CHP Niğde Milletvekili ve KİT Komisyonu Üyesi CHP Emek Büroları Merkez Yöneticisi Ömer Fethi Gürer, Başkanlık sisteminin emekçilerin hakkını gaspettiğini, kıdem tazminatlarının da fona devredilecek olmasının bir reform değil aksine işçilerin kazanılmış haklarına vurulacak bir darbe olduğunu söyledi.

 

 

BU REFORM DEĞİL HAK GASPI

 

 

 

CHP Milletvekili Gürer, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun bu yıl içinde kıdem tazminatlarının fona devredileceği yönündeki acıkmalarını eleştirdi. Hükümet yetkililerinin kıdem tazminatlarının fona devredilecek olmasını ‘reform’ olarak nitelendirdiğini anımsatan Gürer, “Bu reform değil, emekçilerin yıllar süren mücadeleler sonucu elde ettiği kazanımların ortadan kaldırılmasıdır” dedi.

 

 

İKTİDAR NEDEN KORKUYOR

 

 

Türkiye’de Emek Bürolarının Kıdem Tazminatı ile ilgili bugun açıklamalarda bulunacağını ifade eden Gürer “Kıdem tazminatlarının fona devredilecek olması madem yararlı bir gelişme neden referandumdan önce hayata geçirilmiyor” diye sordu.

 

 

Ömer Fethi Gürer, hükümetin bu sözde reformun işçilerin aleyhine bir gelişme olduğunu bildiği için referandum sonuna bıraktığını savundu. “Öncelikle sorulması gereken şudur maden kıdem tazminatının fona devredilmesi emekçiler açısından yararlı bir gelişmedir,neden referandumdan önce hayata geçirilmiyor.İktidar partisi müjde olarak gördüğü bu sözde reform,referandumda evet çıkması için neden kullanmıyor Madem bu değişiklik çok hayırlı olacak neden 15 yıldır bu kanun çıkarılmadı?” dedi.

 

 

Gürer, “İktidar partisi halktan korktuğu için, emekçilerin tepkisinden çekindiği için, referandum sonucunu kendileri açısından olumsuz etkileyeceğini bildikleri için bu değişikliği 16 Nisan sonrasına bırakmıştır” diye konuştu.

 

 

Kıdem tazminatlarının fona devredilmesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Kıdem tazminatının her ay bir fona düzenli olarak ödenmesi, işverenin işçileri keyfi olarak işten çıkarabilmesinin önünü açacaktır. Çünkü toplu halde yapılması gereken ödeme, işçilere dolaylı yoldan da olsa bir iş güvencesi sağlamaktadır. Ayrıca hükümetin planı, 30 gün üzerinden hesaplanan tazminatın 15 güne indirilmesidir. Bu kazanılmış hakkın kaybı olacaktır.” Dedi.

 

 

HÜKÜMET EMEKÇİLERİN HAKKINI GASP EDİYOR

 

 

Ülkemizde iş güvencesinden yararlananların oranının yüzde 13.5 olduğunu ancak hükümetin bu az sayıdaki emekçinin hakkına da göz diktiğini anlatan Gürer, 16 Nisan’da evet çıkması halinde iktidar partisinin emekçilerin hakkını gasp edecek olan bu yasayı hayata geçireceğini, hayır çıkması halinde ise hükümete bir mesaj ve uyarı olabileceğini ifade etti.

 

 

Kıdem tazminatlarıyla ilgili istastistiki bilgileri de paylaşan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ülkemizde 1971 yılında uygulamaya konulan kıdem tazminatının en az bir yıl süre ile koşulları yerine getirenlere 30 günlük brüt ücret tutarında tazminat ödendiğini anımsattı. Gürer, Kıdem tazminatının dünyada 152 ülkede zorunlu, 18 ülkede ise yarı zorunluğu olarak uygulandığını söyledi.

 

 

 

DÜNYA ÖRNEKLERİ İLE BAŞKANLIK SİSTEMİNİN EMEKÇİLERE VERDİĞİ ZARARLAR…

 

 

Dünyadaki örneklerine bakıldığında başkanlık sisteminin emekçilerin haklarını gaspettiğine değinen CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Dünya’da 146 ülkede yapılan bir taramada 54 ülke Başkanlık sistemi, 66 ülke parlementer sistemi 26 ülke yarı başkanlık sistemi incelemelerinin karşılıklı değerlendirmelerine değindi.

Gürer “ Başkanlık sistemi ile yönetilen 46 ülkeden 18’inde haftalık çalışma saatinin 48 saat olduğunu, Kenya ‘da 52 saat ile en üst noktaya erdiğini, parlamenter sistemle yönetilen 50 ülkenin 27’sinde ise haftalık çalışma saatinin 40 saat olduğunu belirtti.

 

 

Başkanlık sistemi ile yönetilen ülkelerde haftalık çalışma saatinin ortalama 44 saat 53 dakika olduğunu, parlamenter sistem ile yönetilen ülkelerde ise haftalık çalışma saatinin ortalama 42 saat 44 dakika olduğunu söyledi.

Parlamenter sistemde 29 gün olan yıllık izin süresinin başkanlık sisteminde 17 gün olduğunu kaydeden Gürer, parlamenter sistemde 19 hafta 2 gün olan doğum izninin başkanlık sisteminde 13 hafta 2 gün olduğunu vurguladı.

 

 

 

Başkanlık sistemi ile yönetilen ülkelerde % 62 si sahip oldukları kişi başına milli gelire göre göreceli olarak daha düşük asgari ücret alırken Parlementer sistem ile yönetilen ülkeler açısından bakıldığında % 51’i sahip oldukları kişi başına milli gelirin göreceli olarak daha yüksek asgari ücret aldıklarını ifade etti.

Başkanlık sistemi ile yönetilen ülkelerde çalışma başarışı ve çalışma koşullarının sorunlu olduğuna vurgu yapan Ömer Fethi Gürer, “Parlamenter sistem çalışma barışında daha uygun ve çalışma koşulları tek adam yönetimine göre daha çalışanlar lehine düzenlemeler içermektedir” şeklinde konuştu.

Gürer 14 yıllık AKP Hükümetleri döneminde işçi haklarının budandığını, sendikasızlaşmanın önünün açıldığını, esnek çalışma modern kölelik yasası ile güvencesiz çalışmaya yol verildiğini, Bireysel emeklilik uygulaması ile kamu emekliliğinin önünün kesilmeye çalışıldığını anımsatarak işçilerin emekçilerin işsizlerin mağdur kesimlerin 16 Nisan’da Hayır oyu vermesi çağrısında bulundu. Başkanlık sisteminin tek adamın her konuda karar vereceği bir süreç olacağını işçilerin lehine olmayan düzenlemelerinde yolunun açılacağını kaydetti.