Bahçeli: 63'lükler Anadolu'da bozguna uğrayacak, sinerek Başbakan'a sığınacaklardır

Bahçeli: 63'lükler Anadolu'da bozguna uğrayacak, sinerek Başbakan'a sığınacaklardır
9 Nisan 2013 10:45

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Akil İnsanlar Heyeti ile ilgili olarak Bahçeli, “Bu 63 sözde akil insan, çözüm olarak neyi önerecek, barış olarak neyi sunacaktır? Bu 63’lükler Anadolu’da bozguna uğrayacak, sorulan hiçbir soruya cevap veremeyecek ve iki ay sonunda da pısarak, mızmızlanarak, sinerek Başbakan’a sığınacaklardır” dedi.

 

 

 

 

 

Büyük Ortadoğu Projesi’nin kapsam ve hedefindeki ülkelerih birer birer
kağıttan kaleler gibi devrildiğini, yönetimlerinin el değiştirdiğini ve
bir zamanlar övülen diktatörlerin teker teker tasfiye edildiğini ifade
eden Bahçeli, “Kalabalıkların birikmiş itirazı, katlanan kızgınlıkları
BOP’un teşvik ve yönlendirmesi altında zıvanadan çıkmış ve kontrolsüz
şekilde yayılmıştır. Tunus’tan Suriye’ye kadarki sömürgeciliğin seyir
defterini, repliği ölüm diliyle hazırlanan sözde demokrasi ve özgürleşme
macerasını başka türlü ifade etmek bugünkü verilerle mümkün
olmayacaktır”
dedi.

 

“BOP’UN AMAÇLARINDAN BİRİ KÜRDİSTAN’I KURMAK”

 

Bahçeli, “AKP hükümeti başından beridir; suflörü Batı, Kılavuzu BOP olan
kanlı bir oyunun dişlileri arasında gönüllü şekilde kalmış ve olaylara
yabancı başkentlerin gözüyle ve bakış açısıyla yaklaşmıştır. Suriye’deki
rejimin direnç göstermesi, arzulanan dönüşümün şimdilik engellerle
karşılaşması BOP’un hedeflerinde herhangi bir değişiklik veya düzeltme
yapmamıştır. BOP’un en önemli amaçlarından biri bağımsız Kürdistan’ı
kurmak, bu kapsamda haritaların yeniden çizilmesini sağlamaktır. Az önce
de vurguladığım gibi, bu kanlı projenin esas hedefi Türkiye ve Türk
milletidir.Ve görüldüğü kadarıyla, komşu coğrafyaları Arap Baharı
ateşiyle yakan bu plan, ülkemize de PKK baharı olarak sirayet etmiş
durumdadır”
diye konuştu.

 

“KÜRDİSTAN’IN KUZEY AYAĞI OLGUNLAŞACAKTIR”

 

 

Bahçeli, “Suriye’nin kuzeyinde PKK-PYD ittifakı mevzilerini ve ele
geçirdikleri şehirleri korumak için her türlü karanlık vasıtayı
kullanmaktadır. Anlaşıldığı kadarıyla, Irak’tan sonra Suriye’de de yeni
bir peşmerge idaresinin kurulması an meselesidir ve AKP buna çanak
tutmakta, zımnen destek vermektedir. Bu yolla Kürdistan’ın ana iskeleti
belirginleşecek, Suriye’nin parçalanmasıyla bu emperyalist resim
netleşecek ve Türkiye’nin tutunduğu zemin kaydırılacaktır. Başbakan
Erdoğan’ın feryat figan, kavga dövüş, vura kıra ilerlettiği çözüm
süreci, şayet istenildiği gibi giderse, uyarmak isterim ki, bağımsız
Kürdistan’ın kuzey ayağı olgunlaşacaktır. İmralı canisinin, devletsiz ve
dört parçalı ‘Kürt Demokratik Konfedaralizm’ önerisiyle, Başbakan’ın
eyalet yönetimi teklifi buna yönelik tehlikeli ve kokuşmuş bir hamledir”

dedi.

