CHP İzmir Büyükşehir adayı Tugay: İzmir İzmirlilerindir! ‘Rantçıların, yalancıların, yasakçıların değil’

CHP İzmir Büyükşehir adayı Tugay: İzmir İzmirlilerindir! ‘Rantçıların, yalancıların, yasakçıların değil’
25 Mart 2024 10:29

CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, 31 Mart günü yapılacak olan seçimlerin önemini vurguladı, “Türkiye’ye bir mesaj vermeniz lazım. Onlara şunu söylemelisiniz; İzmir İzmirlilerindir. Rantçıların, yalancıların, yasakçıların, insanları bölenlerin, özgürlük ve demokrasi karşıtlarının değil” dedi.

 

 

 

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir Çiğli’de halk buluşması düzenledi. Çiğli Kaymakamlık binası karşısındaki alanda gerçekleştirilen halk buluşmasına, Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, CHP İzmir Milletvekilleri Sevda Erdan Kılıç, Rahmi Aşkın Türeli, Ednan Arslan, İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, Çiğli İlçe Başkanı Erkan Akar, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, Çiğli Belediye Başkan Adayı Onur Emrah Yıldız ve çok sayıda partili de katıldı.

 

CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay şunları söyledi:

 

 

“BU ÜLKENİN BİRLİĞİNİ, BERABERLİĞİNİ, BARIŞINI İSTEDİK”

 

 

“Bizler elimizden geleni yaptık. Sahada yetişebildiğimiz, konuşabileceğimiz herkesle konuşmaya çalıştık. Karşımızda ne yazık ki ahlak açısından sorunlu olan insanlarla beraber bu yarışın içerisindeyiz. Bunu özellikle belirtmek istiyorum çünkü yıllardır Türkiye’de algı çalışması yaparak yalanlarla insanları kandırarak bunun için kendi yandaş medyalarında kullanan sosyal medyaları kullanan ve bu işi artık dünyada muhtemelen en profesyonel yapan siyasi partiye karşı mücadele ediyoruz. Aynı siyasi parti bir taraftan Türkiye’de ele geçirdiği her yerde milyonlarca insana eziyet ederken, milyonlarca insana yasaklar getirirken, kendi yönettiği şehirlerde festivalleri iptal ederken, bir sürü yasak koyarken, üniversitelerde öğrencilere eziyet ederken, kadınların haklarını ellerinden alırken, kadınlar şiddete uğradıkları halde bununla ilgili yeterli önlem almazken, her türlü bu ülkenin demokrasiyle insan haklarıyla ilgili engeli sıkıntıyı çıkarırken ve insanları da sürekli etnik kökenine göre mezhebine göre ayrıştırken, bu toplumun bir bölümünü diğer bölümüne düşman ederek siyaset yapmaya çalışırken, bizler ülkemizdeki demokrasinin adı olan Cumhuriyeti kuran liderin kurduğu partide Cumhuriyet Halk Partisi’nde bu ülkenin birliğini, beraberliğini, barışını istedik ama aynı zamanda demokrasisini insan haklarını istedik. Kadınlarımız haklarını kaybetmesin istedik. Daha fazla siyasette olsun istedik. Gençlerimiz. Bu ülkede kendilerine gelecek hayal edebilsinler istedik. Emeklilerimiz bu kadar yokluk içerisinde yaşamasın, onlara insan muamelesi yapılsın. Emekçilerimiz sendikal haklarını daha fazla kullansınlar. Bunun için onlara daha fazla alan tanınsın istedik. Ama ne yazık ki Cumhuriyet Halk partili belediyeler dışında hemen hiçbir yerde işçilerin örgütlenmediği bir zamanda yaşıyoruz. Bütün bunlara rağmen üstüne üstlük anormal bir enflasyon, yoksullaşma, işsizlik ve toplumun çok küçük bir kesimi aşırı zenginleşirken % 95’nin sürekli yoksululaştığı bir dönem yaşadık. Bu ortamda siyaset yapıyoruz.”

