Mursi’nin ulaştığı hazin akıbet Recep’i de çok endişelendiriyor!

Mursi’nin ulaştığı hazin akıbet Recep’i de çok endişelendiriyor!
29 Temmuz 2013 16:20

Machiavelli,”SÖYLEVLER” kitabının Türkçe çeviri 165.sayfasında “İnsanlar bir ihtirastan diğerine tırmanır; önce kendileri zarar görmemeye çalışır, sonra başkalarına zarar verirler. İnsanlar korkudan kaçmaya çalıştıkları zaman, başkalarını korkuturlar”der.


İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

Her zaman olduğu gibi bu Ramazan ayı boyunca da her gün katıldığı iftar davetlerinde yaptığı tüm konuşmalarda yukarıda ünlü İtalyan siyaset bilimcisi Machiavelli’nin tespitlerine tam uygun olarak Recep iç ve dış kamuoyunu oluşturan, kendisine emperyalist çıkarları karşılığı 11 yıldan beri sınırsız destek veren Batı (ABD ve ileri Avrupa devletleri) tarafından kıskaca alınınca çok tehlikeli dinci söylemlerle Mursi’ye destek verme algısı oluşturmaktadır Türk toplumunda.

Bunun nedeni Mursi’nin başına gelenlerin belki çok kısa bir süre sonra kendi başına da gelmesinden aşırı ölçüde endişe etmesidir.

Yoksa şunu çok açıklıkla belirteyim ki Recep’in İslam dini ve Müslümanlar diye bir endişesi asla ve katiyetle bulunmamaktadır.

Ama şimdi geldiği çok tehlikeli nokta itibariyle ister emrettiği ilkeleri yaşasın ister yaşamasın din ve imanlarına çok düşkün Türk Milleti’nin insafına sığınmaktadır ki çok yanılıyor; bu yolla asla kurtuluşu yoktur.

Recep’in nasıl kurtulabileceğini çok iyi biliyorum ama bu noktada ünlü Çin generali ve savaş sanatçısı Sun Tzu’nun “Düşman hata yaptığı zaman onu uyaracak bir şey yapmayın” sözü aklıma geliyor.

Elbette Recep bir Türkiye yurttaşı ben onu kişisel bir düşmanım olarak algılamıyorum ama Türk Milleti’ne ve Türklüğe çok bilinçli bir şekilde yaptığı düşmanlıklar nedeni ile Sun Tzu’nun bu ünlü sözü bana rehberlik ediyor.

Şimdi Recep’in endişeli korkularını ortaya koyan “bilinç dışı” söylemlerini ortaya koyalım.

Geçen gün Recep TÜMSİAD Tarafından düzenlenen iftar yemeğine katıldı. İftardan sonra yaptığı konuşmada, Mısır konusunda aldığı tavır nedeni ile Batı dünyası ve medyayı eleştirdi.

Recep bu iftarda özetle “Türkiye’de polisin son derece haklı ve meşru şekilde kullandığı su ve biber gazı için yaygara koparanlar, Mısır’daki darbe karşısında neredeler? Ey İslam dünyası, Mısır’daki kardeşleriniz katlediliyor. Mısır’da adalet, hak, vicdan katlediliyor. Peki siz bunu ne zaman duyacaksınız, ne zaman göreceksiniz kardeşlerinizin kanı akıtılırken siz bu zulmü ne zaman fark edeceksiniz, Suriye’de fark etmediniz. Ama şunu unutmayın ki yarın aynı şey sizin başınıza gelir” sözlerini sarf ederek endişeli bir bekleyiş içindeki insan psikolojisi ve bütün çıplaklığı ile elem verici korkularını su yüzüne çıkarmıştır.

Aynı zamanda kullandığı tümcelere dikkat ederseniz iç kamuoyundaki aşırı dincileri, gidin Mısır’a; İhvan-ı Müslim’in (Müslüman Kardeşler örgütü) mensubu kardeşlerinizle omuz omuza mücadele edin demektedir.

O tümcelerden bunu net bir şekilde anlamamak ancak bir IQ düşüklüğü ile açıklanabilir.

Bu çok tehlikeli ve tahrik edici söylem “bugün siz onların yardımına gidin ki yarın da bizim (aslında egosantrik karakterle benim demek istiyor) başımıza bir şey geldiği zaman onlar yardımımıza koşsun” demek istiyor.

Böyle bir akıbetten Allah Türkiye’yi ve Türk Milleti’ni korusun ama ben defalarca söyledim, yazdım; Recep kendi çıkarları için dünyayı ateşe vermekten kesinlikle kaçınmaz.

Devlet ricali Recep’in bu özgün karakterini lütfen bir yere not etsin ve hiç aklından çıkarmasın.

O ki, iktidar olma ve bunu güçlü bir şekilde devam ettirme uğruna emperyalistlerle işbirliği yaparak Türkiye’yi Türk Milleti’ni bugün itibariyle parçalanma noktasına getirmiştir.

Recep tarihin bugüne kadar hiç kaydetmediği ülkesini bölme noktasına getirmiş devletin baş yöneticisi düzeyinde tek kişidir ki bu eylemin kelime anlamını siz çok iyi biliyorsunuz.

Öncelikle şunu belirtelim ki “Müslüman Kardeşler”in tarihi katliamlarla dolu insan öldürme tarihidir ve bunu da İslam adına yapmışlardır hep.

Allah ve Peygamber emri paradigması ile ve “Allah-u ekber” nidasıyla binlerce Müslüman, Hıristiyan, Kıpti, Putperest ayırımı yapmadan insanları katletmişlerdir.

Tek bir örnek verecek olursak turizm Müslümanlar’ın ahlakını bozuyor inancıyla hiç acıma hissi duymadan bombalama eylemleriyle binlerce insanı uzun yıllar boyunca katletmişlerdir.

İşte Mursi denen zalim böyle bir insan katletme örgütünün çıkardığı bir cumhurbaşkanı olmuştur.

Ve bugün hiç istemediğimiz şekilde döktükleri kanın içinde yine istemediğimiz şekilde boğulmaktadırlar.

Ne yapılırsa yapılsın “İlahi adalet” bir gün mutlaka tecelli ediyor.

İşte Recep de bu kanlı örgütün sempatizanlarına, destekçilerine yardıma çağırıyor Türk Milleti’ni ki, tamamen kendi akıbetini düşünüyor; bunu yemezler.

Şimdi, Mursi’nin başına gelenlerin kendi başına gelmesinden aşırı anksiyeteye (psikiyatrik rahatsızlıkta endişe anlamında) kapılan Recep, asla arzu etmem, Allah Türk Milleti’ni korusun böyle bir akıbetten; neden bu kadar çok hatta hastalık derecesinde korkuyor ve bundan kurtuluş umudu ile sapkın düşüncelere giriyor?

Bunun tek bir yanıtı var, o da kendi yurttaşlarını can güvenliğinin tehlike altına gireceği endişesi ile ABD ve ileri Batı Avrupa ülkelerinin (daha doğrusu AB ülkelerinin) Recep’i 11 senedir aşırı destekleme hatalarını ani bir uyanışla anlamış olmalarıdır.

Çünkü gerek ABD gerekse Avrupa uzun yıllar gerçek İslam dini ile hiçbir ilgisi olmayan İslami terörden çok çekmişler ve bu teröristlerin yaptıkları çeşitli katliamlarla çok sayıda yurttaşlarını kaybetmişlerdir.

İşte birdenbire uyanan ABD ve Batı, Arap Baharı teranesi ile cumhurbaşkanı olan Mursi’yi terk etmişler, bilinmeyen bir akıbete doğru yönetimden uzaklaşmasında Mısır Ordusu’na yardımcı olmuşlardır.

Ki, hepinizin bildiği gibi başta ABD olmak üzere tüm Batı ülkeleri Mısır Ordusu’nun müdahalesini darbe olarak nitelendirmemişlerdir.

Ve bu savı Mısır Ordusu’nun müdahalesine karşı çıkan Müslüman ülke yöneticilerine güçlendirircesine ABD, askeri yardımı sürdüreceğini ayan beyan ilan etmiştir.

İşte ABD ve Batı’nın bu kararı dincilik sarmalına bulaşmış Recep’i çok fena halde ,hatta elim bir azap şeklinde üzmektedir.

Neden?

Çünkü ABD ve Batı Avrupa artık şu düşünce noktasına geldi ki, biz bu adama çıkarlarımız doğrultusunda bu kadar çok destek veriyoruz ama yarın, öbür gün buradan da bir dinci terör çıkma olasılığı çok yüksek.

ABD ve Batı bunu daha çok nereden anladı?

Recep’in Gezi olaylarındaki polislerine insan öldürtme, göz çıkartma, yaralama hatta yedi bin insanın şu veya bu şekilde hastalanmasına neden olan şiddet kullanma politikası tıpkı Mısır’daki “Müslüman Kardeşler”in İslam adına yaptığı kanlı geçmişini anımsatmaktadır.

Üstelik Recep’in, polisiin ölümcül şiddet kullanmasını ödüllendirmesini hiç kuşkunuz olmasın hep göz önünde tutmaktadır; ABD ve Batı.