 

 

ABD DIŞİŞLERİ BAKANI KERRY’NİN TÜRKİYE ZİYARETİ

 

 

Bahçeli, “ABD’li bakanın
üstüne vazifeymiş gibi,
‘Türk hükümetinin şiddeti barışçı yollarla sona
erdirme çalışmasını alkışlıyoruz ve hayranlık duyuyoruz’ ifadesi bizim
açımızdan her anlamda sorunlu ve tartışmaya açık bulunmuştur. Şu
çelişkiye bakınız ki, Müslüman coğrafyasını şiddet, vahşet ve harabeye
çeviren bir ülkenin bakanı barışı alkışlamaktadır. Şu cürete bakınız ki,
Irak’ta, Afganistan’da milyonlarca masumu katleden, tecavüz eden, yetim
bırakan bir ülkenin bakanı bize sözde insanlık dersi verir bir hale
gelmiştir. Üstelik bu bakan, Anıtkabir Özel Defteri’ne ‘Türkiye
vatandaşları’ tabirini yazarak, Türk milletini yok farz etmiş, AKP’nin
kimin izinden ve yolundan gittiğini de yeniden açık etmiştir. Bize göre,
ABD’li Dışişleri Bakanı, önce yıktıkları, yaktıkları, öldürdükleri, yok
ettikleri, kıydıkları milyonların hesabını vermeli, kaderiyle
oynadıkları ülkeler için özürler dilemeli ve arkasından da binlerce
kilometreden ordularıyla niçin geldiklerini izah etmelidir.Yabancı
siyasetçilerin tenkit veya övgülerinin milletimizin umurunda bile
olmadığını ve hiçbir değerinin de bulunmayacağını en başta AKP ve
sonrasında da arkasına saklandığı yabancı güçler kesinlikle anlamalıdır”
diye konuştu.

 


“TAKKE DÜŞMÜŞ KEL GÖRÜNMÜŞTÜR”

 

 

Türkiye’nin AKP tarafından, hazin ve hüsran verici acı bir dönemin tüm
sancı ve baskılarını yaşamak mecburiyetinde bırakıldığını belirten
Bahçeli, şunları söyledi: “Türk milletinin milli ve manevi havası
bölücülük sisiyle örtülmüş, AKP hükümetinin çözüm ve barış süreci kâbus
gibi milletimizin üzerine çökmüştür. Başbakan Erdoğan İmralı canisiyle
kol kola girmiş, omuz omuza vermiş ve güç birliği yapmıştır. Türk
milleti ana hatlarıyla bölücü kuşatmaya alınmış; AKP, PKK vesayetine
girmiş, süreç diye diye İmralı canisinin uydusu olmuş, sonuçta takke
düşmüş kel görünmüştür.”

 

AKİL İNSANLAR HEYETİ

 

 

TBMM’nde sözde çözüm süreci ile ilgili komisyon kurulması da gündeme
alındığını hatırlatan Bahçeli, “AKP, Gazi Meclis’i PKK’ya muhatap kılmak
için adeta çırpınmakta ve her şeyi çarpıtmaktadır. Türk milleti AKP’nin
psikolojik harekâtıyla ve algıları yönetecek kurnazlıklarıyla karşı
karşıya kalmıştır. Bunun için de İmralı canisinin ve PKK’nın öteden beri
dayattığı ve hayata geçmesi için zorladığı sözde
‘Akil İnsanlar Heyeti’
63 kişiyle teşekkül ettirilmiş ve harekete geçirilmiştir. 7 bölgede
9’arlı gruplar halinde PKK elçiliğine soyunacak olan bu aklı kararmışlar
hem AKP’nin propagandasını yapacaklar hem de çerçevesi AKP-PKK
müşterekliğiyle belirlenen alandan ayrılmayacakladır. PKK’nın kuyruğuna
takılacak olan bu 7 çarpı 9’luklar, Türkiye genelinde sözüm ona barışı,
kanın durmasını ve çözümün önemini anlatacaklardır. Başbakan Erdoğan
madem sözde çözüm sürecine yüzde 60’ı bulan bir desteğin olduğunu ileri
sürmektedir, o halde neden ve niçin değişik meslek gurubundan 63 kişiyi
toplama ve görevlendirme gereği hissetmiştir? Başbakan Erdoğan bu 63
kişiyi maşa olarak mı kullanacaktır?”
dedi.


