Ankaragücü ligden çekiliyor mu?

Ankaragücü ligden çekiliyor mu?
1 Ekim 2012 09:42

Ekonomik kriz içerisinde olan 1. Lig ekiplerinden Ankaragücü Başkanı Bent Ahlat, ligden çekilme kararı aldı.
SarıLacivertli yönetim, bugün bir araya gelerek durum değerlendirmesi yapacak ve kararını duyuracak. 

Ancak bu açıklamanın hemenn ardından Ankaragücü Genel Menajeri Hikmet Hancıoğlu, ligden çekilmelerinin söz konusu olmadığını belirterek, ”Açıklamalar maç sonu üzüntüden kaynaklanmaktadır” dedi.  Hancıoğlu, ligden çekileceklerine yönelik basında yer alan haberlerle ilgili, yaptığı açıklamada, ”Ligden çekilmemiz söz konusu değildir. Açıklamalar maç sonu üzüntüden kaynaklanmaktadır. Fakat birileri bizimle ilgili bir karar verdiyse onu bilelim ve ne yapacağımıza karar verelim” diye konuştu.

Hikmet Hancıoğlu, Şanlıurfaspor’a 3-2 yenildikleri maçla ilgili, ”Bu kadar çok hakem hatası tesadüf olamaz. Karar vericiler daha dikkatli olsunlar. Emeğe yazık oluyor” ifadesini kullandı.

ANKARAGÜCÜ’NÜN TARİHİ
Makine Kimya Endüstrisi Ankaragücü ya da kısaltmasıyla MKE Ankaragücü, futbol ve voleybol dallarında etkinlik gösteren Ankara merkezli spor kulübü. Kulüp özellikle futbol branşıyla tanınır. Futbol kulübü maçlarını Ankara 19 Mayıs Stadyumu’nda oynar. 

Kuruluş

Osmanlı İmparatorluğu döneminde İstanbul çapında maçların yapıldığı İstanbul Ligi sürmekteyken savunma sanayisinde çalışan işçi futbolcular ile buralara işçi yetiştiren meslek okullarında okuyan gençler kendi klüplerini kurmak için girişimlerde bulunurlar. İmalat-ı Harbiye Mektebinin son sınıf öğrencilerinden Şükrü Abbas öncülüğündeki Turan Sanatkarangücü ile Agâh Orhan öncülüğündeki Altınörs İdmanyurdu aynı tarihte, 31 Ağustos 1910 günü kurulmuştur. İki kulüplü bir birleşmeyle kurulduğu için kulübün kurucu iki başkanı vardır. Bu başkanlar Kazım Bey ve Hasan Muslihiddin Bey’dir. Daha sonra birleşecek olan iki takım ilk maçlarını birbirlerine karşı yaparlar. 4 Nisan 1911 günü yapılan maç 0-0 berabere devam eden maç çıkan olaylar nedeniyle tamamlanamamıştır.Bu dönemde sendikal faaliyette bulunarak işçi haklarını savunan çevrelerle klüpler yakın temas halindedir.

İşgal yılları, Ankara ve Kurtuluş Savaşı

Altınörs İdmanyurdu ve Turan Sanatkarangücü, kuruluşuna öncülük ettikleri İstanbul Cuma Liginde kesintili de olsa oynadıktan sonra I. Dünya Savaşının sona ermesiyle oluşan yenilgi koşullarında spora ara vermek durumunda kalırlar. Klüplerin tarihinde İstanbul’daki işgalcilerle yapılan maçlara dair bir kayıt bulunmaması, işgalcilerle maç yapılmasının reddedilmesiyle açıklanır. Klüplerin etkin olduğu silah fabrikalarının yabancı askerler tarafından basılması ve Kuva-yi Milliye hareketine desteğin engellenmesi üzerinde klüpler Anadolu’ya geçme kararı alır. Türk Kurtuluş Savaşı sırasında çok zor koşullarda orduya silah ve cephane sağlayan İmalat-ı Harbiye işçilerinin bazıları savaş sırasında hayatını da kaybedecektir.

