CHP’li Bankoğlu: Bürokrasi azalacak dendi, azalan kadın katillerine verilen cezalar oldu

CHP’li Bankoğlu: Bürokrasi azalacak dendi, azalan kadın katillerine verilen cezalar oldu
7 Kasım 2020 09:57

CHP Bartın Milletvekili, Parti Meclisi ve TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi Av. Aysu Bankoğlu, 2021 Yılı Bütçe görüşmeleri kapsamında, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda “Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı” Bütçesi hakkında konuştu.

 

 

Cumhuriyet Halk Partisi Bartın Milletvekili, Parti Meclisi ve TBMM Anayasa Komisyonu üyesi Av. Aysu Bankoğlu, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda devam eden 2021 yılı Bütçe görüşmeleri kapsamında, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın gelecek yıl bütçesine dair bir konuşma gerçekleştirdi. Bakan Zehra Zümrüt Selçuk’a yönelik sorular sorup özellikle kadınların yaşadığı sorunlara ilişkin tespit ve görüşlerini aktardı.

CHP Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, konuşmasının başında, Sayın Bakan’ın her şeyden önce bir “kadın” olarak Kabine’de varlığının, tüm kadınlar için önemli olduğunu vurguladı ve tam da bu sebeple, kendisinin birtakım kararlara imza atarken, tüm kadınları düşünmesi gerektiğini belirtti. Bankoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

 

 

“Şu gerçeği de unutmamak gerekiyor: Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı olarak Sayın Bakan’ın sorumluluğu, neredeyse Cumhurbaşkanı’ndan bile daha fazla. Aile, kadın hakları, çalışma hayatı ve bir de üzerine sosyal hizmetler; bu önemli alanların hepsi Bakan’ın sorumluluğunda. Kendisine, devam eden bu zorlu görevlerinde, ne kadar şans dilesek az kalır!

Ülke olarak geldiğimiz noktada, aslında vahim tabloda, Anayasamızın 17. maddesini hatırlatmak zorundayım. “Kişinin Dokunulmazlığı, Maddi ve Manevi Varlığı” kenar başlıklı bu madde üzerinden “kadınların yaşam hakkına” dikkat çekeceğim; zira yaşamımız tehdit ve tehlike altındayken geri kalan her şey, teferruat oluyor. Devlet’in, tüm mekanizmalarıyla, kadın cinayetlerini önlemek ve aslında tüm yurttaşlarının “yaşam hakkı”nı koruma konusunda Anayasal sorumluluğu mevcuttur. Bu sorumluluk, hem eşitlik ilkesini öngören Anayasa Madde 12’den, hem de ailenin korunmasını düzenleyen Anayasa Madde 35’ten ileri gelmektedir.

Kadınların yaşam hakkı, Bakanlığınızın bu “iş yükü” sebebiyle, âdeta arada kaynıyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte “uçacağız” ve “bürokrasi azalacak” denildi ama gerçekte azalan, kadın katillerine hükmedilen cezalar oldu.

“Ailenin gücü” elbette önemlidir ancak bir kadının birey olarak varlığı da en az o kadar önemlidir. İktidar’ın, kadınları sadece geleneksel “bakım” rolleri ile tanımlamaktan ve politikalarını bu şekilde anlatmaktan vazgeçmesi gerekir.”

 

 

Bankoğlu, gerçekleştirdiği konuşmanın devamında, kadına karşı şiddetle ilgili açıklanan veriler arasındaki farklılıklara işaret etti. Bakanlığın açıkladığı sayılar ile bu konuda uzman sivil toplum örgütlerinin açıkladığı sayılar arasındaki farkların, büyük bir güvensizlik ortamı yarattığını söyledi ve “Neden?” diye sordu. Bakan’ın daha önceki açıklamasının aksine, “şüpheli ölüm sayıları”nın bu gibi istatistiklerde her zaman ayrı olarak verildiğini vurguladı; ardından şöyle konuştu:

“Aslında atılması gereken temel adım, son derece basit: İstanbul Sözleşmesi, uygulanmalıdır. Bu kadar basit! Zaten, 6284 sayılı Kanun da bir uluslararası sözleşme niteliğindeki İstanbul Sözleşmesi’ne atıf yapmaktadır.

Bir yasanın varlığı, mevcudiyeti farklı; lafzına ve ruhuna yani amacına uygun olarak hayata geçirilmesi, uygulanması farklı bir şeydir. Başta İstanbul Sözleşmesi olmak üzere tüm yasaları uygulamak ve korumak İktidar’ın elinde.