Bahçeli:Mursi,imkanları adaletli ve kapsayıcı kullanmadığından dolayı kusurludur

Bahçeli:Mursi,imkanları adaletli ve kapsayıcı kullanmadığından dolayı kusurludur
4 Temmuz 2013 19:07

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Mısır’daki askeri darbeye ilişkin yaptığı yazı açıklamada, “Tahrir Meydanı’ndan yükselen zorlama ve dış kaynaklı demokrasi ve özgürlük talepleri taşları yerinden oynatmış, ezberleri bozmuş ve şimdilerde daha iyi görülen dayanaksız bir iyimserlik havasına neden olmuştur.

Mısır’ın bu noktaya gelmesinde iktidarıyla muhalefetiyle herkesin payı ve katkısı vardır. Her ne kadar Mursi hali hazırda mağdur rolünde ise de, kendisine verilen imkanları adaletli ve kapsayıcı kullanamadığından dolayı kusurludur.Mısır’ın yapması gereken demokrasi vicdanının, demokratik kuralların kararlılıkla arkasında durmasıdır dedi.

TAHRİR “MEYDANI’NDA YÜKSELEN ZORLAMA VE DIŞ KAYNAKLI DEMOKRASİ”

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli,
Mısır’daki askeri darbenin ‘Arap Baharı’ ile bağlantılı olduğunu ifade
ederek, “Yakın tarihimizin en önemli hadiselerinden birisi de hiç
şüphesiz Kuzey Afrika ve Ortadoğu ekseninde cereyan eden ‘Arap Baharı’
isimli halk hareketleridir. Tunus’ta başlayıp önce Mısır’a, ardından da
Yemen, Bahreyn, Libya, Fas, Cezayir ve Suriye’ye kadar sıçrayan
olayların durulması, sakinleşmesi ve meşru sınırlara çekilmesi bugüne
kadar mümkün olmamıştır. Özellikle Mısır, 25 Ocak 2011 tarihinden
itibaren bir türlü düzen ve dengeye kavuşamamıştır.Bilindiği gibi,
Mısır’ın devrik Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek, 30 yıllık baskıcı
iktidarını 18 günde kaybederek 11 Şubat 2011 tarihinde görevinden
ayrılmak zorunda kalmıştır.Tahrir Meydanı’ndan yükselen zorlama ve dış
kaynaklı demokrasi ve özgürlük talepleri taşları yerinden oynatmış,
ezberleri bozmuş ve şimdilerde daha iyi görülen dayanaksız bir
iyimserlik havasına neden olmuştur.Mısır’da 16-17 Haziran 2012 tarihinde
yapılan ikinci tur seçimlerde, Özgürlük ve Adalet Partisi’nden aday
olan Muhammed Mursi yüzde 52’ye yakın oy desteğiyle ilk defa seçilmiş
bir Cumhurbaşkanı olarak görev almıştır.Ne var ki, Mursi yönetiminin bir
yıllık performans ve icraatları, Mısır’ın tansiyonunu düşürememiş,
cepheleşmesini hafifletememiş, gerilimini azaltamamış ve biriken
sorunlarını çözememiştir.

Büyük umutlar bağlanan Mursi yönetimi, açılan demokratik krediyi çok
çabuk israf etmesinin yanında, beklentileri karşılayamamış,
karşılamamıştır.Anayasa değişikliği konusunda dayatmacı tercihler,
ekonomide başarısız adımlar, partizanca yaklaşımlar, farklı toplum
kesimlerine soğuk ve mesafeli bakışlar Mısır’ı için için kaynatmış ve
karıştırmıştır
” diye konuştu.

“MURSİ, İMKANLARI ADALETLİ KULLANMADIĞINDAN KUSURLUDUR”

Mısır’da yaşanalardan dolayı Mursi’nin kusurlu olduğunu söyleyen
Bahçeli, “Hüsnü Mübarek’i protesto için Tahrir’e dökülenler, bu defa da
göreve gelişi bir yılı bile dolmadan Mursi’ye karşı toplanmışlar ve
geniş ölçekli itirazlarını seslendirmişlerdir. Sonunda 3 Temmuz
itibariyle Mısır ordusu yönetime el koymuş, Mursi’yi ve İhvan hareketini
iktidardan uzaklaştırmıştır. Mısır’ın bu noktaya gelmesinde iktidarıyla
muhalefetiyle herkesin payı ve katkısı vardır. Her ne kadar Mursi hali
hazırda mağdur rolünde ise de, kendisine verilen imkanları adaletli ve
kapsayıcı kullanamadığından dolayı kusurludur. Ancak bu askeri
müdahalenin demokrasiye sığar hiçbir yanının olmadığı ve hiçbir şekilde
de hoş görülemeyeceği ortadadır”
dedi.

