Seçimin dinamiği değişti

Seçimin dinamiği değişti
6 Mart 2023 13:51

6’lı masa oldu 5’li masa.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

Ancak buna artık 5’li masa da denemez.

 

 

Çünkü bir gruptan 1 kişi bile ayrılsa, hele de o bir kişi masanın siyasi ağrılığının yarısını taşıyorsa, o masanın dinamiği, yani yönlendirici çelişkilerinin mahiyeti değişir.

 

 

Buna grup dinamiği denir.

 

 

İzah edeyim hemen…

 

 

Şu ana kadar masayı domine eden çelişki Kılıçdaroğlu’nun aday olmak istemesi ve Karamollaoğlu’nun onu desteklemesi ile, Akşener’in buna kesin olarak karşı çıkması idi.

 

 

Bu arada sadece Karamollaoğlu dedim, zira masada ağırlık ondaydı Kılıçdaroğlu’nun adaylığına destek konusunda. Bu konuya ama birazdan aşağıda değineyim, şimdi asıl konuya devam edeyim.

 

 

Şimdi Akşener’in masadan gitmesiyle geriye kalan 5 siyasi parti ilerleyen dönemde yeni pozisyonlar alacaklar.

 

 

Şu anda da Deva Partisi ve Gelecek Partisi arasında keskin çelişki potansiyelleri var.

 

 

Ki, mesela, bu hafta sonu televizyonlarda Deva Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ekmen, Babacan’ın aslında illa da Kılıçdaroğlu aday olsun tavrı olmadığını, asıl olarak sadece itiraz etmediğini dillendirdi.

 

 

Buna mukabil Gelecek Parti Sözcüsü, Akşener’e karşı dikkatli bir üslup kullanmakla beraber, daha ziyade Kılıçdaroğlu ve Karamollaoğlu’na yakındı ve de konuşmaya başladığında TV’de ilk eleştirdiği kendisinden önce yayına çıkan Deva Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ekmen’in sözlerini ima yoluyla eleştirmekti. (muğlak yapıcılık sözünü eleştirdi hemen)

 

 

Şimdi gelelim şu hususa…

 

 

Mollaoğlu neden Akşener’e karşı otoriter ve katıca bir tutum izledi. (masada en çok Akşener’e söz vermesi, sen ne dersen de, bizim kararımız bu şeklindeki tavrı mesela)

 

 

Bunun altta yatan, latent bir sebebi onun kadın olması olabilir mi? Verdiğim cevap buna, evet.

 

 

Hafta sonu dikkat ettiniz mi Saadet Partisi Genel Merkez Binasından gelen görüntülere.

 

 

Kadınlar kapıda karşılayıcı, baştan aşağı örtülü ve başka hiçbir fonksiyonu olmayan durumdaydılar.

 

 

Davutoğlu’na gelince.

 

 

Davutoğlu’nu şahsen tanıyorum…

 

 

Asla yolsuzluk yapmaz, ciddidir, kurallıdır ama zihniyeti eski zamandır.

 

 

Benim 3 kuşak büyük dedemden farklı değildir kadına bakışı mesela.

 

 

Altta, en altta insanların zihninin bir altı vardır ve onu sözlerde tespit edemezsiniz.

 

 

Dolayısıyla bu iki yaşlı adamın Akşener’e bakışında bunun var olması çok muhtemeldir.

 

 

Gültekin Uysal peki, o neden Akşener’e karşı çıktı.

 

 

Bir, Kılıçdaroğlu’nu çok temiz ve namuslu bir siyasetçi olarak gördüğü için, merkez sağın en Atatürkçü kanadından geldiği için de, CHP onun zaten gönlündeki ana aslanlardan biri. CHP onun için laik Cumhuriyet demek, Atatürk demek.

 

 

İki, aynı siyasi zeminde aslında Akşener ile rakip oldukları için.

 

 

Babacan ise, bu konuda çok angaje olmadı. Onun için önemli olan sessiz sakin bu 6’lı masanın gitmesi ve neticede parlamentoda veya hükümette etkili olabilmekti.

 

 

Davutoğlu’da aslında bu konuya çok aşırı angaje değildi ama Karamollaoğlu’nun otoritesi onu da oraya çekti.

 

 

Şimdi, öyle veya böyle 6’lı masa kalmadı.

 

 

Yazıyı yazdığım saatte henüz 5’li masanın bugünkü toplantısı başlamadı ama bir uzlaşı olmaz.

 

 

O nedenle ben sanki toplantı bitmiş gibi yazabilirim.

 

 

Şimdi, İyi Parti gittiğine göre, Kılıçdaroğlu bu yokluğu HDP ve diğer sol partilerle kompanse etmeye çalışacak.

 

 

Bu durumda diğer küçük partilerin oy oranı çok cüzzi olduğu için fotoğrafta ağırlık Kılıçdaroğlu ve HDP olarak öne çıkacak.

 

 

İşte bu tablo netleştiğinde seçimin dinamiği de değişecek.

 

 

Yani sağ ve sol kutuplaşması çıkacak ortaya.

 

 

HDP’yi CHP ile birlikte baskın gören seçmen oyunu bu masadan çekecek.

 

 

İyi Parti’nin adayına veya Erdoğan’a yöneltecek.

 

 

Özellikle de bazı HDP’li milletvekillerinin, özerklik bölünme değildir şeklindeki sözleri, HDP’nin aslında Kılıçdaroğlu’nu kullanmaya çalıştığı izlenimini güçlendirecek.

 

 

Kutuplaşma artacak.

 

 

Ve, oylar bu eksende yeniden karılacak.

 

 

Ve, şimdi düşünün…

 

 

Türkiye haritasını bir alın elinize, bakın…

 

 

Karadeniz’e bakın batısından doğusuna…

 

 

Bu bölge buna oy verir mi?

 

 

Sonra orta Anadolu’ya geçin…

 

 

Çorum’dan yarın Karadeniz’e çıkmadan ortasında, doğusunda ve batısında kalın.

 

 

Bu bölgenin oyları ne olur.

 

 

Sonra Ege’ye gelin…

 

 

Balıkesir’den inin taaaa aşağıya kadar.

 

 

Bu bölge ne yapar.

 

 

Akdeniz’e geçin, ağırlıklı yörük ve Türkmen nüfusun olduğu bu bölgede ne olur.

 

 

Bakın nüfus yoğunluğuna da dikkat edin.

 

 

HDP’nin oyu 8 milyon olsa veya 10 milyon da olsa, nüfusu bir oranlayın.

 

 

Sonucu görün.

 

 

Bu 6’lı masanın asıl fonksiyonu aslında bu sağ, sol, Türk, Kürt ayrımlarını elimine etmek ve hukuk devleti, toplumsal düzen kalitesi, yolsuzluk karşıtlığı, ekonomik refah gibi tüm insanların ortak paydasını seçimin döndürücü tekerleği haline getirmekti.

 

 

Ama olmadı….

 

 

Döndürücü tekerlek makinada yer değiştirdi şimdi.

 

 

Mimarlarına hayırlı olsun…

 

Safile USUL Twitter

 


Yazarın Son Yazıları:
Köfteden de gitti birkaç puan
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı