B.KU sel götürüyor, bu pisliği halk temizleyecek

B.KU sel götürüyor, bu pisliği halk temizleyecek
9 Ocak 2014 09:56

Vatanını, namusunu,şerefini korumak için savaşırken, hain alçaklar tarafından tertemiz alnından vurularak ”şehit” olanlara kelle, bölücübaşı süper seri katil Apo’ya sayın diyerek ihanet işine başladı.

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

İktidar olma uğruna ülkenin bütün somut ve soyut değerlerini emperyalistler ile ‘’küresel çete’’lere peşkeş çekmeye derinden söz verdi.

 

İktidar olunca, gerçek karakterindeki sözünü tutmama alışkanlığına karşı, emperyalistler ve ‘’küresel çete’’ için verdiği bütün bölücü ve vatanın her milimetrekaresini onlara göstermelik olarak ölmüş eşek fiyatına satma eylemlerini tek tek yerine getirdi.

 

Çünkü, iktidar olma hırsı onu ‘’küresel çete’’nin kucağına geri dönüşü olmayan bir şekilde oturttu.

 

Tamamen bitmiş olan PKK terörünün üzerine tekrar yüz binlerce ton benzin dökerek ülkeyi bugün itibari ile bölünme noktasına getirdi.

 

Tekrar binlerce vatan evladının şehit olmasına sebep oldu.

 

Türke ve Türklüğe karşı yaşamı boyunca içinde sakladığı nefret ve kusmuğu iktidar olunca öyle bir dışarı fırlattı ki, bu büyük milletin değerlerini ayaklarının altına alıp çiğneyecek kadar basitleşti.

 

Çünkü, bu alicenap millet onun göç eden dedelerinden başlamak üzere kendilerine yaşam hakkı tanıma dahil büyük iyiliklerde bulunmuşlardı.

 

Evet maalesef eşyanın doğasında bu var; iyilik görenler, iyilik edenlere ihanet ediyorlar sonunda, ama son kertede kendileri de ihanete uğruyorlar.

 

Bumerang etkisi ile her şey misli ile kendilerine dönüyor.

 

Bu yoğun ihanet dalgalarının çok yakında yakıp yok edici bir ateş gibi kendilerini hazin sona götüreceği kesin.

 

Derin bölücülüğün dışında ülkenin bütün mal varlığını ‘’küresel çete’’ye söz verdiği gibi yabancılara sattı.

 

Topraklarını sattı.

 

Tarlalarını sattı.

 

Mülklerini sattı.

 

Deniz kıyılarını sattı.

 

Göllerini sattı.

 

Nehirlerini, derelerini sattı.

 

Fabrikalarını sattı.

 

Bankalarını sattı.

 

KİT’leri sattı.

 

Medyasını sattı.

 

Askeri üslerini sattı.

 

Adalarını, iktidar uğruna teslim olduğu ‘’küresel çete’’ korkusundan Yunan’lılara peşkeş çekti, işgal ettirdi.

 

Milletin, fakir fukaranın, yetimin malını hortumculuk ve hırsızlık yolu ile yandaşlarına yedirerek kendi haramzadelerini oluşturdu.

 

Cumhuriyet tarihinin en büyük iç ve dış borçlanmasını yaparak gelecek kuşakların rızıklarını bile bu alçak yandaşlarına zıkkımlandırdı.

 

Utanmadan, yüzü kızarmadan, Allah’dan korkmadan, vicdanı zerre kadar sızlamadan bunları yaptı.

 

Şimdi de zeytinyağı gibi üste çıkarak, hiç mi hiç rezillik duygusu yaşamadan milletin karşısına çıkıp bakanların ve çocuklarının yaptıkları yolsuzluk ve rüşvet necasetini inkara kalkıyor.

 

Dünya tarihi acaba böyle bir pişkin rezillik görmüş müdür?

 

Her şey sorulacak.

 

Terör örgütü ve onun başı ile devleti aynı anlaşma masasına oturtan alçakça ihanetin hesabı elbette sorulacak.

 

Gemiciklerin hesabı sorulacak.