Recep’in dinci ve sinsi politikalarının kendi güvenlikleri açısından çok tehlikeli olduğunu anlayan ABD ve Batı kesinlikle bu muhteremin defterini dürmüşlerdir.

Recep’in siyasal akıbeti artık karanlık bir dehlizin içindedir ve hiçbir çırpınışı onu kurtaramayacaktır.

İşte bu meydanlardaki yurtseverlerin gücünden gelmektedir.

Bir yıl öncesini düşünün ve aşağıadaki linkten 5 Aralık 2012 tarihinde yine “HALKIN HABERCİSİ HABER SİTESİ”nde yazdığım “MEYDANLARA İNMEZSENİZ TAYYİP HEPİNİZİN İŞİNİ BİTİRİR” başlıklı yazımı lütfen bir daha okuyun değerli okurlarım.

http://www.halkinhabercisi.com/meydanlara-inmezseniz-tayyip-hepinizin-isini-bitirir?page=4

Yurtseverler demokratik eylem yapmak üzere o tarihten beri defalarca meydanlara indi ve hukuka uygun olarak bugün geldiğimiz nokta itibari ile Recep’in işini bitirdi.

Recep gerçekten çok acı verici zor bir durumda.

Gezi olayları bu demokratik tepkilerin gücünü olgunlaştırmış ve Recep’in siyasal yaşamını karanlık dehlize sokmuştur.

Gezi olaylarının etkisini yine Machiavelli SÖYLEVLER kitabının Türkçe çevirisinin 166.sayfasında “Yurttaşlar şehirlerin özgürlüğüne karşı tehlikeli etkiler kazanılmasına izin vermemelidirler. Bu duruma bakıldığında cumhuriyetleri parçalayan yollardan birini, insanların bir ihtirastan bir başkasına hangi yollardan tırmandığını ve Caesar’ın ağzından konuşan Sallust’un “tüm kötülük yapma örnekleri iyi başlangıçlardan doğar” deyişinin ne kadar doğru olduğunu görebilirsiniz” diyerek yüzyıllar öncesinden bir genelleme ile belirtmiştir.

Yani Recep’in kötülük yapmak için iyi başlangıç gibi görünen Gezi icraatlarına yurttaşlar demokratik eylemleri ile tepki koyarak Türkiye’yi bölünme noktasına getiren bu kişiyi “karanlık siyasal dehliz”e sokmuşlardır ki artık kurtuluşu ve kımıldaması olası değildir.

Türk Milleti’ne ve Türklüğe yaptığı düşmanlıklar nedeni ile “İlahi adalet” tarafından hükmü verilen ve kendi düşüncesine göre acı siyasal akıbetine doğru hızla yol alan Recep gerçekten demokratik, hukuka uygun tepkilerle çok yakında yolcudur.

Ve “Türk Yargısı” önünde de çok adil bir şekilde yargılanacaktır.

Güvendiği ABD onu yarı yolda bıraktı.

Çünkü ABD bile onun dinci icraatlarında hem korktu hem de ürktü.

Son bir hususu belirtmeden geçemeyeceğim ki o da Mısır Ordusu’nun müdahalesinin bir darbe olmadığı, despot Mursi ve “Müslüman Kardeşler” örgütünün, Türkiye’de Recep ve AKP iktidarının, özgürlük isteyen yurtsever demokrat kitlelere baskı yaptığı gibi orada demokrasi isteyen büyük çoğunluğun sesine kulak vermiş, hislerine tercüman olmuştur.

Recep, Mısır’da Ordu darbe yapmıştır diyerek Türkiye’deki demokrasi isteyen büyük çoğunluğun sesini kısmak istemektedir.

Zira ünlü bir düşünürün ifadesi ile “cesaret bulaşıcıdır” ve “Psikoloji Bilimi”nin “İnsanlar grup normu ile hareket ederler” tespitidir.

Üniversitelerin açılışı ile birlikte Türkiye’de “hukuksal demokratik tepkiler”in çığ gibi büyüyeceği ve bunların büyük bir kısmının Recep’in PKK terör örgütü ve süper seri katil terörist başı Öcalan ile yaptığı gizli anlaşma sonucu ülkenin ve Türk Milleti’nin adım adım bölünmeye götürülmesine karşı yapılacağı kesindir öngörüsünde bulunamamak gaflet olabilir ancak.

Bunu önlemenin devası nedir?

Recep’in istifası ve yerine seçimlere gidinceye kadar “Milli Hükümet”in derhal kurulmasıdır.


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!