CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes, Niğde İl Milli Eğitim Müdürü tarafından bir camide veli toplantısı yapılmasına ilişkin TBMM’ye araştırma önergesi verdi.

Özkes TBMM Başkanlığı’na verdiği önergesinde, “22 Şubat 2013 Cuma günü Niğde İli, Bağlama Kasabası Camiinde İl Milli Eğitim Müdürü Cuma Namazı öncesinde ‘Cuma Buluşmaları’ adı altında veli toplantısı düzenlemiştir. Milli Eğitim Şube Müdürünün de seminer öncesi toplanan cemaate Kuran-ı Kerim okuyarak dua ettirdiği yönündeki iddialar da basında yer almıştır” diyerek şöyle devam etti:

 
“2 bin 600 nüfuslu Bağlama Kasabasında iki okul bulunmaktadır. Her iki okulun yaklaşık 300’er kişilik toplantı salonları vardır. Bağlama Kasabası Belediyesinin de 500 kişilik toplantı salonu mevcuttur. Buna rağmen velilerle toplantının bu salonlarda yapılmayıp da camide yapılmasının din istismarından başka maksadı yoktur.

Öğrenci velisi olan kadınlar yok sayılmış, sadece Cuma Namazına giden velilerin muhatap alınması, hedefin eğitimden çok din istismarı olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca Milli Eğitim Müdürü bu davranışı ile Milli Eğitim Bakanlığı’nda özel statüye sahip, olası şehit çocuklarını ve yetimlerin velilerini yok saymıştır.

 
14 Haziran 1973 tarih ve 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 12’nci maddesinde ‘Türk millî eğitiminde lâiklik esastır. Din kültürü ve Ahlâk öğretimi ilköğretim okulları ile lise ve dengi okullarda okutulan zorunlu dersler arasında yer alır’ denilmekte ve eğitim sisteminin laiklik çerçevesinde yürütüleceği net bir şekilde açıklanmıştır. Yine aynı yasada ‘Her yerde eğitim’ ilkesi benimsenmiş olsa da, bu ilke Milli Eğitim Temel Amaçları çerçevesinde şekillendirilecektir. Ayrıca bu madde eğitim kurumlarının öğrenciler için gerekli olan faaliyetlerini kapsamaktadır.

 
Veli toplantıları öğrenci başarısına yönelik bir çalışma olarak kabul edilmiş olsa bile sadece Cuma namazına giden erkek velilerin muhatap kabul edilmesi, Milli Eğitimin hiçbir amacıyla, ilkesiyle, kanunla belirlenen hedefleriyle örtüşmemektedir. Camide veli toplantısı düzenleyen Milli Eğitim Müdürü camiye gelen gelmeyen şeklinde halkı ayrıştırma yoluna gitmiştir. Cuma namazına için camiye gelen her kişinin veli olması da mümkün değildir.

Ayrıca bin 400 yıllık geleneğimizde camilerde Cuma namazından önce din adamları tarafından Cuma vaazları verilmektedir. Siyaset üstü kalması gereken camiler ve okullar adeta siyasi arenaya çevrilerek milli ve dini bütünlüğümüz zedelenmektedir.
 
Niğde’de alenen din istismarı kokan bu uygulama, iktidarın kural tanımaz tavrıyla dini değerlerimizi siyasi malzeme haline getirmesinin bir tezahürüdür.”