Yeni kurulan Cumhuriyet ve Başkent’te Ankaragücü

Kazanılan bağımsızlığın ardından ilan edilen cumhuriyetin başkenti yeniden kurulurken, Ankaragücü’nün de temelleri atılır. 1920 yılından itibaren Ankara’da bulunan iki klüp 1922 yılından itibaren yeniden faaliyete geçer. Başkent Ankara’da ilk resmî futbol maçı 26 Ekim 1922 günü bugünkü Cebeci İnönü Stadyumu’nun bulunduğu yerde yapılan maçta Anadolu Sanatkarangücü askeri takım olan Talimgâhgücü’nü 2-1 yener. Başkentin gelişmesi ve özellikle işçilerin artmasıyla birlikte sonradan Ankaragücü adını alacak klübe destek artar.] Fabrikalar çerçevesinde dayanışma sandıklarıyla, işçi örgütleriyle birlikte gelişen klüp sosyal alanda da faaliyet gösterecek, o dönemde ilgi çeken bir bando takımı kuracaktır. Ankara’da kurulan ilk futbol ligi 1923-24 sezonuyla açılırken iki klüp Anadolu-Turan Sanatkarangücü olarak birlikte katılır. Bu dönemden sonra çeşitli farklı isimler altında mücadele edilecektir. 1933 yılında bugünkü adı olan Ankaragücü adını alacak olan mahalli Ankara Liginde çok kez şampiyon olacaktır. Profesyonel milli ligin kurulmasıyla bugüne dek gelen macerasına devam edecektir.

İmalat-ı Harbiye çalışanları tarafından desteklenen ve çalışanların bizzat oynadıkları Ankaragücü arması da kuruluşu ile örtüşen bir semboldür. İmalat-ı Harbiye yani günümüz anlamıyla savaş malzemesi üretimi yapan devlet menşeili kuruluşun adıyla paralel olarak yatık bir mermiden esinlenerek çizilen logo asaleti ve vatanı müdafayı simgelemektedir. Ayrıca şehit veren iki takımdan birisi olan Ankaragücü, ‘Millî Mücadele’ yıllarında ülkeye yaptığı hizmetlerle ön plana çıkmıştır.

12 Eylül Darbesi’nin etkileri
12 Eylül Darbesi’nin hemen ardından Kenan Evren, Ankaragücü kaptanı Adil Eriç’e Türkiye Kupasını veriyor

12 Eylül 1980 tarihinde gerçekleşen darbenin spora etkilerinden birisi Ankaragücü’nü doğrudan ilgilendirir. Başkentin futbol takımının birinci ligde olması gerektiğini savunan Kenan Evren, o dönemde ikinci ligde mücadele eden kulübün birinci lige çıkartılması talimatını verir. Türkiye Kupası’nı kazanan futbol takımının hangi ligde oynadığına bakılmaksızın birinci lige çıkartılacağına dair kanun düzenlenir ve Türkiye Kupasını kazanan Ankaragücü birinci lige çıkar ve o yıldan sonra da ligden düşmez. Bu olaydan itibaren 8 yıl daha yürürlükte kalan yasadan yararlanacak olan başka bir kulüp olmayacaktır. Zira alt liglerden gelerek Türkiye Kupası’nı kazanan başka bir takım henüz olmamıştır.

Yönetim değişikliği

Kulüpte Cemal Aydın’ın başkanlığının ardından Ankara Büyükşehir Belediyesi başkanı Melih Gökçek’in oğlu olan ve kısa bir süre önce Ankaraspor’un başkanlığını yapan Ahmet Gökçek’in 30/08/2009’da yönetime gelmesi kamuoyunda uzun süre tartışılmış ve çeşitli yorumlara sebep olmuştur.[Türkiye Futbol Federasyonu ise bu yönetim değişimini inceleyerek usulsüz bulmuş ve aldığı kararla Ankaraspor’un lisansını iptal edip tüm liglerden ihraç etmiştir. Yönetim değişikliğinin yaşandığı 3 Ocak 2010 tarihli kongre Aralık 2010’da Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesince iptal edildikten sonra klubün durumu hakkında belirsizlik ortaya çıkmıştır.18/11/2011 tarihinde Sami Altınyuva Ankaragücü’nün yeni başkanı olarak yönetimi devralmıştır.

2011-12 sezonu ekonomik sorunlar

2011-12 sezonunda ekonomik olarak sıkıntılı günler yaşayan takımın, önceki sezondan yollarını ayırdığı futbolculara olan borçları ve takımda oynamakta olan futbolculara olan borçlarını ödeyemedi. 11 futbolcu alacaklarını tahsil edemedikleri gerekçesiyle aralıklarla Türkiye Futbol Federasyonuna müracaat etti. Avukatları ve TFF Uyuşmazlık Çözüm Kurulu (UÇK) aracılığıyla davayı takip eden oyunculardan Štefan Senecky ve Jan Rajnoch’a kulübe tanınan sürenin dolmasının ardından bonservislerini alarak serbest kaldılar. 25.02.2012 tarihinde oynanan KDÇ Karabükspor maçında 3-2 kaybetti ve ligin bitimine 6 hafta kala matematiksel olarak küme düştü.