MHP’li Oktay Vural dün, “İnceletmezsen namertsin” dedi.

 

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

Ondan hemen önce CHP’li Bihlun Tamaylıgil, “Soruşturma başlatmazsan namertsin.” demişti.

 

Bu sözler tarz olarak, Erdoğan’ın, “İspatlamayan şerefsizdir” laflarının bir klonu sanki.

 

Gerçi Erdoğan’ın İmralı ile görüştüğü ispatlandı ama biz şimdi özde değil, sözdeyiz, tamam mı?

 

Ve, sözün stili üzerinde duruyoruz.

 

Ben Erdoğan’ın tarz-ı kelamının taklidinden rahatsız oluyorum.

 

Bu tarzda taklit edilecek hiçbir özellik de hissetmiyor, görmüyorum.

 

Böyle, boş bir afra tafra tarzı bu Erdoğan’ın.

 

Aklına göre böyle bir tarz yapmış kendine.

 

“İspatlamayan şerefsizdir.”, “Müfteri olan şerefsizdir.”

 

“Bana yan bakan hem şerefsiz, hem kansızdır.”

 

“Adının tersine namerttir.” (Nuray Mert’i kastederek, ki bu namert lafı da ordan çıkmıştı, güya başbakan olacak, gazetecinin adıyla psikoterör estiriyor)

 

Bu tarzın duplikatlarını neden muhalif siyasilerde görelim ki?

 

Koskoca Türkiye’nin siyasal birikimi ve lugat mirası bu mudur yani?

 

Erdoğan mı kaldı duplike edilecek?

 

Bari Osman Bölükbaşı’na dönün Allah aşkına.

 

 

 

GENÇLİK KURULTAYI BENİ NASIL SEVİNDİRDİ?

 

Dün CHP Gençlik Kurultayı olduğunu aslında bilmiyordum ama buna rağmen hafta sonunda aklıma bu konu gelmiş ve canım sıkılmıştı.

 

Şöyle ki…

 

Gençlik Kurultayı etrafındaki olayları ben Engin Balım’ın yazılarından öğrenmiştim.

 

Buna göre ve benim anlayabildiğim kadarıyla, CHP Gençlik Kolları’nın mevcut başkanı merkez yönetimin bürokratı gibiydi ve böyle biraz idealsiz, cansız, sevgisiz biri gibiydi.

 

Buna mukabil tabandaki gençler daha idealist, daha dinamik ve bazı büyük abilerin sadık evladı gibi değil de, daha böyle CHP’ye siyasi kan taşıyacak kişilerdi ve bunlar yönetim değişimi için bir kurultay istemişlerdi.

 

Ancak mevcut başkan seçimi kaybedebileceği bir kurultay istemediği için hemen merkezdeki abilerinden yardım istemiş ve merkezdeki birçok ağır abi devreye girerek kurultay yapılmasını engelleme çalışmalarına başlamışlardı.

 

Muhtemelen kurultay olmayacaktı.

 

Fakat sonra kurultay olmasında karar kılınmıştı gelen tepkiler üzerine.

 

Ağır abiler bu sefer de kurultayda kendilerine memur kılabilecekleri kişilerin yönetime gelmesi için kulise başlamışlardı ve yine mevcut başkanın seçilmesini istiyorlardı.

 

İşte ben bu haberleri okuduğumda 1 hafta-10 gün kadar önce sanmıştım ki…

 

Merkezdeki bazı abilerin dediği olur ve CHP gençlik teşkilatı yine böyle sevgisiz, birbiri ile siyasi idealler için değil post rekabeti temelinde ilişki kuran bir tarzda olmaya devam eder.

 

Hava sanki bunu gösteriyor gibi gelmişti bana.

 

Oysa dün okuyunca, sanırım, gördüm ki, seçim sonuna karar veren birtakım manipulasyonlar değil, genç delegelerin oyları olmuş.

 

Bu da beni sevindirdi. Arada bir ufak sevinçler yaşamazsam böyle, canım çok daha fazla sıkılıyor çünkü.

 

Seçilen genç arkadaşı tanımıyorum ve hakkında hiçbirşey bilmiyorum ama en azından seçimin siyasi bir muhteva ile ve delege oyları ile gerçekleşmiş olması dahi beni çok sevindirdi.

 

Yoksa, bu ne ya…

 

Ben merkezdeyim, bana merkezde destek sağlayacak şu genci seçtireyim…

 

Öteki, öteki adamı destekler, onun ayağına bir çelme takayım.

 

Bu tür şeylerden hiç hoşlanmıyorum.

 

Onu da bırakın…

---

Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar