Bağış'tan Fazıl Say yorumu

Bağış'tan Fazıl Say yorumu
16 Nisan 2013 17:36

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, piyanist Fazıl Say’ın bir sosyal paylaşım sitesindeki ifadeleri nedeniyle “dini değerleri aşağılamak” suçundan hapis cezasına çarptırılmasıyla ilgili olarak “Keşke yargımız bu sanatçının attığı adımları saçmalama özgürlüğü çerçevesinde değerlendirseydi” dedi.

Bakan Bağış, Ortaköy’deki AB Çalışma Ofisi’nde İsveç’te yaşayan
yabancı gazetecileri kabul etti. Konuk gazetecilerin AB süreci ve Kıbrıs
konusundaki sorularını yanıtlayan Bağış, daha sonra bir gazetecinin
Fazıl Say’a verilen 10 aylık hapis cezasına yönelik sorusu üzerine
değerlendirmelerde bulundu.

Bağış Türkiye’nin, yargı reformları ile attığı adımlarla uluslar
arası kamuoyunda verdiği olumlu mesajlara karşın bu olayla anılmasının
hoş olmadığını belirterek, “Keşke yargımız bu sanatçının attığı adımları
saçmalama özgürlüğü çerçevesinde değerlendirseydi. Ama burada Avrupa
Birliği’nin de AB’ye üye ülkelerin de Türkiye’deki demokratikleşme
reform adımlarını teşvik edici olması gerekir. Bir münferit yargı kararı
üzerinden Türkiye’ye yüklenmek, Türkiye’ye ağır eleştiriler getirmek
çok doğru olmasa gerek. Biz ne Fazıl Say’ın ne de herhangi bir
vatandaşımızın söyledikleriyle ya da düşündükleriyle yargılanmasından
mutlu olmayız”
dedi.

İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ DURUM NE TÜRKİYE İÇİN NE DE FAZIL SAY İÇİN HAYIRLI OLMAMIŞTIR

“Keşke Sayın Say da insanların kutsallarını önemseyip onlara saygıyla
yaklaşmış olsaydı bu dava süreci hiç başlamamış olurdu”
diyen Bağış, 
şöyle konuştu:

 “Zaten millet vicdanında kendi yargılamasını yapıyor. Ama şu anda
içinde bulunduğumuz durum ne Türkiye için, ne Fazıl Say için, ne
Türkiye’nin imajı için, ne AB sürecimiz için çok hayırlı olmamıştır. Bu
süreci takip edeceğiz. Sonuçta alınmış bir yargı kararı var. Ve bütün
demokrasilerde olduğu gibi yargı kararları bağımsızdır. Yasamanın ya da
yürütmenin yargı üzerinde bir tahakkümü olamaz. Ama süreci takip
edeceğiz. Ümit ediyorum ki Türkiye bu süreçten en doğru mesajları
vererek, çıkacaktır. Ümit ederiz ki, bir daha bu davadan alınması
gereken mesaj herkesin birbirine saygılı olmayı öğrenmesidir. Kimse
kimsenin kutsalına, değerlerine hakaret etmesin. Herkes birbirinin
kutsalına saygı göstermeyi öğrensin. Ve Türkiye de AB standartlarından
bir ülke olma yolunda ilerlemeye devam etsin.”