Avukat Bakan Yazıcı Davayı değerlendirdi

Avukat Bakan Yazıcı Davayı değerlendirdi
18 Mart 2012 18:49

Sivas Davası sanıklarının avukatlığını üstlenen Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, “Evet, bende Sivas olayları davasında 3-4 kişinin avukatlığını arkadaşlarımla üstlendim. Hiçbir avukat savunmasını yaptığı sanıkla alakalı, ‘bu sanık bu işi işledi ama iyi yaptı ceza vermeyin’ demez, saçmalık olur” diye konuştu.

Sivas Davası sanıklarının avukatlığını üstlenen Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, “Evet, bende Sivas olayları davasında 3-4 kişinin avukatlığını arkadaşlarımla üstlendim. Hiçbir avukat savunmasını yaptığı sanıkla alakalı, ‘bu sanık bu işi işledi ama iyi yaptı ceza vermeyin’ demez, saçmalık olur” diye konuştu.

 

Yazıcı, ;Sivas Olayları Davası’nda 5 sanık için zaman aşımı kararı verilmesini değerlendirirken, “Mahkeme bu davada 33 sanık hakkında idam, 46 sanık hakkında ağır hapis cezası vermiş. 37 kişinin yakılması olayı ile ilgili davada, ‘Kimseye ceza verilmemiş, zaman aşımına uğramış’ havası oluşturuldu” dedi.

 

AK Parti Elazığ il kongresine katılmak üzere bu sabah ;Elazığ’a gelen Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, ;Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Ali Dumandağ’ı makamında ziyaret etti. Bakan Yazıcı, 18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 97. yıl dönümünden söz ederken ;Afganistan’da düşen helikopterde şehit olan 12 askeri rahmetle andığını söyledi. ; Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Sivas Olayları Davası’na ilişkin mahkemenin 5 sanık için verdiği ;zaman aşımı kararına ilişkin ; bir soru üzerine şöyle dedi:

 

“93 yılında şöyle bir krolonijiye bakarsanız, Sivas olayları var, 2 Temmuz 1993’de; 37 vatandaşımız orada katledildi, öldürüldü. Bu bu bir zulüm. Hemen 5 Temmuz 1993’de Başbağlar olayı var, orada bir köy yakıldı, yıkıldı. Orada 20’den fazla vatandaşımız öldürüldü, köy bütün canlılarıyla neredeyse yok edildi. Hemen ondan sonraki olaylar, tabii Sivas olayları. Bu olay ilgili soruşturma üzerine açılan kamu davasında 111 sanığın yargılanması yapıldı ve mahkeme çok uzun zamana yaymadı. Hemen 1994 yılı Aralık ayında ilk kararını verdi. 1993 yılında olan bir olayın 1.5 yıl sonra mahkeme kararı verildi. Bozuldu, gitti- geldi. Ama sonuç itibariyle 2000’li yıllarda mahkeme kararını verdi ve 33 sanık hakkında idam, 46 sanık hakkında ağır hapis cezası verilmiş. Dolayısıyla 79 sanık hakkında idam ve ağır cezaları verilmiş. Geçen hafta ;koskoca Sivas davası, 37 kişinin yakılmasıyla ilgili davayla ilgili yargılama sonucu hiç kimseye ceza verilmemiş, dava zaman aşımına uğramış havası oluşturuldu. Bu çok yanlış. Kamuoyu ;yanıltılmaya çalışıldı.”

 

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Sıvas davasında 3-4 sanığın avukatlığını arkadaşlarıyla da üstlendiğini hatırlatarak, şunları söyledi:

 

“Bir defa yargılama faaliyeti 3 ayaklıdır. İddia makamı, savunma ve yargılama makamı var. İddia makamı dediğimiz ayağında savcılık vardır, müdahil vardır. Savunma makamında avukat vardır, yargılama makamında hakim vardır. Bunlardan biri eksikse yargılama eksik demektir, yargılama olmaz. İddianın olduğu yerde savunma olacak, savunma görevini tamamlayacak, hüküm tesis edilecek, yargılama başlayacak, dolayısıyla her davada müdafiinin bulunması sanıklar hakkından bir haktır. Evet, bende o davada 3-4 kişinin avukatlığını arkadaşlarımla üstlendim. Hiçbir avukat savunmasını yaptığı sanıkla alakalı, ‘bu sanık bu işi işledi ama iyi yaptı ceza vermeyin’ demez, saçmalık olur. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, savunmasını yaptığı kişinin, o davada dahline, buna ilişkin hukuksal kriktik yapar. Bundan ötürü hiç kimse, kimseyi ayıplama kınama hakkına yada lüksüne sahip değil. Ama bunu bilmeyen, bu bilgiden yoksun, bilgi eksikliği içinde olanlar bu tür eleştiriler yapabilir. Ben o dosyadan hatırlıyorum, dinlenen tanıklar arasında emniyet müdürü de vardı. Emniyetin elde etiği istihbari bilgiler olması lazım. bu tür bilgiler geldi nereden geldi, bu olayın büyüme isnadı varsa, şehirde güvenlik güçleri yetersizse neden takviye sağlanmadı? gibi konulardan dinlenmesini talep ettik. Mahkeme de dinledi, tutanaklarda da var. Onun söylediği şey şu; ‘bu olayı gerçekleştirenler 10 kadar kişiydi, Sivas dışından geldi, biz onları yakalayamadık.’ Dosyada var bu bilgiler, yani bu bilgiler muhafaza ediliyor olması lazım. Bu açıdan bakıldığında bu olay tertiplenmiş, vatandaş kışkırtılmış ve bu olay meydana gelmiş.”

