Cumhurbaşkanı Gül'den başkanlık yorumu

Cumhurbaşkanı Gül'den başkanlık yorumu
28 Şubat 2013 01:42

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İmralı’yla yürütülen müzakerelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.


“Terörle hiçbir yere varılmaz”
diyen Gül, “İnanıyorum ki sorunları çözebiliriz” diyerek hükümetin yürüttüğü sürece destek verdi. Gül ayrıca başkanlık sistemiyle ilgili değerlendirmelerde de bulundu.
 
CNN Türk’te yayınlanan Eğrisi Doğrusu programında gazeteci Taha Akyol’un sorularını yanıtladı.
 
Gül’e sorulan soruların başında İmralı’ya yürütülen süreç vardı. İşte Gül’ün değerlendirmeleri:
 
TÜRKİYE’NİN EN ÖNEMLİ ENGELİ
 
Bunlar Türkiye’nin önemli meseleleridir. Bunlar zaman zaman bizi çok uğraştıran konulardır. Türkiye’nin bütün potansiyelinin kullanmasına engel olan konulardır. Özellikle Kürt meselesi ve terör meselesi…
 
DEVLET BUNA İZİN VERMEZ
 
Şiddetle, terörle bu konularda bir yere varılamaz. Terör ve şiddetle hak kazanılması söz konusu değildir. Hiçbir devlet terörle hizaya getirilemez. Devlet, devlet olmanın tüm imkanlarıyla kararlılığını sürdürür.
 

Geçmişin tabi ki bazı yanlışların maliyeti ödenmektedir. Türkiye’deki yanlışlar sadece Kürt vatandaşlarımızla ilgili değildi. Bütün bunlar demokrasi eksikliğinden meydana gelmektedir.
 
İnanıyorum ki sorunları çözebiliriz.
 
TERÖR ARTTI DİYE SÜREÇ BAŞLAMADI
 
‘Terör arttı, şiddet arttı dolayısıyla biz buna bir çözüm bulalım artık’ anlayışında değiliz. Biz inandığımız, yanlışları gördüğümüz, doğru olanları yapma irademiz olduğu için bu gayret içindeyiz.
 
NE OLDU DA ÇÖZÜM SÜRECİ BAŞLADI?
 
Bu anlayışımız yeni değil. Ben bir kaç sene öne ‘iyi şeyler olacak’ dedim. Hükümet de aynı anlayış içinde. Bizim bu anlayışımıza karşı silahla çıkıldığında daha büyük bir silahla karşılık vermek zorundaydık.


 
MİLLİYETÇİLİK TARTIŞMASI  

 
Burada farklılıkları saygıyla karşılar, zenginlik olarak görürsek zenginlik oluşturur. Farklılıkları tehdit olarak görmeye başladığımız anda o farklılıklar tehdit olur. Siz farklılıkları tanımamaya, aidiyetini, geldiği yerleri yok farz etmeye başladığınız anda etnik bilinci harekete geçirmiş oluruz ki bu yanlış bir şeydir. Etnik kimlikleri kurcalamak yerine farklılık olarak görmek lazımdır.
 
Hele ki Türkiye gibi Osmanlı bakiyesi almış bir ülkede bu tip farklılıkları saygıyla karşılarsak sorun olmaz.
 
EŞİT VATANDAŞLIK RAHATLATIR
 
Bütün gelişmiş, demokratik, kalkınmış ülkelerin anayasaları bu süreçte incelenmelidir. Eşit vatandaşlık ilkesinin bu işi rahatlatacağı kanaatindeyim. Demokratik ülkeler nasıl çözmüşse bizim de öyle çözmemiz gerekir.
 
Esasında, 1924 Anayasası’nda yazılan tarif aslında iyi bir tarif. Ruhunda farklı olanları tanıyan bir anlayış var. Onları reddeden bir anlayış yok. Ancak uygulamalar anayasanın ruhuna aykırı olmuş. Bugünde o bilincin sonuçlarını yaşıyoruz.
 
ÜNİTER DEVLET VURGUSU
 
Müzakereler çerçevesinde varılacak nokta kesinlikle üniter devlet içinde olacaktır.
Çözüm iklimini oluşturulacak dili bulmamız gerekir.
 
İYİ ŞEYLER OLACAK MI?
 
‘Ne pahasına olursa olsun’ denilirse ortaya çıkan tablo iyi mi olur kötü mu olur bilinmez. Bugün birşeyler yapılması için iyi bir ortam var. Bölgedeki gelişmeler fırsat gibi görünebilir. Umut ederim ki iyi şeyler yapılır.



BAŞKANLIK SİSTEMİ KONUSU

Türkiye için önemli olanın hangi sistem olursa olsun ne kadar demokratik olduğuna bakmak gerek. Bunun için Avrupa ve başka ülkelerin örnek gösterilebilir.

Sistemleri demokratik yapan dengeler ve kontrol sistemlerinin nasıl yapıldığına bakmak gerek. Bu sistem başkanlık sisteminde başka parlamenter sistemde başka şekilde. Yasama Yürütme ve Yargı’nın bir taraftan bağımsız diğer taraftan birbirine destek olacak şekilde yürütülmesi önemli.

Her iki sistemlerin noksanlıkları ve avantajları var. Olaya tek taraflı bakılmaması gerek. Sistem
değişikliği yapılırken konjoktürel değil geleceğe yönelik yapılmalı.

Bugünkü noktaya yeni bir anayasa yapma çalışması yapmak niyetiyle
gelindi, bunun için komisyon kuruldu. Sistemlerin işleyişine iyi bakmak gerekli.