CHP'li Oğuz Oyan: Karşımızda bir diktatör var!

CHP'li Oğuz Oyan: Karşımızda bir diktatör var!
9 Temmuz 2013 15:20

CHP’nin Doğu ve Güneydoğu Bölgesi’nde görevlendirdiği heyet bugün Tunceli’ye gelerek temaslarına başladı.

.Heyete başkanı CHP Parti Meclisi üyesi ve İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, Ak Parti’nin rejimi değiştirmek istediğini öne sürerek, Bizim karşımızda bir demokrat yoktur, bir otokrat vardır, yani bir diktatör vardır. Bu durum sadece bir kişiyle sınırlı değildir. Bu hareketin kendisi yani AKP’nin kendisi bir başka rejim inşa etmeye girişmiş bir partinin adıdır. Tabi Tayyip Erdoğan güçlü bir figür, o giderse başkaları da başka şeyler yapmaya çalışır ama onun kadar etkili olamaz dedi.

CHP’nin yeni anayasa çalışmaları, çözüm sürecini bölge halkına anlatıp halk ve sivil toplum örgütleriyle görüşmek üzere Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde görevlendirdiği heyet bugün Tunceli’ye geldi. CHP Parti Meclisi üyesi ve İzmir Milletvekili Oğuz Oyan’ın başkanlığını yaptığı ve Ankara Milletvekili Levent Gök, Kocaeli Milletvekili Mehmet Hilal Kaplan, Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt, Balıkesir Milletvekili Namik Havutça, Tunceli Milletvekili Kamer Genç ile PM üyeleri Hüseyin Yaşar, Tekin Bingöl Emel Yıldırım, ve Halil Toraman’ın yer aldığı heyet üyeleri Grand Şaroğlu Otel’de Tunceli il örgütü ve partililer ile bir toplantı yaparak CHP’nin son dönemde hazırladığı projeleri partililere aktardı.

Heyet başkanı İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, partililerle yapılan toplantı öncesinde düzenlediği basın toplantısında, CHP’nin hiçbir zaman gizli gündeminin olmadığını, söylemek istediğini her zaman açıkça söyleyen bir parti olduğunu söyledi. Kürt sorunu konusunda çeşitli zamanlarda çözüm önerilerini dile getirdiklerini belirten Oyan, şöyle dedi:

“1989 yılından beri politikalarını açıkça söyleyen rapor haline getiren parti CHP’dir. Belki bazıları bu konuda geç kalmış olabilir ama biz 1989’dan beri açıklamışız. Bizim o zaman açıkladığımız birçok şeyi şu an görüşmeler yapan, çözüm süreci ismini verdikleri görüşmeler yapan, iktidar partisi hala bizim o söylediklerimizin noktasına gelmemiştir. Bunu iyi okumak ve iyi anlamak gerekiyor. Biz CHP ailesi olarak ta bunu iyi okuyup, halka iyi anlatmak zorundayız, bunu yapmak durumundayız. Başbakan, akiller heyetiyle yaptığı toplantıda ne diyor. Zaten son toplantıda da Akiller heyeti şu izlenimleri aldık diyerek başbakana bir rapor sundular. Arkasında da başbakan üç konu söylüyor. Birincisi şunu diyor, ‘Daha birinci aşamadayız. PKK çekilmiyor, daha yüzde 15’i çekildi’ diyor. İkinci aşamaya henüz geçmedik diyor. Kafasında ne zaman bitecek birinci aşama belli değil, Allah bilir Cumhurbaşkanlığı seçimleri bittikten sonra biter, birinci aşama yani orası bile net değil. İkinci olarak ne diyor, anadilde eğitim yok diyor, anadilde eğitimi öğretelim ama anadilde eğitim yok diyor. Meğer kapalı kapılar ardında çok pazarlık var biz bilmiyoruz. Üçüncü söylediği ise seçim barajı yok diyor, yani bu üç ana şeyi söylüyor. Oysa CHP bunların yapamadıklarını söyleyemediklerini çok önce söyledi. Biz Meclis’e sunduğumuz yasa teklifinde önce seçim barajı yüzde 5’e düşsün dedik. AKP’nin oyları ile reddedildi. Ardından bir kanun teklifi daha verdik, seçim barajı yüzde 3 olsun dedik o da redredildi. Bir yasama döneminde aynı nitelikte iki kanun teklifi verilemediği için bu kez BDP bir kanun teklifi sundu ve seçim barajı yüzde sıfır olsun dediler biz onu da destekledik ama AKP onu da reddetti.

