CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Kutlu Doğumu birçok şeye benzettiğini belirterek, “Ama en sonunda İmralı sürecine de benzettiCHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Kutlu Doğumu birçok şeye benzettiğini belirterek, “Ama en sonunda İmralı sürecine de benzetti. Başbakan İmralı süreci için ‘Kutlu Yürüyüş’ diyor. Yani İmralı sürecini bir nevi kutsallaştırıyor. Bu, Hz. Muhammed’in muazzez ruhunu incitecek bir benzetmedir” dedi.

 

Konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapan Özkes, “Başbakan daha önceki konuşmalarında kendi siyasi mücadelesini, siyasi icraatlarını Kutlu Doğum’a benzetmiştir” diyerek şöyle devam etti:

 

 

 

“13 Ağustos 2010’da Erzurum mitinginde, ‘Zor olmadan kolay olmuyor. Unutmayın kutlu doğumlar zor olur ama kutlu olur’ diyerek referandumla Kutlu Doğum arasında bir bağlantı kurdu. 5 Aralık 2010’da, 6. İmam Hatipler Kurultayında, ‘Çileler çektik tabi. Unutmayın her kutlu doğum çileli olur’ dedi. 28 Şubat 2011 İstanbul Boğazı tüp geçit temel atma töreninde, ‘Kutlu doğumlar 9 ay 10 gündür. Merak etmeyin çocuk büyüyor’ dedi. 30 Aralık 2012’de Şanlıurfa’da Akçakale hükümet konağında halka hitaben, ‘Şunu unutmayın her kutlu doğum sancılı olur. İnşallah bu kutlu doğum Suriye’deki kardeşlerimizin iradeleriyle tecelli edecektir’ diyerek Suriye konusunu da Kutlu Doğum’a benzetti. 27 Şubat 2013’de Viyana’da, 28 Şubat süreci ile ilgili olarak ‘Fakat sabırla inşallah, bugüne kadar sabrettiysek bu oldu, bundan sonrası da olacak. Şimdi altını çiziyorum unutmayın her kutlu doğum sancılı olur’ dedi. İmralı süreciyle ilgili olarak; 28 Şubat 2013’de, ‘Bu kutlu yürüyüşü kimse durduramaz’ diyor. Bu süreci bir kutlu yürüyüşe benzetti.

 

3 Mart 2013’de, ‘Bu milletin kutlu yürüyüşünü engelleyemeyecekler’, 8 Mart 2013 Siirt’te, ‘Bu kutlu yolda sizlerden destek bekliyorum’ dedi.

Kutlu Doğum Haftasındayız. Kutlu Doğum deyince Peygamber Efendimizin doğumu akla gelir. Başbakan Kutlu Doğumu birçok şeye benzetti ama en sonunda İmralı sürecine de benzetti. Başbakan İmralı süreci için ‘Kutlu Yürüyüş’ diyor. Yani İmralı sürecini bir nevi kutsallaştırıyor. Bu, Hz. Muhammed’in muazzez ruhunu incitecek bir benzetmedir. Öte yandan iktidarın akil adamlarının bir benzerini Diyanet de oluşturuyor ve akil adamlar heyeti kuruyor. Hz. Muhammed’in “Kutlu Doğum Haftası’nın İmralı süreci haftasına dönüştürülmesi kabul edilemez. İmralı sürecinin Hz. Muhammed’in Kutlu Doğum Haftasına bulaştırılması hem de bunun Diyanet tarafından yapılıyor olması çok düşündürücüdür.”

İslam dininin kelime anlamının barış olduğunu vurgulayan Özkes, “İslam; kan dökmeyi, terörü, şiddeti yasaklanmıştır. 1400 yıldır din hizmeti verenler kan dökmenin ve şiddetin kötülüğünü anlatmaktadır, kıyamete kadar da anlatacaklardır. Zaten din görevlilerinin en önemli görevlerinden birisi de bunları anlatmaktır. Ancak Kutlu Doğum haftasının İmralı sürecine alet edilmesi kabul edilemez” dedi. Özkes şöyle devam etti:

“Nitekim 13 Nisan 2013 Cumartesi akşamı Ankara Arena Kapalı Spor Salonu’nda yapılan Kutlu Doğum Haftası Programında Başbakan adeta Kutlu Doğum Haftasını siyasi mitinge çevirmiştir. Ayetleri, hadisleri ve özellikle Kevser Suresini kendi görüşleri doğrultusunda yorumlamıştır. Yüce dinimizi kendi siyasi amaçlarına alet etmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığı da buna çanak tutmuştur. 1400 yıldır var olan dinimizi Yüce Allah kıyamete kadar dünyada yaşayacak olan tüm insanlığa göndermiştir. Tayyip Erdoğan istismar etsin diye gönderilmemiştir.

Yine, Diyanet İşleri Başkanlığının 2013 yılı Kutlu Doğum Haftasıyla ilgili davetiyelerinde ‘O nurla onurlandık’ yazılıdır. Cumartesi akşamı yapılan Programda Hz. Muhammed için; çocuklar, kadınlar, yaşlılar ‘O nurla onurlandı’ şeklinde anlatımlar yapıldı. Zaten salonun birçok yerinde ve sahnede ‘O nurla onurlandık’ logosu yer almıştı. Aynı programda Başbakan kürsüye çağrılırken ‘Başbakanın katılımıyla onurlandık’ şeklinde sunucunun aynı sözcüğü Başbakan için de kullanması manidardır. Bir başka vesileyle Başbakan için ‘onurlandık’ denilmesi elbette normaldir. Ancak bir programda sürekli Hz. Muhammed için vurgulanan bir kelimenin Başbakan için de söylenmesi doğru mudur?”