Putin ve ‘Soykırım’
20 Nisan 2015 17:30

Biliyorsunuz, Ermenistan hal-i hazırda Rusya’nın şemsiyesi altında bir ülke olarak varlığını sürdürüyor.

Safile USUL H&H YORUM

Öyle ki, Rusya olmasa Ermenistan diye bir ülke olmaz.

Sınırlarını, buna havalimanı da dahil, Rus askerleri koruyor, her türlü temel işini Ruslar görüyor.

Bugün Erivan’a veya herhangi bir Ermenistan resmi dairesine gidin, duvarların baş köşesinde Putin fotoğrafları görürsünüz.

Her ülkede baş köşede cumhurbaşkanlarının fotoğrafı durur ama Ermenistan’da Putin durur çünkü Rusya ile varlar.

Ve…

Ermenistan’ın şu anda dünyadaki varlığını Rusya’nın SSCB yıkılana kadar hükmettiği coğrafyanın bir parçası olması ile sürdürüyor olması, Türkiye’nin başına bela edilmek istenen bu soykırım tezi ve arkasından gelmesi istenenler konusunda bize bir hareket alanı sunuyor.

Şöyle ki…

Putin Ermenistan’ın hamisi ve bazı şeyleri perde arkasından yürütüyor olsa da, Türkiye büyük bir ülke ve Putin Türkiye ile en azından çok ihtilaflı olmak istemez.

Bizim denizlerimizin ve kültürel hayatımızın da tüketicilerinden olan Rus halkının Türkiye sempatisi de bunda rol oynar.

Putin öte yandan, Türkiye’yi henüz hiçbiryere, örneğin ne tam AB’ye ne de başka bir yere, ait olmayan bir ülke olarak gördüğü için Türkiye’yi bir parça kendi ülkesine benzetir.

Tabii, bu böyle değil zira Türkiye devlet kurumlaşması bakımından çok ilerdedir, mesela bağımsız devletini 1923’de kurmuştur, Rusya’nın ise, SSCB’nin çöküşünden sonra ayakları üzerinde durmaya başlaması henüz çeyrek asırlık bile değil.

Öte yandan Türk Anayasası da nerdeyse bir asırlıktır, temelleri itibari ile çağdaş dünyanınkilerle aynı paydaşları taşır.

Bunun yanı sıra Türkiye, Cumhuriyet tarihi ile beraber paralel yürüyen çok sayıda demokrasi hareketi dalgasının da sahibi olmuş ve bunların toplamı ile birlikte 1999’da 57. Hükümet zamanında AB eşiğine ulaşmıştır.

Rusya bu yolları henüz daha gitmedi ve uzunca bir zamana ihtiyacı var.

Ancak biz Türkiye olarak Rusya ile ilişkilerimizi iyi tutmalı ve Putin yönetimini kızdırmayacak pragmatik bir dili muhafaza ederek, Rusya’yı yavaş yavaş bu soykırım hezeyanını eritme yönünde teşvik etmeye çalışmalıyız.

Rus tarihçilerle bizim tarihçilerimizin bu anlamda bir araya gelmesi de iyi olacaktır.

Zira ben Ermenilerin soykırım tezlerini dayandırdıkları belgeleri gördüm.

Bunlarda hiçbirşey yok soykırım olduğunu gösteren.

Ermeni soykırım tezlerini dünyada savunanların ellerinde Osmanlı’nın o dönemindeki yöneticilerinin bir soykırım tasaraladıklarına ve/veya bu yönde bir emir verdiklerine dair hiçbir belge yok.

Ne var?

O dönem Avrupa, Rus büyükelçilerinin kendi ülke bakanlıklarına yazdığı, “Osmanlı Ermeniler’i sürüyor, katledilen Ermeniler var” şeklinde yolladıkları raporlar var.

Zaten soykırım tezcilerinin elinde Osmanlı’nın o dönemindeki yöneticilerinin bir soykırım tasarladıklarına ve/veya bu yönde bir emir verdiklerine dair bir belge olsa çoktan uluslararası mahkemeye gider ve bunu tescil ettirirlerdi.

Kaldı ki, soykırım planlayan bir devlet tehcir yapmaz, daha farklı davranır.

Dolayısıyla bu yönde bir belge de olmadığı için Türk tarihçilerin Rus ve diğer tarihçilerle biraraya gelmesi Rusya’ya karşı Türkiye’nin elini güçlendirir ve akan zaman içinde Türkiye Rusya’nın Ermenistan’ın bu konudaki hezeyanını teskin etmesi yolunda bazı etkilerde bulunabilir.

Tabii, bu zamanla olacak birşey ve adam gibi bir hükümetimiz olduğunda aklı başında işler yapılabilir bu alanda.

Safile USUL Twitter