 

Bakan Yazıcı, daha sonra AK Parti il kongresine katılmak üzere Ahmet Aytar, ;Spor Salonu’na gitti.

 

MUHALEFET, SALI GÜNLERİ SADECE ÇAMUR ATIYOR

 

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, daha sonra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Nurettin Nebati, Bursa Milletvekili Bedrettin Yıldırım, Elazığ Milletvekilleri, Zülfü Demirbağ, Şuay Alpay, Faruk Semtioğlu, Sermin Balık ile birlikte Ahmet Aytar Kapalı Spor Salonu’nda yapılan il kongresine katıldı.

 

Elazığ Milletvekili Sermin Balık, 1996 yılında İstanbul’daki bir hastanede yaşamını yitiren kayınpederinin cenazesini, yüksek hastane masrafları nedeniyle alamadıklarını hatırlatarak, “İstanbul’da babayiğit bir belediye başkanı olduğu önerisi üzerine o zaman İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yardımcı olmasıyla cenazemizi alabildik” diyerek ağlaması, salondaki birçok kişiyi duygulandırdı.

 

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, millet ile hükümetin gündemini birleştireceklerini anlatırken ;”Egemenliğin sahibi milletin dediği olacak dedik, birlikte yola çıktık. AK Parti’nin duruşunun merkezinde insan var. Bunu hiçbir zaman unutmayacağız. Partimizin ikinci bir özelliği, AK Parti’nin bir kimliği var. Bu kimliğin ismi ne? Muhafazakar demokrat bir parti. Biz Türk siyasi yelpazesinde AK Parti’yi muhafazakar demokrat kimliğe sahip bir yerde konuşlandırmışız. Muhafazakarız biz” dedi.

 

Türkiye’de siyasete kalite getirdiklerini anlatan Bakan Yazıcı, şöyle dedi:

 

“Bizim siyaset anlayışımızda kesinlikle çatışma yok, diyalog var. İstiyoruz, arzu ediyoruz ki Türkiye’de bütün partiler bir hizmet yarışı içinde olsun. Hiç kimse değerler üzerinden siyaset yapmasın. Çünkü bu ülkenin değerleri cumhuriyeti, demokrasisi, laikliği vesaire gibi değerler hiç kimse bunları suistimal ederek bir siyasi hedefe yönelmesin. Yarış olsun. Kim hangi alanda daha iyi üretim yapacak, halkımızın sorunlarını çözecek yarışı burada yapalım. Ama görüyorsunuz ki muhalefet partileri tamamen boş, avare kasnak gibi ha bire her gün özellikle Salı günü grup toplantılarında bizim yaptıklarımızı görmezden gelerek, gözleri kör olmuşçasına, kulakları sağır olmuşçasına çamur atmakta. Ama ortaya hiç bir proje koyamamaktadırlar. İşte son günlerde tartışılan 4+4+4. Niye karşı çıkıyorlar buna? Onlar istiyorlar ki standart kalıptan çıkmış gibi malzeme şeklinde insan üretelim. İnsan malzeme değil. İnsan insandır. Bunu eşya gibi düşünemezsiniz. Bunu tornaya sokamazsınız. Bu alana kamunun müdahale etme hakkı yok. İnşallah önümüzdeki günlerde yüce meclis, bu alanda bugüne kadar zorla uygulamaya konulmuş ama insan doğasına aykırı bir uygulamayı da sona erdirecek.”

 

BAKAN YAZICI, ŞEHİT AİLELERİNİN BİR YILLIK KİRASINI ÖDEDİ

 

Bakan Yazıcı, Vali Muammer Erol ve 8’inci Kolordu Komutanı Korgeneral Galip Mendi ile birlikte kongre daha sonra şehit aileleri derneğini ziyaret etti. Şehit Aileleri ve Malül Gaziler Yardımlaşma Derneği Başkanı Mehmet Çete’yi ziyaret etti. Dernek Başkanı Çete, dernek olarak zor günler geçirdiklerini ve kiralarını ödeyemediklerini söylemesi üzerine Bakan Yazıcı, danışmalarına talimat vererek derneğin 1 yıllık kirasını ödenmesini sağladı.