“BU 63’LÜKLER ANADOLU’DA BOZGUNA UĞRAYACAK”

 

 

“AKP’nin çözümü çatırdamaya ve çürümeye başlamıştır” diyen Bahçeli,
şunları söyledi: “Aziz milletimiz PKK’nın meşrulaşmasına direnç
göstermiş, Başbakan ve partisinin gerçek niyetini anlamıştır. Bunu aşmak
ve tepkileri hafifletmek arayışıyla, her tarafta ikna odaları
kurulacak, PKK iknacıları menfaat ve mevkii karşılığında Anadolu’ya
çıkarılacaktır. Üstelik bunlar bir konsept dahilinde değil, kendileri
açısından makul görülen, akıllarında ne bulunuyorsa milletimize
anlatmaya kalkışacaklardır. Bildiğiniz gibi, İmralı canisinin doğum günü
olan 4 Nisan’da, Başbakan Erdoğan ve 63 kişilik sözde akil insanlar
Dolmabahçe’de bir araya gelerek canibaşına bölünme pastası hediye
etmişlerdir. Bundan sonra bu 63’lüklerin, plakası 63 olan Şanlıurfa
ilimize giderek İmralı canisinin köyüne yüz sürmeleri, burada duygulu
saatler geçirmeleri ve oradan da yurt sathına düşe kalka ve birbirlerine
çözüm morfini enjekte ederek dağılmaları kendileri adına tutarlı bir
tavır olacaktır. Peki, bu 63 kişi neyi çözecekler, neyin sürecini
kabullendirmeye çalışacaklar, neleri anlatacaklardır? Bu 63 sözde akil
insan, çözüm olarak neyi önerecek, barış olarak neyi sunacaktır?
PKK’lıları kardeş olarak gösteren Tatar Ramazan, herkesi Apdurrahman
Çavuş mu zannetmektedir? Bu 63’lükler Anadolu’da bozguna uğrayacak,
sorulan hiçbir soruya cevap veremeyecek ve iki ay sonunda da pusarak,
mızmızlanarak, sinerek Başbakan’a sığınacaklardır. Bunlara Türk
milletinin gönlü de, kapısı da, zihni de sonuna kadar kapalıdır. Çünkü
Türk milletinin AKP’ye, BDP’ya, PKK’ya ve İmralı canisine sırtı
dönüktür.”

 

“EDEP KONUSUNDA BİZE SÖZ SÖYLEYECEK EN SON KİŞİ BİLE DEĞİLSİN”

 

Bahçeli, “Bizim sözde ‘Akil İnsanlar Heyeti’yle ilgili sözlerimiz
Başbakan Erdoğan’ı epey kıvrandırmış ve kızdırmıştır. Ve hayret verici
şekilde bizi edebe davet etmiş, üstelik hakaret ve iftirada da sınır
tanımamıştır. Sayın Başbakan bilmelisin ki, sen edep konusunda bize söz
söyleyecek en son kişi bile değilsin. Bizim, edepsizlikten kapkara
kesilmiş ve edep dilene dilene İmralı kıyılarına müzakere takasıyla
yanaşmış birisinden edep öğrenecek halimiz yoktur.Bizim hamd olsun,
hamurumuz sağlamdır, sütümüz helaldir, yönümüz doğrudur, dilimiz hayra
yöneliktir ve hedefimiz milletimizin yararınadır. Sorarım sizlere,
şeytana yakasını kaptıran birisi bize edep dersi vermeye nasıl cesaret
edebilmektedir? Müslüman katilleriyle içli dışlı olan birisi edebi nasıl
ağzına alabilmektedir?”
diye konuştu.

