CHP’nin dokunulmazlık beceriksizliği

CHP’nin dokunulmazlık beceriksizliği
23 Mayıs 2016 17:31

Çok tartışılan, mecliste kavgalara neden olan “Dokunulmazlıkların Kaldırılması” paketinin onaylanması ve CHP’den de destek görmesi üzerine bir yazı kaleme alan Akut kurucularından ve yazar Nasuh Mahruki CHP’yi tuzağa düşmekle ve akılcı düşünmemekle eleştirdi.

 

 

 

 

İşte Mahruki’nin o yazısı:

 

 

 

HDP ve PKK’nın birbirinden farkı olmadığını ve HDP’nin PKK’nın silahsız kanadı olduğunu her fırsatta söylüyorum. Meclis koruması altında, milletvekili dokunulmazlığı sayesinde HDP milletvekillerinin aşırı küstah ve saldırgan, terör destekçisi söylemlerinden hepiniz gibi ben de son derece rahatsızım. Ancak bugünkü konjonktürde HDP milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldırıp, AKP hukukuna teslim ederek yargılatmak ve hapse atmak, içinde bulunduğumuz yakıcı ateşi çok daha büyük bir kaosa dönüştürebilir…
HDP, her ne kadar terörle arasına mesafe koyamayan ve teröristleri destekleyen bir parti de olsa, sonuçta ülkede yaşayan yurttaşların oylarıyla 59 temsilcisini seçtirmeyi başarmış bir partidir. Sürdürülebilir demokrasi için en önemli olan da budur. Bu insanların bölücü hedeflerine hiçbir zaman ulaşamamaları için, 30 küsur yıldır koca Türkiye, milyonlarca insan hep birlikte, hâlâ en ağır bedelleri ödeyerek büyük bir mücadele veriyoruz ve son terörist, terörle amacına ulaşacağına inancını kaybedene kadar da anladıkları dilden mücadele edeceğiz. Ancak Kürt ayrılıkçı-ırkçı siyasetinin de diğer tüm aşırı fikirler gibi konuşulma hakkı olmalıdır ve doğru yeri de bu fikirleri savunsunlar diye onları seçenlerin yolladığı Meclis çatısıdır…

 

 

Kürtçülerin siyasi dünyasında HDP’nin alternatifi PKK’dır. Türkiye, ayrılıkçı-ırkçı düşünceleri olan Kürtleri, bu sorumsuz, öngörüsüz ve anti demokratik müdahaleyle HDP’yi susturarak PKK’yı bütün Kürtçü siyasetinin tek sözcüsü haline getirme riskini nasıl görmüyor anlayamıyorum. AKP’nin çok tehlikeli politik hedefleri için yaptığı bu taktik hamlesinin tuzağına, elalem ne der düşüncesiyle, yandaş basının dolduruşuyla CHP’nin de düşmesi affedilemez ve çok ağır bedelleri olacak bir hatadır. MHP, lideri ve lider kadrosu yüzünden, zaten tamamen ideolojik hareket eden, hiçbir yaptığı hamleyi enine boyuna düşünmeyen, 2 adım sonrasında neler olabileceğini öngöremeyen AKP’nin koltuk değneği bir partidir ama CHP bu akıl tutulmasında bu süreci frenleyebilecek tek seçenekti ve ne yazık ki saçma sapan gerekçelerle, parti içi disiplinsizliğiyle kaosu seçti…
CHP hayatının en büyük hatalarından birini daha yaptı. Görünen o ki; TSK’nin, en değerli evlatlarını ülkenin olmayan hukukuna ve düşmanın olmayan merhametine teslim etmesinin ağır sonuçlarından ders alamamış olacak ki, kendisi de en ağır bedelleri ödeyince ne yaptığının farkına varacak. CHP’nin bütün dokunulmazlıklar, tarih, süre sınırı koyulmadan kaldırılmalıdır tezine sonuna kadar asılması gerekiyordu. Endişe ettiği olası süreçler için de kararlılıkla mücadele etmeliydi. Çıkıp halka, çağdaş ve sürdürülebilir demokrasi için, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, bütün dokunulmazlıkları kürsü dokunulmazlığıyla sınırlandırmalıyızı anlatmayı seçmeliydi. AKP ve RTE, 2002’de iktidara oynarken dokunulmazlıkları kaldıracağına, yolsuzluklara damardan gireceğine vs, vs söz vermişti. Oysa, bugünlerde hazırlamaya uğraştıkları yeni anayasa taslağında bile dokunulmazlıklarla ilgili bir çalışma yok. 14 yıl sonra bugün bakıyoruz, en dokunulmaz olan RTE, AKP’liler ve AKP’nin işine yarayanlar dışında askere, hakime, savcıya, öğrenciye, herkese dokunulabiliyor. CHP’nin öngörüsüzlüğü sayesinde ısmarlama ve adrese teslim bir kararla, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki yolsuzluklar hâlâ konuşulamamışken, kayıp trilyon davası duruyorken, oğluyla paraları sıfırlayana, baba-oğul rüşvet yiyen bakanlara, AKP’lilerin bilumum ihale vurgunu, çevre ve doğa katliamcısı zengini suçlularına dokunamayıp, bir HDP’lilere bir de kendisine dokundurtmayı becermesi akıl almaz bir durum. CHP’nin içinde matematik bilen, uzun vade düşünebilen bir kişi bile yok mu dedirtiyor insana…

