CHP’li Gök: Koronavirüsün uzun dönemde yaratacağı sağlık sorunları araştırılsın!

CHP’li Gök: Koronavirüsün uzun dönemde yaratacağı sağlık sorunları araştırılsın!
19 Kasım 2020 10:35

İngiltere’de yapılan bir araştırma corona virüsü semptomlarını uzun süre taşıyan genç ve daha önce ciddi bir sağlık sorunu olmayan bireylerin vücutlarının uzun vadede zarar gördüğünü ortaya çıkardı.

 

 

CHP Ankara milletvekili Levent Gök, konuyu Meclis gündemine taşıyarak; Meclis araştırması açılmasını istedi.

 

 

CHP’li Gök’ün verdiği Meclis araştırma önergesi şöyle:

 

 

2019 yılının son günlerinde Çin’de başlayan ve kısa bir süre zarfında bütün dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs(Covid-19) pandemisi 2020 Kasım ayı itibariyle dünya genelinde 50 milyonu aşkın insanda görülmüş yine aynı süreçte ülkemizde görülen vaka sayısı Sağlık Bakanlığı verilerine göre 400 binin üzerine yükselmiştir.

 

 

Pandemi süresince edinilen bilgilere göre Covid-19 kronik bir enfeksiyon olmamasına rağmen hastalığı geçiren kişilerde meydana gelen uzun dönem etkiler sıklıkla tartışılmaktadır. Virüsün uzun dönem etkileri bilinmemekle beraber viral enfeksiyonların tetiklediği nörolojik ve diğer sistemik hastalıkların orta ve uzun vadede yaratacağı sağlık sorunları tahmin edilebilmektedir.

 
Covid-19 seyrinde gelişen zatürree hastaların önemli bir kısmında solunum yetersizliği sonucu oluşan oksijen eksikliği sorunu yaratmakta, sözü geçen solunum sorunları yetersizliğinin etkileri sonraki dönemlerde hastaların solunum düzeylerinin eskiye dönmediği tablolar yaratmaktadır.

 

 

Hastalığı ağır geçiren Covid-19 vakaları yoğun bakım süreci geçirmekte, yoğun bakım sonrasında hastaların yüzde 40’ında kas gücü kaybı, sinir ve kas hasarı meydana gelmektedir. Hastaların önemli bir kısmında meydana gelen güçsüzlük haftalar ya da aylar içinde düzelme gösterirken bir kısmında yıllarca sürebilmektedir. Yoğun bakım sonrası sendromun bir diğer etkisi ise bilişsel yetilerde bozulmadır. Özellikle bellek, lisan, dikkat ve görsel-mekansal yetilerde bozulma yaratan bilişsel bozukluk aylar-yıllar boyu devam edebilmekte, sözü geçen bozulmanın uzun vadede bunama riskini artırdığı bilinmektedir. Yoğun bakım süreci sonrası hastalarda ortaya çıkan depresyon, kaygı bozuklukları ve travma sonrası stres bozukluğu oldukça yaygın olarak görülmektedir.

 
Virüsün koku sinirleri, kan beyin bariyeri ve enfekte immün sistem hücreleri aracılığıyla sinir sistemine girerek nörolojik tablolar oluşturabileceği sanılmaktadır. Otopsi çalışmalarında beynin en hassas bölgelerinde oksijen yetersizliğinin sebep olduğu hasara ilişkin bulgular saptanmış, SARS-Cov-2 enfeksiyonunun şiddeti hafiften ölümcüle değişen bir ölçekte nörolojik bozukluklara yol açtığı anlaşılmıştır. Ek olarak son dönemde long-covid(uzamış covid) olarak adlandırılan bir tablo sıklıkla görülmektedir. Long-covid Covid-19 belirtilerinin uzamış bir biçimde hissedilmesi olarak tanımlanmakta, Covid-19 tanısı konmuş kişilerin bir kısmında 60 gün boyunca hastalıkla ilgili belirtiler görülmektedir.

 
Hastalığı geçirenlerin çoğunluğu tam olarak iyileşse dahi Covid-19 uzun dönemde engellilik oluşturma potansiyeline sahiptir. Öncelikle yoğun bakım tedavisi gerektiren kritik hastalık sürecini atlatan ve nörolojik bozukluklar geliştiren hastalar olmak üzere hastalığı geçiren kişilerin uzun dönemde ihtiyaç duyacakları tıbbi destek için hazırlık yapılması gerekmektedir. Türkiye’de görülen vaka sayıları azımsanamayacak sayıda olmakla beraber virüs yayılımı her gün artmaktadır. Covid-19 aşısına ilişkin umut verici gelişmeler yaşanmasına rağmen pandeminin atlatılmasından sonra etkilerini devam ettireceği açıktır.

 
Covid-19 geçirmiş yurttaşlarımızın orta ve uzun vadede yaşadığı sağlık sorunlarının detaylı olarak incelenmesi, ülkemizdeki salgın tablosunun gelecek dönemde ortaya çıkarması muhtemel sağlık sorunlarının tespiti edilmesi suretiyle sağlık kurum ve kuruluşlarımızın bu sürece uygun olarak hazır hale getirilmesi, sağlık personelimizin salgın sonrası dönemde karşılaşacakları olası risklere karşı eğitilmesi ve Covid-19 pandemisinin ülkemizde bırakacağı olumsuz etkilerin asgariye indirilmesi amacıyla Anayasa’nın 98’inci, TBMM İçtüzüğünün 104’üncü ve 105’inci maddeleri uyarınca Meclis araştırması açılmasını arz ederiz.