“DEMOKRASİYİ SABOTE ETMİŞTİR”

Mısır’da yaşananların demokratik olmadığını söyleyen Bahçeli şöyle
konuştu: “Ne olursa olsun, demokratik mekanizmalardan süzülerek iktidara
gelen, halkın iradesine riayet ederek sorumluluk alan siyasi bir
yönetimin yine aynı güzergahı takip ederek görevden ayrılması en doğru,
en ahlaki ve en geçerli çıkar yoldur. Basiretsiz, dışlayıcı, dayatmacı,
demokrasiyi sadece retorik düzeyinde kabullenmiş, yüzde hesaplarıyla
milli iradeye ambargo koyan zihniyetlerin tasfiyesi gayri meşru
yöntemler aracılığıyla olmamalıdır. Tüm bunların yanında, Tahrir Meydanı
hem demokrasiye hem de darbeye açılan birbirine uzaktan yakından
benzemez iki kapı olarak hafızalara kazınacaktır.Mısır’daki son
gelişmeler aynı zamanda 2 yılı aşkın süredir Tahrir’e yüklenen tüm
pozitif anlamları boşa çıkarmakla kalmamış, demokrasiyi de sabote
etmiştir.”


SAĞDUYU ÇAĞRISI

Sağduyu çağrısı da yapan Bahçeli, “Arap Baharı dalgasının; demokrasi,
çoğulculuk ve özgürlük kanallarındaki tıkanlığı açmaya değil, aksine
daha da güçlü şekilde kapatmaya ve karartmaya yarayan küresel bir tezgah
olduğu yabana atılmamalıdır. BOP’un büyük resmine bakıldığında başka
bir sonuca ulaşılması mümkün olmayacaktır. Dün demokrasiyi tavsiye ve
telkin edenlerin, bugün askeri yönetimlere düşük yoğunluklu tepki
göstermeleri ve yalnızca ‘kaygılıyız, herkesi itidale davet ediyoruz’
klişeleriyle vaziyeti idare etmeleri geri plandaki niyetleri tercüme
etmesi bakımından kayda değerdir.Demokrasi mücadelesinden darbe yönetimi
mecrasına kayılması tamiri ve tarifi çok zor olacak bir kayıp ve kayma
olarak şekillenecek, tescillenecektir.Bugünkü şartlarda demokrasiye
sahip çıkmak, halkın çağrılarına kulak vermek her siyasi kurumun
ertelenemez ve geciktirilemez vazifesi olmalıdır.Demokrasi dışı
arayışlara, ara rejim heveslilerine, vesayetçi düzenlere ortam ve fırsat
vermemek için iktidar mevkiinde bulunanların sabırlı, sorumlu, şuurlu
ve sağduyulu hareket etmeleri tercihten öte bir zorunluluktur”
şeklinde
konuştu.

“AKP HÜKÜMETİ TARAFINDAN İYİ OKUNMALI”

Bahçeli, “Mısır’daki yaşanan olumsuz gelişmelerin ve maliyeti oldukça
fazla olan tecrübelerin bilhassa AKP hükümeti tarafından iyi okunması,
dersler çıkarılması ve yorumlanması çok mühimdir. Zira bu ülkedeki yeni
ve vahim demokrasi dışı manzaranın Ortadoğu’ya ve ülkemize tesirleri az
ya da çok muhakkak ki görülecektir. AKP hükümetinin bundan sonra
Mısır’daki darbeci yönetimle temas ve diyalog kurma konusunda ihtiyatlı
davranması, gelişmelere karşı demokrasinin yanında saf tutarak bu
ülkenin iç işlerine direk karışmayacak temennilerde bulunması doğal ve
doğru bir tutum olacaktır.Bunun yanı sıra, Mısır’da ikamet eden, iş ve
yatırım yapan vatandaşlarımızın hak ve menfaatlerinin korunması
konusunda lazım gelen tüm çabaların sergilenmesi mecburiyettir.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak, Mısır’ın en kısa süre içinde
demokrasi kulvarına girmesi en tabii ve en samimi beklentimizdir.Bu
ülkenin denge ve düzene acilen gelmesi, halkın hislerine, şikayetlerine
ve yakınmalarına önem verilmesi, başkaları tarafından yazılan kaos
senaryosunun yırtılıp atılması bölgesel esenlik ve istikrar için de
tartışmasız gerekliliktir”
diye konuştu.

“ÇARE DEMOKRASİDİR”

çözüm yolunun demokrasi olduğunu belirten Bahçeli, “Ayrıca iç çatışmaya
düşmeden, olabilecek en yakın zamanda seçimler yapılarak Mısır’ın makul
ve meşru araçlarla yönetiminin belirlenmesi hem bölgemiz hem de ülkemiz
bakımından sürüncemede bırakılamayacak bir ihtiyaçtır.Unutulmamalıdır
ki, demokrasiye rağmen hiçbir yönetim ayakta kalamayacak, demokrasiye
karşı hiçbir yönetimin meşruluğu ve ahlakiliği bulunmayacaktır.Darbe
yönetimleri tarihin eskimiş sayfalarında kaldığından, geriye dönüşler,
geçmişin yanlışlarına tekrar yönelmeler zaman kaybı olmanın ötesinde;
toplumsal felaketlere, bölünmüşlüklere ve yeni tip diktatörlere de
kaynaklık teşkil edecektir. Çare demokrasidir, çıkış demokrasidedir,
çerçeve demokrasiyle sınırlı kalmalıdır.Mısır’ın yapması gereken
demokrasi vicdanının, demokratik kuralların kararlılıkla arkasında
durmasıdır”
ifadelerini kullandı.