Bunlar hakaret dilinden anlar veya sert muhalefet aynı zamanda kırıp dökmektir

Bunlar hakaret dilinden anlar veya sert muhalefet aynı zamanda kırıp dökmektir
20 Ekim 2013 19:19

İdeal anlamda siyaset, ülkenin ve ulusun çıkarları için yapılır ve bu ince sanatın yöntemleri,yurttaşların ortalama kültür seviyesi baz alınarak belirlenir.

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

Örneğin,demokraside üst seviyelere gelmiş Avrupa ülkeleri ile Amerika’da ki,siyasetçilerin yöntemlerini Türk siyasetinde uygulamaya kalkarsanız ‘’sittin sene’’ geçse başarılı olmanız asla olası değildir.

Ortalama Türk insanı siyasette ‘’sert sözler’’ ve ‘’hakaret dili’’nin siyasal rakipler için kullanılmasını ruhsal etkileşim açısından çok istiyor ve kendisinde derin izler bırakıyor.

Ben bunun sosyolojik altyapısını anlatacağım ve bizim gerek ‘’ana muhalefet’’ gerekse ‘’muhalefet’’ partilerince yapılan eleştirilerin sertliğinin Avrupa ülkelerindeki muhalefet partilerinden bile düşük olduğunu hatta yumuşaklık dozajının çok yüksek olduğunu söyleyebilirim.

BOP’un uzatmalı çavuşu Recep’in bu kadar yüksek oy almasının nedenleri arasında sert söylemleri ve rakiplerine acımasızca hakaret etmesinin payı oldukça büyüktür.

Bakın, bugün bu ülkeyi yöneten insanlar muhalifleri için yaptıkları sert söylemleri ve hakaret eden ifadeleri çok doğal olarak yapıyorlar.

Etkili de oluyorlar.

Neden etkili oluyorlar?

Çünkü,aynı kültürün insanına hitap ediyorlar.

Yani,aynı dili konuşuyorlar.

Bu durum da çok keskin bir etkileşim sağlıyor;dinsel düşünen seçmen üzerinde.

Bakın nasıl?

İslam ülkelerindeki dinsel eğitimde aşağılama örnekleri çok önemli bir yer tutar.

Çünkü bu tür örneklem ‘’Kuran’’da çoktur ve inananları amaçladığı hedefe yönlendirmek için kullanılır.

Örneğin, MUDDESİR SURESİ 50.ayette ‘’Onlar sanki ürkmüş yaban eşekleri gibidirler’’,LOKMAN SURESİ 19.ayette ‘’Yürüyüşünde tabii ol,sesini alçalt,çünkü seslerin en çirkini elbette eşeklerin sesidir’’,CUMA SURESİ 5.ayette ‘’Tevrat’la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu,ciltlerle kitap taşıyan eşeğin durumu gibidir…’’, ‘’Yasaklandıkları şeylerden vazgeçmeye yanaşmayınca da ,onlara aşağılık maymunlar olun dedik’’, FURKAN SURESİ 44.ayette ‘’Yoksa sen onların çoğunun söz dinleyeceklerini yahut akıllarını kullanacaklarını mı sanıyorsun?Onlar hayvanlar gibidirler,belki yolca onlardan daha da aşağıdadırlar’’, ‘’…Onun durumu köpeğin durumu gibidir;üzerine varsan da dilini sarkıtıp solur,kendi haline bıraksan da dilini sarkıtıp solur…’’,ARAF SURESİ 179.ayette ‘’…Onların kalpleri vardır fakat onunla gerçeği anlamazlar.Gözleri vardır fakat onlarla görmezler.Kulakları vardır fakat onlarla işitmezler.İşte bunlar hayvanlar gibidirler,hatta daha da aşağıdadırlar…’’, BAKARA SURESİ 171.ayette ‘’O kafirlerin hali sadece bir çağırma veya bağırmadan başkasını işitmeyerek haykıranın haline benzer,onlar sağırdırlar,dilsizdirler,kördürler,akıl da etmezler’’ ayetleri ve onlarca muarızlara yapılan buna benzer hakaret içeren ayetler Müslümanları,bu arada bizim toplumumuzu on beş asırdır derinden etkilemiş ve her konuda bu tarzda yönlenmesine vesile olmuştur.

Bu sosyolojik gerçeği bilen din tüccarı siyasetçiler bunu kullanmışlar ve dinlerine imanlarına bağlı milyonlarca seçmeni kendi süfli emellerine böyle alet etmişlerdir.

