Alman medyasında “Türkiye'de polis şiddeti cezalandırıyor mu?” tartışması

Alman medyasında “Türkiye'de polis şiddeti cezalandırıyor mu?” tartışması
3 Temmuz 2013 14:22

Gezi eylemlerine yapılan müdahale, “orantısız güç ve polis şiddeti” tartışmalarını yeniden gündeme getirirken Alman Deutsche Welle, “Polis şiddeti cezalandırılmıyor mu?” sorusuna yanıt aradığı haberinde Alman uzmanların, polis şiddetine karşı Almanya ve Türkiye’deki tutuma ilişkin görüşlerini yansıttı.

Haberde Türkiye’deki Gezi eylemleri gibi kitlesel protestoların son
dönemlerde dünyanın pek çok ülkesinde görüldüğü belirtilerek ancak bu
protestoların büyük bir bölümünde dikkat çeken bir başka unsurun polisin
uyguladığı “orantısız güç ya da genel tabiriyle polis şiddeti” olduğu
vurgulandı.

Polis şiddetine sadece sıcak bölgelerde değil, demokrasinin kök saldığı,
hukuk devletinin işlediği ülkelerde de rastlandığını kaydeden DWelle,
örnek olarak Berlin’de eline bıçak alarak kendine zarar vermek isteyen
bir kişinin kendisini ikna etmek isteyen polisin üzerine yürümesi
üzerine polisin açtığı ateş sonucu hayatını kaybetmesi olayını gösterdi.

SARISÜLÜK OLAYI

DWelle, Türkiye’de Ankara’daki Gezi Parkı protestolarında başından
vurularak öldürülen Ethem Sarısülük’ün katil zanlısı polis memurunun
serbest bırakılmasının toplumun bazı kesimlerinde rahatsızlık
yaratırken, “meşru müdafaa” gerekçesinin yeniden tartışmaya açılmasına
neden olduğunu kaydetti.

Haberde değerlendirmelerine yer verilen, Uluslararası Af Örgütü
Almanya’nın Polis ve İnsan Hakları Sözcüsü Alexander Bosch, bu tür
hukuki süreçlerin sadece Türkiye’de değil, yılda ortalama 4 bin polis
şiddeti ihbarının yapıldığı Almanya’da da benzer şekilde
sonuçlandırıldığını söyledi.

Alexander Bosch, “Alman ceza kanunu uyarınca şiddet uygulayan polis
diğer sade yurttaşlar gibi ceza alır. Ancak bizim tespitlerimize göre,
polis şiddetine yönelik şikâyetlerin yüzde 90’ı soruşturulmuyor ya da
soruşturma sonuna kadar yürütülmüyor”
şeklinde konuştu. Bosch, ayrıca
soruşturmaya alınan polisleri temsil eden yüzde 10’luk kesimin meslekten
men edilmesine pek rastlanmadığına dikkat çekti.

Federal Polis Sendikası Başkanı Oliver Malchow ise, Almanya’da
polisin diğer yurttaşlar gibi yasalar karşısında eşit olduğunu
belirterek, polisin ceza almadığı yönündeki eleştirilerin gerçeği
yansıtmadığını ve eksik bilgiler içerdiğini savundu.

SOSYAL MEDYA TARTIŞMASI

DWelle, polisin orantısız güç kullanımına ilişkin, ülkeler arasında
benzerlik gösteren bir başka noktanın ise sert müdahalelere yönelik
sosyal medyada yer alan görüntüler ve bunların kamu kurumlarında
yarattığı hoşnutsuzluk olduğunu anlatırken Federal Polis Sendikası
Başkanı Malchow’nun sosyal medyada yer alan görüntülerin
yasaklanamayacağı, ancak bu görüntülerin etik olup olmadığının da
tartışılması gerektiği sözlerini yansıttı.

Uluslararası Af Örgütü Almanya’nın Türkiye Koordinasyon Grubu üyesi
Amke Dietert, sosyal medyada yer alan görüntülerin gerek Almanya’da
gerek Türkiye’de polis şiddetiyle ilgili karanlık noktaları
aydınlattığını ifade ediyor.

Ancak sosyal medyaya yansıyan delillere ve tepkilere rağmen
polislerin pek çok ülkede cezalandırılmadığına da dikkat çeken Dietert,
Ethem Sarısülük’ün öldürülmesi olayını buna örnek gösterirken de şunları
söyledi:

“Protestoların yapıldığı Ankara’daki olaya baktığımızda polisin
işlediği suça karşın gözaltına dahi alınmadığını görüyoruz. Hâlbuki
Türkiye’de başka olaylarda, en ufak suç iddialarının bile ciddiye
alınarak müdahale edildiğini biliyoruz.”

“TÜRKİYE’DEKİ POLİS ŞİDDETİNİN DERİN NEDENLERİ TAŞIYOR”

Türkiye’deki gelişmeleri medyadan takip ettiğini ifade eden Almanya
Polis Sendikası Başkanı Oliver Malchow, Türkiye’de yaşanan polis
şiddetinin “Almanya’daki münferit olaylarla kıyaslanamayacak kadar derin
nedenler taşıdığını”
öne sürerek “Alman ve Türk polisinin birbirinden
oldukça farklı olduğunu düşünüyorum”
şeklinde konuştu.