İzmir’in Aliağa İlçesi’ndeki Gemi Söküm Tesisleri’ndeki iş kazalarının ardından eylem yapan işçilerden sonra bu kez de işverenler Demokrasi Meydanı’nda basın açıklaması yaptı.

 

 

 

 

 

 

Aliağa Gemi Söküm Tesisleri’nde bir hafta içinde iş kazaları nedeniyle
işçiler 47 yaşındaki Nurettin Durgun ve 22 yaşındaki Ersin
Şahin’in hayatını kaybetmesi, iki işçinin de yaralanması üzerine geçen
hafta işçilerin düzenlediği eylemin ardından dün de GEMİSANDER
tarafından basın açıklaması yapıldı. Aliağa Demokrasi Meydanı’ndaki
basın açıklamasına, 40’a yakın Gemi Yan Sanayicileri Derneği üyesi
işveren ve çalışanları destek verdi. İşverenler adına konuşan
GEMİSANDER’in Atık Birimi Sorumlusu Ersin Çeviker, “İşçilerimize dernek
ve eğitim kurumları tarafından yapacakları bireysel hataların kötü
sonuçlara sebebiyet vereceği konusunda sürekli uyarılar yapılıyor.
Derneğimiz son günlerde meydana gelen kazalarla ilgili, firma
yetkilileriyle bir toplantı yaptı, kaza ana sebepleri masaya yatırılarak
alınacak radikal önlemler belirlendi. Alt yüklenici hizmeti alan
firmaların durumlarını gözden geçirmeleri konusunda gerekli uyarı ve
tavsiyeler derneğimizce yapıldı. Hizmet almanın firmaların yasal
sorumluluklarını ortadan kaldırmayacağı, çevresel ve iş sağlığı
kurallarının uygulanmasında firmaların etkin rol üstlenmesi gerektiğinin
altı çizildi” dedi.

 

YEŞİL ENDÜSTRİ

 

Bakanlar Kurulu’nun 1976 yılında aldığı kararla Aliağa’da gemi söküm
faaliyetlerine başlandığını hatırlatan Çeviker, “Kriz dönemlerinde bile
hiç destek görmeyen firmalar kendi öz kaynaklarıyla yarıtırım yaptı. Bu
tesis hurdayı değerli mala çeviriyor. Gemi geri dönüşümü, çevreyi
koruyan endüstri çeşitlerindendir. Ekolojik dengenin korunmasında etkin
bir rol üstlenen gemi geri dönüşümü IMO dünya denizcilik örgütünün de
kabul ettiği gibi yeşil bir endüstridir” diye konuştu.

 

KAZALARIN NEDENİ DÜZENSİZLİK

 

 

Yan sanayileri ile 10 bin kişinin sektöre çalıştığını ifade eden
Çeviker, kazaların düzensizlikten kaynaklandığını savundu. Çeviker,
“Ülkemizde en büyük sorunlardan biri, çevre ve iş sağlığı açısından risk
teşkil eden sektörlerde örgütlenme, planlama eksikliği, faaliyetlerin
düzensizliği ve disiplin içersinde yapılamıyor olmasıdır. Yaşanan çevre
kirlilikleri ve iş kazalarının başlıca sebebi budur. Devletimizin ilgili
birimlerinin elindeki imkanlarla binlerce işletmeyi her an denetlemesi,
faaliyetlerini izlemesi mümkün gözükmemektedir. Tesislerin faaliyet
alanlarında örgütlenerek kendi oto kontrol mekanizmalarını kurmaları ve
işletmeleri gerekmektedir” dedi.

 

İş kazalarının nedenlerinin araştırılması ve gereken önlemlerin
alınmasının her firmanın ana hedefi olduğunu dile getiren Çeviker,
derneğin ana amacının da bu konu olduğunu vurguladı.