SÜLEYMAN Demirel Üniversitesi (SDÜ), kentteki gül sanayii atıklarını, hayvansal ve bitkisel atıkları gübreye dönüştürmek için proje hazırladı. 2 bin metrekare alan üzerine kurulacak gübreleme tesisinde yılda 21 bin ton gül atığı ekonomiye kazandırılacak.

Dünya gül yağı üretiminin yüzde 65’ini tek başına karşılayan Isparta,
gül turizmiyle de kent ekonomisine katkı sağlıyor. Isparta’da yapılan
‘gül turizmi’ kapsamında kente gelen ziyaretçiler gül bahçesinde gül
topladıktan sonra gülün fabrikalarda işleniş aşamalarını gözlemliyor,
gül ürünlerinin tüm aşamalarına tanıklık ediyor. Geçen yıl 230 bin
turistin konakladığı Isparta’da bu sayı günübirlik ziyaretçilerle 650
bine ulaşıyor. Isparta’nın bu yılki hedefi ise 1 milyon ziyaretçi.

Isparta’da her yıl yaklaşık 7 bin 500 ton gül çiçeği toplanıyor ve 4 ton
gül yaprağından 1 kilo gül yağı elde ediliyor. İlde rekolteye göre
ortalama 500 kilo gül yağı elde ediliyor ve gramı 18 TL’den kozmetik
devi ülkeler Fransa, Almanya, ABD ve İsviçre’ye satılıyor.

SDÜ, kent ekonomisinin can damarını oluşturan gül üretiminden daha fazla
yararlanılması için ‘Bitkisel ve Hayvansal Üretim Atıklarının Organik
Gübre Olarak Değerlendirilmesi’ adlı proje geliştirdi. Üniversite, gül
yağı üretimi, gül ürünleri ve gül turizmiyle kente girdi sağlayan
‘gül’ün atıklarının da ekonomiye kazandırılması için adım attı.

SDÜ Tarımsal Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mustafa
Kelen, hayvansal ve bitkisel atıkları organik gübre haline getirecek bir
proje hazırladıklarını, projenin altyapı çalışmalarının da
tamamlandığını söyledi. Projenin Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı tarafından
finanse edildiğini aktaran Prof. Dr. Kelen, kampüs içinde 2 bin
metrekare alan üzerine kuracakları gübreleme tesisinde yılda 21 bin ton
gül atığını gübreye dönüştürerek ekonomiye kazandıracaklarını kaydetti.

ÇEVRE KİRLİLİĞİNİN ÖNÜNE GEÇİLECEK

Gül atıklarını tesiste işleyerek gübre haline getireceklerini vurgulayan
Prof. Dr. Kelen, “Isparta ekonomisine katkıda bulunacağız. Bu atıklar
işlenerek gübre haline geldiğinde çevre kirliliğinin de önüne geçilecek”
diye konuştu.

Kirliliği önlemek adına tesisin insan ve çevrenin korunması açısından da
önem arz ettiğini belirten Prof. Dr. Kelen, “Topraklarımızın yüzde 85’i
bazik reaksiyonlu ve yüzde 94’ü organik madde bakımından yetersizdir.
Bizim elde edeceğimiz gübreler sayesinde topraklara verim
kazandıracağız” dedi.

Prof. Dr. Mustafa Kelen, projenin 2011 ‘Tarıma Dayalı Sanayinin
Geliştirilmesi Mali Destek Programı’ kapsamında yürütüldüğünü anlattı.
Prof. Dr. Kelen, “Tesis, üniversite kampüsü içerisindeki hayvan
çiftliğinin yanında yer alan bölgeye kurulacak. Altyapı çalışmaları
tamamlandı. 2013 yılında temelini atacağız” diye konuştu.