CHP’li Erdoğdu’dan 50 tweetli ‘ekonomi tarihi’

CHP’li Erdoğdu’dan 50 tweetli ‘ekonomi tarihi’
24 Kasım 2016 10:09

“Gerçeği bilirsek felaketi belki hafifletiriz…” diyen CHP milletvekili Aykut Erdoğdu twitter hesabından çarpıcı açıklamalarda ve iddialarda bulundu. Erdoğdu 1950 yılından itibaren Türk ekonomi ve siyasi arenasında yaşananları kendi üslubuyla özetledi.

 

 

 

 

CHP İstanbul milletvekili Aykut Erdoğdu “Şimdi size ekonomik çöküşün ekonomik/politik tarihini bir seri tweetle hatırlatayım… Gerçeği bilirsek felaketi belki hafifletiriz…” başlığıyla twitter hesabından açıklamalarda bulundu. 50 tweetle ‘özet’ yapan Erdoğdu’nun açıklamaları sosyal medyada geniş yankı buldu.

 

 

İşte Aykut Erdoğdu’nun tweetleri;

 

 
“Türkiye’nin çökertilme süreci 1950 ile başlar… 1980 ile devam eder… Son darbe 2002’de vurulmuştur… Biz 2002 ile başlayalım…

 

 
Halk yolsuzluk ve ayrımcılıktan bıkmıştı… Sistemi cezalandırmak istiyordu… Sistemi, sistemin en nefret ettiğiyle cezalandırdı..

 
28 Şubat’ın aktörleri Halkın gözünde sistemin kendisiydi… İnananlara zulmeden!!! boğazına kadar yolsuzluğa bulaşmış asker ve siviller
Sistemi cezalandıracak figür üst akıl tarafından 1990’larda keşfedildi…

 
İstanbul’un gelecek vaadeden Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan’ın Hocası Erbakan milliydi… Kaşifler Erbakan’ı güvenilmez buluyordu…

 

 

Erdoğan öne çıktı… Geleceğin Başbakanı atandı..

 

 
Geleceğin Başbakanı’na fon lazımdı… Belediyenin kaynakları cihadın!!! finansmanı için AKBİL vs ile hortumlandı…

 
Erdoğan için ortak üst akıl tarafından bulundu… Devletin kılcal damarlarına sızan Cemaat… 99’da birlikte üst akıldan onay aldılar…

 
Erbakan onların gözünde milli olduğu için akılsızdı… 2 ortak birlikte üst akılı önce ikna edecek sonra arkadan vuracaktı…

 
Üst aklın (Neo Con) projesi önce “Moderate Islam” sonra “Greater Middle East Initiative” diye formüle edildi… Erbakan infaz edildi…

 
Bu iki ortağa önce son 10 yıldır sorun çıkaran Milli Ordu’yu tasfiye etme, Kürdistan ve Kıbrıs sorununu çözme görevi verildi…

 
Görevlendirilmiş ortaklara hem AB hem ABD hem de finans çevreleri sınırsız kredi açıldı… O dönem yazılan raporları hatırlayın…

 
CHP’nin fişi ikinci körfez savaşında TSK’nın milli kanadıyla Irak tezkeresine karşı çıkınca çekildi… Şeytanlaştırıldı…

 
Üst akıl yırtık ayakkabılı mücahitlere Türkiye’yi ekonomik olarak teslim edecek neo liberal ekonomi politikaları dayattılar…

 
Dayatılan neo liberal politikalara göre milli ve stratejik sektörler özelleştirme adı altında yabancılara açılacak…

 
Düşük kur – düşük gümrük ile ülke yabancı mallara açılacak, tarife dışı engeller azaltılarak ülke ithalat cenneti yapılacaktı…

 
Yapıldı İthalatı finanse etmek için bir yandan milli ve stratejik şirketler (TELEKOM, Tekel vs) yabancılara satılacaktı… Satıldı…

 
Finansmanın bir diğer yolu özel sektörün ve hane halklarının uzun vade ile bankalar aracılığıyla yabancılara borçlandırılmasıydı…

 
Türkiye’de ithalat patladı… Patlayan ithalat üzerinden alınan vergilerle kamu maliyesi makyajlandı…

 

İthalatın patlamasıyla düşük kur/düşük fiyatla mücadele edemeyen yerli işletmeler birer birer kapanmaya başladı…

 
Aşırı borçlanma ve milli servet satışıyla sağlanan fonlar başta gayrimenkuller olmak üzere fiyatları patlattı… Balon şişti…

 
Şişen emlak balonu rantı TOKİ ve belediyeler (imar planları) üzerinden yandaş şirketlere aktarıldı…