Milletvekili Oyan, CHP’nin bir çok söylemini Ak Parti’nin ağzına almaya cesaret edemediğini söyleyerek, şöyle dedi:

Aslında bizim söylediğimizi AKP asla söyleyemiyor. Biz tam demokratikleşemeden yanayız ama AKP baskıcı bir rejimden yana. Biz ne diyoruz özel yetkili terör mahkemeleri kalksın diyoruz, AKP karşı çıkıyor. DGM’ler kalktı yerine özel yetkili mahkemeler geldi, onları da kaldırdılar yerine terör mahkemelerini getirdiler. Terör mahkemelerinde kimleri yargıladıkları da ortada. Gizli tanıklar ile terör mahkemeleri bir çözüm değil, gizli tanıklık bizim karşı çıktığımız bir durumdur. Bir kere şunu düşünün Bütün Türkiye’ye demokrasi gelmeden bir bölgeye demokrasi gelir mi Bu yöntemle barış olur mu Sen kalkıp ülkenin büyük bölümünde faşizmi uygulayacaksın ama bir bölümüne de barış süreci diyeceksin falan, insanlar böyle bir şeye inanabilir mi böyle bir samimiyet olur mu Kim inanıyor bu duruma ama kusura bakmasınlar biz bu samimiyete inanmıyoruz. Ülke çapında demokrasi, ülke çapında özgürlükleri savunmadan inandırıcı ve kalıcı bir barış inandırıcı bir müzakere süreci olamaz. Biz diyoruz ki, özel yetkili terör mahkemeleri kaldırılmalıdır, faili meçhul cinayetler çözümlenmelidir, yeniden yargılanma yolu açılmalıdır, tutukluluk süresi kesinlikle kısaltılmalıdır ve asla 2 yılı aşmamalıdır. Anayasa Mahkemesi 5 yıl falan olsun diyor, 5 yıl tutukluluk mu olur Yani bir insan bir ceza alsa alacağı cezanın 5 yıldan fazla olacağını mı düşünüyorsunuz. Esas itibari ile bu söyledikleri cezalar düşünce suçlarıdır. İnsanların en ufak demokratik eyleminde hemen terör örgütü yaftası yapıştırılıyor, Ögrenci parasız eğitim diyor, bir pankart açıyor hemen tutukluyorlar ve terör örgütü üyesi diyorlar böyle bir şey dünyanın neresinde var?”

CEMEVLERİNİN İBADETHANE KABUL EDİLMESİNİ İSTİYORUZ

Milletvekili Oğuz Oyan, parti olarak din ve vicdan açısından her inanca eşit mesafede yaklaşılmasını istediklerini belirterek, “Cemevlerin ibadethane olarak kabul edilmesini istiyoruz. Biz CHP olarak şunu da acilen istiyoruz, boşaltılan köylere geri dönüşü istiyoruz. Bu köylülere tazminatları derhal ödenmeli ve geri dönüşleri hemen sağlanmalıdır. Koruculuk kaldırılmalı ve yeni iş alanları yaratılmalıdır. On yıllardır tarım yapılmayan yerler var, bu yerler organik tarım için vatandaşa verilmeli ve bu konuda acilen bir çalışmaya ihtiyaç var. Kırsal bölgede her iki tarafında devletinde PKK’nında mayın döşediği yerler var. Bu mayınlar çok hızlı bir şekilde temizlenmelidir. Bölgenin mayınlardan arındırılması gerekiyor, çünkü mayın kazaları ile yaşanan patlamalar en kalleş ölüm biçimidir. Devlet bu konuda hala bir çalışma içinde değil. Biz diyoruz ki siyasi partiler kanunu değişsin, liderler sultası ortadan kaldırılsın seçim barajı ortadan kaldırılsın” dedi.

KARŞIMIZDA DİKTATÖR VAR

Oyan, Ak Parti’nin rejimi ortadan kaldırmak istediğini öne sürerek, şöyle dedi.

“Biz Türkiye’nin tümüne barış istiyoruz, her alanda demokratikleşme diyoruz. Bizim barış politikamız AKP’den fersah fersah ilerdedir. Biz hiçbir zaman şu olursa, böyle olur yada çözüm süreci şöyle giderse bu olur diyen bir parti değiliz. Barış diyoruz, demokrasi diyoruz. AKP rejimi yıkmak ve değiştirmek için iktidara geldi. Bu uğurda yani rejim yıkıcılığı ve yeni rejim kuruculuğunda bana bir takım destekler gerekmektedir diyor AKP, ama şu aralar bu destekleri önemli ölçüde kaybetti. Avrupa, Amerika şu bu çünkü demokrat bir maske takıyordu AKP, ama bu maskesi düşmüştür. Bu maskenin düştüğüne inanmayanlar en son Gezi olaylarında bunu çok daha net gördüler. Bizim karşımızda bir demokrat yoktur, bir otokrat vardır, yani bir diktatör vardır. Bu durum sadece bir kişiyle sınırlı değildir. Bu hareketin kendisi yani AKP’nin kendisi bir başka rejim inşa etmeye girişmiş bir partinin adıdır. Tabi Tayyip Erdoğan güçlü bir figür, o giderse başkaları da başka şeyler yapmaya çalışır ama onun kadar etkili olamaz. Tayip Erdoğan güçlü bir figürdür.bu hareketin simgesidir ama ne kadar güçlü hareketlerin de ne kadar güçlü figürlerin de tarihin çöp sepetinde yerlerini aldığını unutmayalım. Bizim işimizde bunları tarihin çöp sepetine atmaktır.