 


“TÜRKİYE’Yİ GÜÇLÜ KILMAK EDEPTİR”

 

Bahçeli, “Başbakan, bilmelisin ki, şereften nasibini alamamışların edebi
çoktan elden çıkmış ve çoktan bitmiştir. Türklüğü korumak edeptir.
Milleti yüceltmek edeptir. Türkiye’yi güçlü kılmak edeptir. Milli ve
manevi değerleri benimsemek edeptir. Ecdadımıza ve mukadderatımıza sahip
çıkmak edeptendir. Biz Türk milliyetçileri olarak, Allah’a hamd ederim
ki edepliyiz, edep yolundayız. Sayın Başbakan, bütün bunlara rağmen hala
kendini edepli olarak görüyorsan diyeceğimiz tek şey Allah seni de,
senin gibileri de ıslah etsin, akıl fikir ihsan eyleyerek hidayete
erdirsin. Unutma ki, edep müzakere değildir veya İmralı’da beleşe
satılan bir meta da asla olmayacaktır”
dedi.

“MİLİTANLAR DEĞİL SINIRDAN ÇIKMAK, İÇERİ GİREREK ŞEHİRLERE KAMP KURMUŞTUR”

 

“Başbakan Erdoğan ya okuma ve anlama özürlüsüdür ya da işitme zorlukları
vardır” diyen Bahçeli, şunları söyledi: “Eğer Başbakan Erdoğan
yıllardan beridir heyecanla söylediğimiz ve hemen hemen her ortamda da
tekrarladığımız tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet ve tek dil
ülküsünü öğrenmek istiyorsa, kendisine konuşmalarımızı ciltler halinde
göndermekten büyük memnuniyet duyacağımızı iyi bilmelidir. Bunları,
Başbakan ağzına bile alamazken, biz meydanlarda, grup toplantılarında
üstüne basa basa ve inançla haykırdık. Milleti önce 36’ya bölüp, sonra
da tek çatı altında toplamaya çalışan bir hastalıklı zihnin bizim
fikirlerimizi anlaması elbette eşyanın tabiatına aykırıdır. Her yönüyle
meydandadır ki, Başbakan Erdoğan tam olarak yalan ve çarpıtmayı
alışkanlık haline getirmiştir. Diğer taraftan geçen haftaki Meclis grup
konuşmasında üniversitelerdeki artan olaylardan dolayı milliyetçi-ülkücü
gençleri suçlamış ve utanmadan terörist olarak lanse etmiştir. Başbakan
Erdoğan, PKK’lıların sınırlarımızdan silahlı mı silahsız mı çıkacağına
dair papatya falı açarken militanlar değil sınırdan çıkmak, yığınlar
halinde içeri girerek şehirlere ve üniversitelere kamp kurmuştur.
Başbakan’ın karşıt görüşlü genç dedikleri dağ eğitimini tamamlamış,
canilik stajını icra etmiş alçaklardan başkası değildir. Bu zihniyetin
teröristlerle düşe kalka aklı durmuş, zekası körelmiş ve feraseti
tükenmiştir.”

 

 

“HİÇBİR ŞEYDEN KORKUMUZ YOKTUR”

 

Bahçeli, “Başbakan Erdoğan bu aralar aklına estikçe bizim hükümet
olduğumuz dönemdeki ekonomik tablodan bahsetmekte ve bu yolla
itibarımızı sarsacağını hesap etmektedir. Ve son olarak da batan
bankaların Türkiye’ye maliyetini hatırlatarak ‘Yargı ne iş yapar’
diyerek sormuş ve aklınca suç duyurusunda bulunmuştur. Ayrıca bize
yönelik olarak,
‘Batsın sizin vatanseverliğiniz’ deme izansızlığını
gösterebilmiştir. Bizim hiçbir şeyden korkumuz yoktur. Başbakan Erdoğan
57’nci hükümet döneminde, MHP’nin sorumlu olduğu bakanlıkları
inceletmeli ve gerekirse Meclis’te araştırma Komisyonu kurdurmalıdır.
Hodri meydan, Yüce Divan’da dahil olmak üzere her yola başvurmaktan
çekinmemelidir. Çok şükür alnımız ak, sicilimiz temiz ve geçmişimiz ip
gibi düzgündür. Ancak Sayın Başbakan unutma ki, yargının ne iş yaptığını
günü geldiğinde inşallah bizzat sen göreceksin. Bölücülüğünün, belediye
başkanıyken çevirdiğin dolapların, iktidar yıllarındaki
kanunsuzluklarının hepsinin bir bir hesabını yargı önünde vereceksin”
diye konuştu.