 
Yolsuzluk rantı aktarılan şirketler cihadın ekonomik kaleleri olarak sunuldu… Ancak şöhret ve şehvet bunlarda zirve yaptı…

 
Aşırı borçlanma ve milli servet satışıyla yaratılan geçici ekonomik refah dalgasıyla 3 seçim kazandılar…

 
Başta TSK ve CHP olmak üzere milli güçlerin belini kırıp yargıyı ele geçirdikten sonra şımarıklık artmaya başladı…

 
Biri kendini kainat imamı diğeri kendini dünya lideri ilan etti… Dünya lideri işlediği günahlardan pişmanlık duymaya başladı

 
Kainat imamı devleti ele geçirdi… Küresel cihadı finanse ermek için dünya liderini takmadan devleti kullanmaya başladı…

 
Bu arada dünya lideri kendini Halife ilan etmek istedi… Bunun en kestirme yolu üst akıl/melon şapkalılardı…

 
Arap Baharı başladı… Melon şapkalılar hangi Müslüman ülkeyi işaret etse önce o koşuyor yıkımın balyozu oluyordu…

 
Yıkılacak bütün Müslüman ülkelerde iktidara yırtık ayakkabılı Halife’nin melon şapkalılar tarafından belirlenenler iktidara geliyordu…

 
Suriye’de baltayı taşa vurdu… Esad Kaddafi kadar kolay lokma değildi… Arkasında Rusya vardı…

 
Bu arada dünya lideri Halife’nin ihvancıları melon şapkalıları hayal kırıklığına uğratmaya başladı… El Kaide IŞİD’e verildi…

 
Melon şapkalılar fikir değiştirmeye başladı… Kainat imamı, Dünya liderini uyardı… Yapma daha erken dedi…

 
Politik karizması yüksek bilgisi ve kavrayışı düşük dünya lideri Kainat İmanının örgütlenme modeline gizli hayranlık duyuyordu…

 
Kainat İmamı kendi elleriyle yarattığı bu su saati okuyucusunun 40 yıllık davaya zarar vereceği düşüncesiyle kurtulmak istedi…

 
Kainat imamı su saati okuyucusunu bitirirken eserine zarar vermemek için ince bir operasyon planı yaptı..

 
Kainat İmanının planına göre dünya lideri hırsız olarak emekli edilecek yerine emin kişi gelecek dava zarar görmeyecekti… Olmadı…

 
Üst Akıl/Melon Şapkalılar güvenilmez dünya liderinin yerine Kainat imamını tercih ettiler… Dünya lideri ne yaptıysa durum değişmedi…

 
Melon şapkalı eski patronları tarafından satılan Dünya Lideri soluğu Putin’in kucağında aldı… Putin’in elinde koz oldu…

 
Erdoğan VS Dünya Lideri karşılaşması Türkiye ekonomisini krize soktu… Artık alınacak yeni borç satılacak servet kalmadı…

 
Melon şapkalılar eski çalışanlarının fişini ekonomik ve sosyal krizle çekiyorlar… Ama bu kovulmanın acısını halkımız çekecek…

 
İki ortağın tasfiyesi ile sonuçlanacak bu sürecin sonunda ekonomik riskden daha tehlikeli olan vatanın bölünmesi…

 
Vatanın bölünmesi Türklerin kadar Kürtlerin felaketi olabilir… Delil isteyen 20 yy başları Ortadoğu tarihine baksın…

 
Bu arada gözlerden kaçırılan Kıbrıs’ın kaybedilmesi bir diğer büyük risk… Kıbrıs çöküşü sinsice ilerliyor…

 
Bütün bu çöküş sürecini gören devlet aklı müdahale etme gereği duydu… Ancak hem yöntemleri hem rotaları yanlış…

 
Memleketin ahval ve şeraiti ağır… Geçmiş bütün kini nefreti unutup kurtuluşa kadar yan yana durursak bir şansımız olabilir…

 
Hiçbir ülke ebedi dostumuz veya ebedi düşmanımız değil… Sırtımızı birbirimize… Yüzümüzü bir yöne değil bütün yönlere dönmeliyiz…

 
Türkiye’nin çıkışı Atatürk’ün çizdiği yönde her yurttaşı kucaklayan demokrasi ile taçlandırılmış kapsayıcı Cumhuriyettir…

 
Bütün bunları beni sevenler beni daha yakından tanısın diye yazdım… İşbirlikçi arayanlara yanlış adreste olduklarını söylemek istedim

 
Soranlara samimi olmaya çalışan eşitlikçi, özgürlükçü bir yurtsever dersiniz… Bu gecelik bu kadar… İyi Geceler…”