BBP lideri Yazıcıoğlu'nun ölümü ile ilgili skandal bir bilgi daha

BBP lideri Yazıcıoğlu'nun ölümü ile ilgili skandal bir bilgi daha
24 Mart 2013 12:51

BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu ve beş arkadaşının hayatını kaybettiği helikopterin düşmesi olayının üzerinden 4 yıl geçti.

Bu süre zarfında soruşturmada çok önemli bulgulara ulaşıldı. Bu kapsamda
radar uzmanları ve pilotlardan oluşan ekibin yaptığı teknik analize
göre, helikopter düşmeden 4 dk önce jetlerin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarını
taşıyan helikopterin tepesinde olduğu anlaşılıyor. Ayrıca helikopterin
nasıl düştüğüne ilişkin gerçek veriler kullanılarak hazırlanan
simulasyon soruşturmayı yürüten Özel Yetkili Malatya Cumhuriyet
Savcılığı’na teslim edildi.

Bugüne kadar kamuoyuna yansıyan bulguların ötesinde Gazeteci Köksal
Akpınar’ın kaleme aldığı “Kanlı Çukur” kitabında, Yazıcıoğlu ve
arkadaşlarının hayatını kaybettiği helikopterin düşmesi olayıyla ilgili
çarpıcı bilgi ve belgelere yer veriliyor. Kitapta, kamuoyuna hiç
yansımayan önemli tespitlerde yer alırken, bunların arasında kitaba
değerlendirmelerde bulunan radar uzmanları ve pilotların, düşmeden 4 dk.
önce jetlerin, helikopterin tepesinde olduğuna ilişkin yaptıkları
analiz dikkat çekiyor. 25 Mart 2009 tarihinde Kahramanmaraş’ın
Çağlayancerit ilçesinden 14.43’de kalkan helikopter içinde BBP Lideri
Muhsin Yazıcıoğlu, BBP’li Erhan Üstündağ, Yüksel Yancı, Murat Çetinkaya,
İHA Muhabiri İsmail Güneş ve Pilot Kaya İstektepe’yi taşıyordu.
Helikopter 15.03’te Keş Dağları’nın eteklerine düşmüştü.

O sırada
radarlar 4 dakika 47 saniye kararmış ve bu durumu Genelkurmay
Başkanlığı, “Doğu bölgesindeki tüm radarlar arızaya girdiği için görüntü
alınamadı şeklinde”
açıklamıştı. Genelkurmay Başkanlığı açıklamasında,
iddia edildiği gibi helikopterin havadaki jetler tarafından
düşürülebilmesi için 4 dakika 47 saniyelik zaman diliminin yeterli
olmadığını vurguluyordu. Çünkü düşen helikopterin enkaz mahalline, en
yakın Merzifon’dan kalkan MJ524 iz numaralı F-16 savaş uçağının 28,5 km
uzağında olduğunu iddia ediyordu. Fakat “Kanlı Çukur” kitabında
uzmanların yaptığı değerlendirmelere göre, helikopter düşmeden 4 dakika
önce yani saat: 14.59 da savaş uçaklarıyla helikopterin bir noktada
kesiştiği iddia edildi.


SAVAŞ UÇAKLARI ALÇAK İRTİFADAN UÇUYORDU

Genelkurmay Başkanlığı’nın Özel Yetkili Savcılığa gönderdiği radar
izlerinin yer aldığı Lahika3 dosyasındaki haritalı radar iz kayıtlarına
göre savaş uçaklarının alçaktan uçtuğu belli oluyor.

‘JETLERİN DÜŞÜRDÜĞÜNE İLİŞKİN ŞÜPHELER ARTIYOR’

Konuyla ilgili “Kanlı Çukur” kitabına değerlendirmelerde bulunan
Emekli Hava Albay Mustafa Hacımustafaoğulları, saat 14.59’da helikopter
ile jetlerin bir noktada buluşması jetlerin helikopteri bilerek veya
bilmeyerek düşürdüğüne ilişkin şüpheleri artırdığını belirtti.
Hacımustafaoğulları’nın yaptığı analiz şöyle: ”Genelkurmay
Başkanlığı’nın bugüne kadar hazırladığı raporlarda, jetlerin helikoptere
mesafesinin 28,5 km olduğunu söylüyordu. Ortaya çıkan belgeler ile
bunun doğru olmadığı anlaşılıyor. Jetlerin helikoptere çok daha yakın
mesafede uçtuğu anlaşılıyor. 14.43’de helikopter Çağlayancerit’ten
kalkış yaptıktan sonra 2 dakika sonra HK046 iz numaralı F4’ün kalkış
yapıp helikopterin uçtuğu istikamette uçması bir tesadüf olamaz.
Dolayısıyla diğer savaş uçaklarıyla saat: 14.59’da bir noktada buluşması
jetlerin helikopteri düşürdüğüne ilişkin kuşkuları daha da
artırmaktadır.

Kısaca şunu söyleyebiliriz. Jetler, saat: 14.59’da helikopterin
tepesindeydi. Dolayısıyla 14.59’da helikopter jetler ile karşılaşmasıyla
jetlerin oluşturduğu türbülans ve jetlerin egzoz gazları helikopter
motorunu etkilemiş olabilir. Pilotunda egzoz gazının olumsuz etkisiyle
kontrol zayıflaması yüzünden 3-4 dakika ancak havada tutunabildiği
anlaşılıyor. Zaten pilotunda kanında yüksek oranda karbonmonoksit tespit
edilmişti. Belki de kaza kırım ekibinin raporunda dile getirdiği
pilotta oluşan vertigo bu nedenle oluştu.”

PATLAMA SESİNİ DUYAN KÖYLÜLERİN İHBARI, DİKKATE ALINMADI

Öte yandan “Kanlı Çukur” kitabında DDK’nın konuyla ilgili yaptığı
çok önemli bir tespite de veriliyor. Jetler ile Yazıcıoğlu’nun
helikopteri karşılaşma olasılığına ilişkin DDK, patlama sesini duyan
köylülerin ihbarda bulunduğuna vurgu yapıyor. DDK raporunda, savaş
uçakları ses hızını aştığında patlama sesi duyulabileceğine işaret
ediyor. Konuyla ilgili DDK, bilimsel olarak yaptığı araştırmada
“Hareketli ses kaynağının hızı, sesin yayılma hızını geçince, ses,
patlama sesi olarak duyulur”
sonucunu raporuna yansıtıyor. Helikopterin
düştüğünü gören çevre köyü sakinlerinin patlama sesini duyduklarını dile
getirmiş olmaları da ayrı bir önem kazanıyor. DDK görgü tanıklarının
ifadelerine atıf yaparak şu tespiti yapıyor:

“Kurucaova, Tekir Alaçayır
Mahallesi-Deli Höbek dağı, Ahmetçik, Saraycık, Kınıkkoz, AslanBey
Çiftliği, Andırın, Yeniyapan, Düzbağ ve diğer bazı köylerden patlama
sesi duyulduğu ihbarı yapıldığı bilinmektedir. Yapılan ihbarlarda
patlama sesi; şiddetli, çok şiddetli, gök gürlemesi gibi, deprem gibi
evler sarsıldı şeklinde tarif edilmiştir. Helikopterin sözü edilen
köylerden geçmediği ve kaza kırım raporuna göre bir patlama da olmadığı
göz önüne alındığında bu patlama seslerinin, ses hızını aşan uçaklardan
kaynaklandığı düşünülmektedir.”