Bugün toplumumuzda olan malzeme ve kültürel ögeler bunlardır ve bu olumsuz durumun değişmesi için daha çok uzun bir zaman dilimi lazım bize.

Din bezirganı üç kağıtçı siyasetçiler bunları kullanmaya devam edecekler ve her seçimde siyasal parsayı toplayacaklardır.

Bu nedenle bizde muhalefetin,seçmeni yönlendirmek için çok sert söylemlerde bulunması o üç kağıtçıların başarılı olmalarının önüne set çekecektir.

Sert muhalefet yapmak demek aynı zamanda kırıp dökmektir.

Çünkü, BOP’un uzatmalı çavuşu,ABD işbirlikçisi ve taşeronu Recep Erdoğan şu anda ülkeyi federasyonlara bölme noktasına her şeyi,demokrasiyi,laik Cumhuriyeti,ülkenin geleceğini,hukukunu alt üst ederek getirmiştir.

Bu nedenlerle kırıp dökmeden yani seçmenin etkileneceği şekilde sert muhalefet yapmadan ve onlara yasalara uygun şekilde hakaret etmeden demokrasiyi,laik Cumhuriyeti,ülkenin geleceğini korumak olası değildir.

ABD işbirlikçisi Recep bütün hukuksuzlukları,hukuk düzenine çok kurnazca ve zorbaca yapmaktadır.

Bu nedenle hukuk düzenini çok akıllıca ve ustaca kullanmak gerekmektedir.

Birde çok önemli addettiğim bir husus var ki,muhalefet partisi yetkilileri,bu adamlara ‘’sayın’’ sözcüğü gibi saygı ifade eden betimlemeleri kesinlikle kullanmamalıdırlar.

Avrupa ülkelerinde başbakanlarda dahil hiçbir hükümet yetkililerine dillerinde olmasına rağmen ‘’sayın’’ sözcüğü kullanılmamakta ve çok ağır ifadeler,suçlamalarla eleştirilmektedir.

Örneğin,’’Başbakan,senin bu yaptıkların her türlü ahlakın dışında ihanete varan uygulamalardır’’ gibi ifadeler çok rahatça kullanılmaktadır,’’sayın’’ gibi betimlemeler kullanılmadan.

Şunu çok açık olarak belirteyim ki,iktidar mensupları için saygı ifade eden her betimleme onları büyütmekten başka bir işe yaramaz.

Ayrıca yukarıda açıkladığım nedenlerden dolayı yumuşak bir muhalefette iktidar partisini sürekli büyütecektir.

İnsanların sık sık dile getirdiği ‘’yumruğunu masaya vuracak adam lazım bize’’ söyleminin nedeni budur ve kültürel yoksunlukta olan toplumların bir gerçeğini ifade etmektedir.

HATIRIN KALIR SARIGÜL EFENDİ

Sarıgül son numarasını ortaya koymak üzere ‘’Ben başvuru yapmayacağım.Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve Genel Merkez davet sahibi olsunlar.Eğer Sayın Baykal Sarıgül’ü istemiyorum diyorsa,bunun açıkça deklare edilmesini istiyorum’’ demiş.

Siz bakar mısınız ‘’şark kurnazlığı’’ uyanıklığına,şimdi de Sayın Baykal üzerinden siyasal pirim yapmak istiyor.

Etrafında çöplenenler adamın kendisini o kadar pohpohlamışlar ki,kendisini siyasetin duoyeni sanıyor.

Yazık be!Adam narsist bir kişiliğe bürünmüş.

Sarıgül’ün şunu bilmesini çok isterdim ki,görevden düştüğü an etrafındaki yağdanlıkların kendisini ilk terk edenlerden olacağını.

Bir diğeri de Sayın Baykal o kadar büyük ki,asla kendisini muhatap almayacağıdır.

Birde Sarıgül Efendi,ABD seyahatini iptal etmiş.

Çok yazık olmuş!

ABD kendisine sunulması gereken çok önemli bilgilerden mahrum kalmış!

CHP,Mustafa Sarıgül’e on numara bol gelir,biraz daha mütevazi davransa ruhsal sağlık açısından daha akılcı bir davranış olur.

Birde Ankara İran caddesindeki ofisinin, dünyanın çeşitli ülke liderleri ile çektirdiği fotoğrafları büyütüp her bir duvarına monte ettirdiği anılarına zaman zaman gidip baksın ve bu yabancılar benim hiçbir işime yaramadı diye ellerini dizlerine vurup stres boşaltsın Sarıgül Efendi.

Tabi o fotoğrafları duvarlardan söktürmedi ise.

Ben en çokta siyasette kendisine güvenenlere çok acıyorum.


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!