Tayyip, Türk’üm diyebilir mi?
28 Temmuz 2014 08:40
Sözcü Gazetesi köşe yazarı Rahmi Turan yazdı.
Cumhurbaşkanı adayı Başbakan Erdoğan yarışa, devlet imkânlarıyla çok önden başladı… Başladı ama günler ilerledikçe, içini bir endişenin sardığı görülüyor!
O zaman, Ekmeleddin İhsanoğlu’na hücum etmeye başladı, “Monşer” diyerek güya onu aşağıladı.
“Ey Ekmel! Biz senin ne olduğunu biliriz!” diye bağırarak onun bir takım yanlışları olduğunu ima etti. Bu da yetmiyormuş gibi, rakibinin doğduğu yeri diline doladı.
İhsanoğlu ailesi, 1930’lu yıllarda Mısır’a göç ettiği için, Ekmel Bey Kahire’de doğmuş, çocukluğunu ve ilk gençlik yıllarını Mısır’da geçirmiştir.
Peki, bir insanın, ailesinin göçü nedeniyle başka bir ülkede doğması ayıp mıdır, suç mudur?
Tayyip Bey bunun herhalde ayıp bir şey olduğunu düşünüyor olacak ki, onu eleştirerek:
“Kahire’de doğmuş, otuz yaşında gelmiş… Hangi toprağın evlâdı? Biz burada doğduk, buranın evlâdıyız!” diye bağırıyor!
Aslında ayıp olan, onun bunları söylemesi…
* * * * *
Şimdi, gelelim gerçeğin ne olduğuna…
Ekmeleddin İhsanoğlu göğsünü gere gere “Ben Türk oğlu Türk’üm. Annem de Türk, babam da Türk” diyor. Bununla gurur duyuyor.
Net ve kesin…
Tayyip Bey böyle söyleyebiliyor mu? O da göğsünü gere gere “Ben Türk oğlu Türk’üm” diyebiliyor mu?
Demiyor ya da diyemiyor!
* * * * * *
Ben Tayyip Bey’i uzun yıllardır tanırım, bir defa olsun “Türk’üm” dediğini işitmedim!
12 yıldır Türkiye’nin Başbakanı olarak görev yapıyor. Onun ağzından bir defa olsun “Türk milleti” adının çıktığını kimse duymadı!
“Türk” yerine “Türkiyeli”,“Türk Milleti” yerine “Bu Millet” diyor!
“Türk” demeye dili varmıyor!
Ekmeleddin Bey ise göğsünü gere gere “Ben Türk oğlu Türk’üm” diyor.
Ey Tayyip Erdoğan! Sen bunu diyebiliyor musun?
Irkçı, faşist saldırı!
Mario Levi bir Türk vatandaşı…
Türkiye Cumhuriyeti nüfus kâğıdını taşıyor.
Yahudi kökenli olan Mario Levi, Türkçe’yi en iyi kullanan yazarlarımızdan biridir.
1
990 yılında Haldun Taner Öykü Ödülü’nü, 1999 yılında “İstanbul Bir Masaldı” romanıyla Yunus Nadi Roman Ödülü’nü kazandı.
Bu ülkenin entelektüel bir evladı…
Şimdi acı acı:
“İliklerime kadar sevdiğim ülkemde bunları yaşamak da varmış!” diyor.
Derin bir hüzün ve hayal kırıklığı içinde…
Neden böyle söylüyor?
Irkçı, faşist bir saldırı ile karşı karşıya da ondan…
* * * * *
Bazı densizler, İsrail’in Gazze’ye saldırıları nedeniyle Mario Levi’ye yükleniyor, kitapları için boykot çağrısı yapıyor!
Ayıptır be! Nedir bu nefret?
Tipik bir cehalet örneği!
İsrail’in saldırıları ile Mario
Levi’nin ne ilgisi var?
İsrail, Gazze’de Filistinlileri eziyor, öldürüyor, Türkiye’de bir Türk vatandaşı bir yazar hedef tahtası yapılıyor.
Ne alaka, kel alaka!
* * * * *
Mario Levi, senin, benim kadar Türk…
O, Türkiye’nin yazarı…
Hayatında iki satır yazı yazmamış ahmaklar, Türkçe’ye en az 10 değerli kitap kazandıran Mario Levi’ye saldırıyor.
İnsanlığınızdan utanın!
Zulme uğrayan insanları savunalım, onları ezen zihniyeti lânetleyelim ama kendi vatandaşlarımıza da zulmetmeyelim!
Tebessüm
Türkiye nasıl daha güzel olur?
Ramazan ayı bitti, bugün Bayram…
Müslüman ülkelerin çoğu bir hengâme içinde…
“Allahu ekber” diyerek Müslüman, Müslüman’ı öldürüyor!
Oysa Müslümanlık, sevgi, kardeşlik ve dostluk demektir.
Böyle Müslümanlık olur mu?
Diğer İslam ülkelerine göre biraz iyiyiz ama…
Başbakan’ın haşin dili, maalesef ülkemizde kutuplaşmayı, ayrışmayı büyütüyor!
Neden yapıyor bunu, anlamak zor!
Türkiye nasıl daha güzel bir ülke olur?
Başbakan, hiç değilse bu mübarek bayram günlerinde ağzını kapayıp, bir süre konuşmasa, inanın ki ülkemiz çok daha huzurlu, çok daha güzel olacak!
* * * * *
Taşlamalarıyla tanınan şair, yazar, fikir adamı Neyzen Tevfik (1879-1953) diyor ki:
Hayat çatlak bir bardaktaki suya benzer,
İçsen de tükenir, içmesen de.
Bu yüzden hayattan tat almaya bak,
Çünkü, yaşasan da bitecek, yaşamasan da!
Günün Sözü
İki şey insanı yoldan çıkarır: Para ve iktidar!