardları çok yoğun ve etkili şekilde kullanarak sonuç alır.

 

Apo’nun siyasal karar ortağı Recep Erdoğan, Allah’ın her günü tüm televizyon kanallarında olmasına rağmen, neden sürekli olarak bilboardları kullanır?

 

Tek nedeni vardır, sürekli beyinleri işgal ederek bir daha oradan çıkmamak için.

 

Bir makalenin hacmine sığmayacak ölçüde yazılacak çok şey var ama, CHP’nin ve göstereceği adayın şunu çok iyi bilmesi gerekir ki, İ.Melih son derece yıpranmış, yenilmeye mahkum bir rakiptir.

 

Yeter ki, yukarıda temel noktalarıdan anlattığım şekli ile propaganda teknikleri kullanılabilsin.

 

Şundan eminim ki, bu propaganda teknikleri kullanıldığı taktirde, Ankara seçmeni, onun hakkında bilincinde taşıdığı hortumcu olgusu nedeni ile sırtından atmaya hazırdır.

 

‘’Yiyor ama iş yapıyor’’ propagandasını bu defa yemeyecektir Ankara’lı yurttaşlar.

 

Üç kuruşa beş köfte olmayacağını İ.Melih’e göstermeye hazırdır bu defa Ankara insanı.

 

İ.Melih, budefa da Ankara’yı alır mı bilemem ama, tekrar seçilirse kabahat tamamen sepetten kuşu kaçıran CHP örgütlerine ait olacaktır; yapılması muhtemel bazı önemli hatalardan dolayı.

 

Hadi kolay gelsin, CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayına.

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!