 

Pırlanta işletmelerinin hesabı sorulacak.

 

İsviçre bankalarındaki sekiz ayrı gizli hesabın hesabı da sorulacak.

 

Kısıklıdaki villaların hesabı sorulacak.

 

‘’Üçe kapatın’’ın hesabı sorulacak.

 

‘’20-25 gönder’’in hesabı sorulacak.

 

Bizzat talimatınla oluşan hortumculuğa dayalı ‘’imar planları’’nın hesabı sorulacak.

 

Hırsızlara,hortumculara bir ortak olarak verdiğin tüm ihalelerin hesabı sorulacak ki, bunların hepsini sen verdin.

 

Çünkü,senin başka bir işin yok; ya yurtdışında gezersin ya da ihaleleri hortumcu hırsızlara masa başında paylaştırırsın.

 

Yerli ve yabancı hortumculara perde arkasında çok büyük payını alarak ölmüş eşek fiyatına peşkeş çektiğin özelleştirmelerin hesabı sorulacak.

 

Ulusal ve yerel bazdaki yandaş soyguncuların bütün mal varlıkları dondurularak tek tek hesapları sorularak haram servetlerine el konularak devlet bütçesine aktarılacaktır.

 

Hırsız bakan ve çocuklarının yaptıkları tüm yolsuzluklar tek tek sorgulanacak.

 

Kesilen milyonlarca ağacın hesabı sorulavaktır.

 

Andımız’ın kin ve garazla kaldırılışının hesabı,’’Türklük’’e açıktan hakaret,bölücülere verdiği cesaret nedeniyle çok çetin bir dava konusu olacaktır.

 

Askeri kışlalardan kaldırdığınız ulusal kahramanlarımızın adları tekrar iade edilecek yerlerine ve yargıda hesabı sorulacaktır.

 

Tüm ihanetlerin hesabı çok çetin olarak sorulacaktır.

 

Milli bayramların yasaklanışın hesapları sorulacaktır.

 

Devlet kurumlarındaki T.C.’nin yasak edilişinin hesabı sorulacaktır.

 

Apo ile ihanet masasına oturuşun hesabı sorulacaktır.

 

Polis silahları ile şehit edilen ve yaralanan ‘’Gezi’’ kahramanlarının hesabı sorulacaktır.

 

Terör örgütü elemanları ile anlaşma masasına oturuşunun derin hesabı çok çetin olarak sorulacaktır.

 

Ülkeyi teröristlere teslim edip kolayca bölmek için subay, general ve amirallerin çeşitli sahte deliller ve yalancı tanıklarla kodese tıktıran bu siyasal zihniyetin elemanlarından adalet dairesi içinde çok acı hesabı sorulacaktır.

 

Komşu ülkelere terör, terörist, silah ihraç ederek milletimizin güvenliğini tehlikeye atarcasına savaş suçu işleyip yüz binlerce insanın yaşamını yitirmesinin hesabı diğer cürümleri gibi yargı önünde hesabı mutlaka sorulacaktır.

 

Türk milletinin ulusalcı, milliyetçi, Atatürkçü yurtsever aydınlarını,siyasetçilerini,gazetecilerini zoraki yöntem ve yasaların uyduruk yorumlarına dayalı olarak iftira atıp kodese tıktıran siyasal yürütmeden hesap yargı önünde sorulacaktır.

 

Ben ‘’Ergenekon’un savcısıyım’’ sözünü söyleyerek yargıya verilen talimatın hesabı sorulacaktır.

 

Bunlarla birlikte tüm hukuksuzlukların hesabı ‘’yargı’’ önünde sorulacaktır.

 

Özel olarak bu dönemin bütün yolsuzluk ve ihanetlerini inceleyip yargıya aktaracak her bakanlıkta ilgili birim oluşturularak çok derin incelemeler yapılacaktır.

 

Uzun yıllar sürse de bu yapılacaktır.

 

Ama artık ülkeyi uçurumun kenarına getiren bu iktidardan tam kurtulma zamanıdır.

 

17 Aralık 2013’de bu hükümet ölüm döşeğine yatmıştır.

 

Kurtuluşu yoktur.