 

 

“BÜTÜN İZMİR’İ BU SEÇİMDE AYAĞA KALKMAYA DAVET EDİYORUM”

 

 

“Değerli yurttaşlarım neyin mücadelesini yaptığımızın anlaşılması lazım. Biz elbette ki yerel seçimler için adayız, belediye başkanı olmak için karşınızdayız. Elbette ki belediye başkanlarının görevini çok iyi biliyoruz. Ben 5 yıl belediye başkanlığı yaptım Karşıyaka’da. Gördüğüm baskıyı gördüğüm ambargoyu bir ben bilirim. Bütün bunlara rağmen bugün aslanlar gibi önünüzde Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olarak duruyorum. Bir yalanım yanlışım yok.Hatam kusurum yok. Yalancıların uydurduğu iftiralara kanmayın. Ben malım mülkümle yakınlarımla, yaptığımda tertemiz karşınızdayım. Bugün bütün İzmir’i bu seçimde ayağa kalkmaya davet ediyorum. Bir karar vermemiz lazım. Bu ülke bizim ülkemiz mi? Bu şehir bizim şehrimiz mi? Bu insanlar bizim insanımız mı? O zaman bir karar daha vereceğiz. Biz mücadele mi edeceğiz yoksa korkup kısıp evimizin bir köşesinde sessiz sedasız oturacak mıyız? Yazık bu ülkeye yazık bu genç insanlara, bu kadar okumuş insana. Oturduğu yerden hiç bir mücadele etmeden mücadele eden insanları kınamak kolay. Kalkacaksınız ve mücadele edeceksiniz. Ben bugün bütün İzmir’e sesleniyorum. Bu pahalılıktan, yoksulluktan, adaletsizlikten herkes ama herkes rahatsız değil mi? Herkes mağdur değil mi? Bunun siyaseti mi var? Bu haksızlığın, adaletsizliğin siyaseti mi var? Ülkeyi böyle soyarken sadece bazılarımızın mı cebinden para alıyorlar? Hayır. Hepimizi soyuyorlar, ülke olarak hepimizi borçlandırıyorlar.”

 

“HALKIN GÜCÜNÜN ÖNÜNDE KİMSE DURAMAZ”

 

 

“İyilik için doğruluk için vatan ve millet için insanlarımız için yapalım mücadeleyi. Bu seçimde verdiğimiz ya da vermediğimiz oyla bazılarına güç vereceğiz, bazılarına cesaret vereceğiz; bazılarını da kaybettireceğiz. Kime kaybettiğimizi, kime kazandığımızı net görelim, hesabını iyi yapalım. Onur kardeşim tertemiz bir insan. Söz verdik, çok iyi bir belediyecilik hizmeti yapacağız. Üzerimize düşeni yapacağız. Gece gündüz çalışacağız. Bu ülkede gerçek bir güç varsa o güç sadece ve sadece halkın gücüdür. Halkın gücünün önünde kimse duramaz.Yeter ki halk yalanlara inanmayı bıraksın. Yeter ki halk gözünü açsın gerçekten yaşadığını ve o yaşadığına neyin sebep olduğunu görsün.”

 

 

“HİÇBİR HAKSIZLIĞIN ÖNÜNDE EĞİLMEYECEĞİM”

 

 

Göreve geldiği takdirde önümüzdeki 5 yıl İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak bu şehrin en üst düzey yöneticilerinden biri olacağını söyleyen Tugay, şöyle konuştu:

“Eğer bu ülkede bu zalim iktidar hiçbir şekilde değişmez diye düşünen varsa onlara hiçbir sözüm yok. Ama mücadele etme isteği olan varsa bu zalim iktidarın değişmesini isteyen varsa ben, önümüzdeki 5 yıl İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak bu şehrin en üst düzey yöneticilerinden biri olacağım. Sadece ve sadece sizlerin önünde eğileceğim. Hiçbir haksızlığın önünde eğilmeyeceğim. İzmir Büyükşehir Belediyesi büyük ve güçlü bir kurum. Yapamayacağı hiçbir şey yok. Elindeki kaynakları yeterli çalışanları güçlü çok sayıda insan var ve onlarla beraber İzmir’e destansı bir hizmeti çok rahat yapabiliriz. Bize 31 Mart Günü yapılacak olan seçimde o gücü sizin gücünüzü sizin kararlılığınızı hissettirmeniz lazım ve İzmir’deki seçimin sonucunu merakla bekleyen bütün Türkiye’ye bir mesaj vermeniz lazım. Onlara şunu söylemelisiniz; İzmir İzmirlilerindir. Rantçıların, yalancıların, yasakçıların, insanları bölenlerin, özgürlük ve demokrasi karşıtlarının değil. Bu güzel şehir, güzel insanları ile bugüne kadar olduğu gibi demokrasinin, özgürlüğün, Cumhuriyetin, hakkın hukukun yanında olacak.”