 

 

 

AKP ve MHP’de parti disiplini açısından büyük bir birlikteliğin olduğu ama CHP’nin bu kadar önemli bir konuda bile fikir birlikteliğine sahip olmadığı, bu konuların enine boyuna konuşulup, ülke menfaatleri için ne yapılması gerektiğinin ortak akılla ve sosyal demokrat değerlerle
ortaya koyulmadığını görüyoruz. CHP lideri; dokunulmazlıkların kaldırılması Meclis’in kaldırılmasıdır, diyor ama kendi milletvekilleri Meclis’in kaldırılmasına onay veriyor. CHP lideri, bu kadar önemli bir konuda bile milletvekillerine hakim olamazken, diğer partiler çok büyük oranda birlikte hareket ediyorlar ve ülkenin hiç de menfaatine olmayan pek çok istedikleri sonucu yasal olarak alabiliyorlar ve Türkiye her gün daha fazla kaybediyor…
CHP’nin açıklamaları tutarsızdır. Bu saçma sapan açıklamalar, yapılan korkunç yanlışa kılıf uydurmaktır ve herkesi kandırmaktır. Referandumdan korkuyorlarmış. Kürtçü siyasetin, her şeye rağmen Meclis koruması altında konuşulabildiği süreçten silahlı mücadele yapan PKK’ya hediye edilmesinden daha fazla korkmalısınız. Partili cumhurbaşkanı referandumu da dokunulmazlıkla birlikte yapılırsa bilmem ne olurmuş. Madem bu tehlikeyi öngörüyorsun, başla şimdiden çalışmaya, bu iki konuyu ne yap ne et ayrı ayrı referanduma götürtmenin yolunu bul. Bu süreç içinde mücadele et ama bakıyoruz, CHP yandaş medya dolduruşuyla hem kendini hem HDP’yi ve tabi ki yalnız ve güzel Türkiye’mizi sonu belirsiz bir sürece savuruyor. Bu ülkede kimse artık kavga istemiyor. Kavgayı bir tek RTE ve onun güdümüne girmiş inemeyen, duramayan, düşünemeyen AKP ve PKK istiyor. Her ikisi de kavga ortamında kendi saflarını sıkılaştırabileceklerini biliyorlar. Bu iki dinci ve bölücü Türkiye düşmanına karşı, Türkiye’nin menfaatlerini savunması gereken CHP çocuk gibi tuzağa düşüyor.
Dokunulmazlıkların Meclis’te oylandığı süreçte bile yumruklar, tekmeler konuştu, milletvekilleri birbirinin burnunu kırdı, omzunu
çıkardı. Kendini artık sadece PKK’yla ifade etme imkanı olduğunu düşünenlerle sokakta bunun daha yumuşak olacağını mı zannediyorsunuz?