 

Demokratik olarak bir tekmelik canı kalmıştır.

 

Bu nedenle yazının başlığında da ifadesini bulan ve DİSK,KESK,TMMOB ile TTB’nin düzenlediği 11 Ocak 2014’de Ankara Sıhhiye Meydanı’nda gerçekleştirilecek olan ‘’BOZUK DÜZENDE SAĞLAM ÇARK OLMAZ’’ sloganı,’’BU PİSLİĞİ HALK TEMİZLEYECEK’’ afişi çerçevesindeki mitinge hangi siyasal parti,dini inanç,hangi mezhebe,hangi felsefi değerlere inanırsa inansın; ulusalcı, milliyetçi, Cumhuriyetçi, Atatürkçü, vatana ihanet edenlerin karşıtı bütün yurtseverlerin katılması; yolsuzluk, rüşvet,hukuksuzluk ve usulsüzlüklerin, ihanetlerin odak noktası haline gelmiş hükümete son demokratik darbeyi indirmede katkı sağlaması gerekmektedir.

 

Tabii ki her şey hukuk çerçevesinde olmak kaydıyla.

 

O gün, en az 1 milyon yurtseverin Sıhhiye Meydanı’nda kenetlenmesi ulusal ve küresel boyuttaki hırsızların yüreklerini ağızlarına getirecek ve kısa süre sonra da ense tıraşlarını göstererek iktidardan,yargılanmak üzere çekip gideceklerdir.

 

Tüm yurtseverler,güçlü bir miting için her türlü iletişim aracı ve ‘’sosyal medya’’ yolu ile herkesi 11 Ocak 2014 günü için Ankara Sıhhiye Meydanı’na çağırmalıdırlar.

 

Durmak yok yola devam;bir gün mutlaka ülke yönetiminin ipleri yurtseverlerin eline geçecektir.

 

Suçlular iktidardan uzaklaştırılıp ‘’YÜCE DİVAN’’A eslim edilmedikçe ülkeye huzur asla geri gelmeyecektir.

 

Ve küçük büyük bütün cürümlerin hesabı sorulacaktır.

 

11 Ocak 2014 Cumartesi günü Ankara’da Saat 09 da Hipodrom’da toplanıyoruz; saat 12 de ise Sıhhıye Meydanı’ndayız.

 

Herkesin iktidarın cenaze töreninde bulunması bir yurtseverlik görevidir.

 

‘’TÜRK’’ SÖZCÜĞÜ KİMİN NERESİNE BATTI

 

Türk Kızılay’ı Maden Suyu’ndan ‘’Türk’’ sözcüğünü çıkarmışlar.

 

Bunun hesabı elbette ki, çok yakında sorulacak ve bu ulvi ‘’Türk’’ sözcüğü tekrar çıkarıldığı yere iade edilmesi kesin olmakla birlikte insanların bilinçaltlarındaki azılı düşmanlıkları zaman zaman konuşmaları ve icraatları ile nasıl da meydana çıkardıklarını anlıyoruz.

 

Her zaman ‘’Bu ülkede kim ne elde ettiyse,ne kazandıysa,hangi makama geldiyse,bunların hepsini Türkler sayesinde elde etmiştir’’ sözünü her yerde hiç çekinmeden söylerim.

 

Bu nedenle erdemli her insan, velinimeti olan Türklere vefa ve sevgi duygusu ile bağlı olmalıdır.

 

Nankörlük,insanlığın çukura düşme derecesidir.

 

‘’Türk’’ sözcüğünden rahatsız olup bu maden suyunu içmeyen varsa cehenneme kadar yolu var.

 

Böyle bir propagandaya inanıp ‘’Türk’’ sözcüğünü kaldıran bir yönetici eğer ihanet duyguları ile bunu yapmıyorsa ya çıkarlarının ya da gafletinin kurbanıdır.

 

Yazıklar olsun!

 

Tüm bu ihanet sarmalları AKP hükümetleri döneminde oldu.

 

Keser döner sap döner,bir günde hesap döner.

 

[email protected]

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!