Bahçeli: Başsavcılar, Kandil siyasetçileri hakkında devreye girin

Bahçeli: Başsavcılar, Kandil siyasetçileri hakkında devreye girin
26 Temmuz 2015 16:15

MHP Lideri Devlet Bahçeli, HDP’nin kapatılması gerektiğini ima ederek, “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı teröristlere övgüler düzen, şehitlerimizin kanına giren çürümüşleri kınamaktan dahi imtina eden ve terörle arasına mesafe koyamayan Kandil siyasetçileri hakkında hemen devreye girmeli” dedi.

 

 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, teröristlere övgüler düzen, şehitlerimizin kanına giren çürümüşleri kınamaktan dahi imtina eden ve terörle arasına mesafe koyamayan Kandil siyasetçileri hakkında hemen devreye girmeli, hukuku çalıştırmalıdır” dedi.

 

 

AK Parti’nin PKK ile karanlık müzakereler yürüttüğü iddiasında bulunan Bahçeli, Türkiye’nin terörün kucağına atıldığını ileri sürerek şöyle devam etti: “AKP hükümetinin teröre karşı gevşek tutumu, terör örgütleriyle şaibeli, sancılı diyalog ve ilişkileri Türkiye’nin elini zayıflatmakla kalmamış, korumasız, sahipsiz ve güvencesiz bir ülke haline gelmesine hizmet etmiştir. Çözülme süreciyle saldırganlığını takviye eden, moral depolayan, silahlanmasını hızlandırmanın yanında militan açığını da kapatan PKK, yine kan dökmeye, yine can almaya hız vermiştir. Her gün gelen saldırı ve şehit haberleri milli öfke ve infiali alabildiğine tırmandırmıştır. Artık dayanacak, sabredecek, sineye çekecek hal ve takat kalmamıştır. Adıyaman, Ceylanpınar, Kilis ve Diyarbakır’daki acı kayıplarımıza dün akşam saatlerinde yenileri eklenmiştir. Diyarbakır’ın Lice ilçesinde askeri konvoyun geçişi esnasında daha önceden yerleştirilen bomba yüklü araç ile aynı noktada yere döşenmiş el yapımı patlayıcının militanlarca uzaktan patlatılması, arkasından açılan yoğun ateş sonucu iki Mehmetçik şehit olmuş, dördü de yaralanmıştır. Şehitlerimize Allah’tan rahmet niyaz ediyor, ailelerine ve milletimize başsağlığı, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum. Tüm itirazlarımıza rağmen, AKP’nin PKK’yla inatla yürüttüğü karanlık müzakereler sonunda ters tepmiş, Türkiye terörün kucağına atılmıştır. Bu kapsamda biriken, bilenen ve beslenen terörist emeller milletimize ağır fatura çıkarmıştır. Süreç ihaneti milli birlik ve kardeşliğimizin temellerine mayın döşemiş, geleceğimize tuzak kurmuştur.”

 

 

Bahçeli, Başbakan’ın çözüm sürecini terk etmesi gerektiğini de savunarak, “Ya çözüm demeyi sürdürerek çözülme kapanına Türkiye’yi iyice sıkıştıracak; ya da geçmiş siyaset ve uygulamalarının bedelini ödeyip süreç rezilliğini bütünüyle rafa kaldıracaktır. Bunun başka yol, yordam ve yöntemi kalmamıştır” dedi.

 

 

HDP’nin kapatılması imasında da bulunan Bahçeli açıklamasında şu görüşleri dile getirdi:

 

 

“Halen kim ya da kimler tarafından organize edildiği, hangi amaçların gözetildiği muamma olan Suruç katliamının, ülkeyi kan gölüne tahvil etmek için kurgulandığı, PKK’ya saldırı davetiyesi çıkardığı ayan beyan ortadır. Kobani’de sivil kalmamışken; HDP, ESP ve bazı bölücü sivil toplum kuruluşlarının teşviki ve üç beş oyuncakla Suruç’a ölüme gönderilen gençlerin teröre kurban seçildiği neredeyse kesine yakındır. Bölücülüğün iki ana aktörü PKK ve HDP tarafından planlandığı anlaşılan, AKP’nin de sessizliğe büründüğü ölüm tezgahının Suruç’ta kurulması şöyle dursun, Türkiye’yi uçurumun kenarına kadar savurması büyük badirelere neden olmuştur. Geldiğimiz şu zaman zarfında, Türkiye’yi her türlü terör örgütünden arındırmak, sokakları ve dağları mesken tutmuş hainleri tamamen etkisiz hale getirmek devletin asli vazifesidir. Bu maksatla geçici hükümet, işbaşında kaldığı müddetçe Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm imkan ve kabiliyetini eksiksiz kullanmalıdır. İç Güvenlik Yasası başta olmak üzere, terör ve bölücülükle mücadelede lazım gelen tüm yasal dayanak ve imkanlar yürürlüktedir. Şehirlerde güpegündüz uzun namlulu silahlarla gezen, etek giyip maske takacak kadar insanlıktan çıkan alçaklar; sınırlarımızdan içeri sızıp cinayet işleyen şerefsizler, bunların arkasında duran, himaye eden odaklar derhal ve acilen temizlenmelidir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise teröristlere övgüler düzen, şehitlerimizin kanına giren çürümüşleri kınamaktan dahi imtina eden ve terörle arasına mesafe koyamayan Kandil siyasetçileri hakkında hemen devreye girmeli, hukuku çalıştırmalıdır. Anayasa’ya ve Siyasi Partiler Kanuna muhalif ve aykırı davranışlar sergileyerek şiddet ve teröre siyasi mühimmat sağlayanlara atıl ve hareketsiz kalmak PKK’ya dolaylı arka çıkmak anlamına gelecektir.”