Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın Almanya’da referandum için evet konuşması yapmasının Alman Gaggenau kasabası belediyesinin engellenmesinden sonra Merkel’in bu konuyu toparlayıcı bir açıklama yapmasını ve Bekir Bozdağ’ın konuşmasının engellenmesini eleştirmesini bekliyordum.

 

 

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 
Neden bekliyordum, zira Merkel göçmen akınını engellemek için Türkiye’nin en önemli ülke olduğunu ve bu nedenle Türkiye’deki hükümet ile ilişkilerin gerilmemesini düşünüyor ve hep bunun için çaba gösteriyor.

 
Almanya içinde Türkiye hükümetine karşı sert açıklamalar geliyordu son zamanlarda sürekli ama Merkel şu ana kadar hep yumuşak bir dilde kaldı bizdeki hükümete karşı.

 
Fakat bu son seferde, yani Bekir Bozdağ’ın konuşmasının engellenmesi olayında Merkel farklı davrandı, yani bizdeki hükümetle gerilim çıkmamasına yönelik bir dil kullanmadı.

 
Tam tersine, “Bizde bu tür kararları yerel yönetimler alır” diyerek Bozdağ’ı konuşturmayan belediyeye bir nevi destek oldu.
Merkel neden tutum değiştirdi, bunu görmek için biraz daha zamana ihtiyaç var.

 
İlk bakışta aklıma gelen tahmin ise, şöyle…

 
Almanya içinde her siyasi partiden Erdoğan’a ve hükümete çok büyük tepkiler var.

 
Örneğin son günlerde Erdoğan için Alman basınında, “buraya gelip diktaörlük propogandası yapamaz, bu yasaklanmalı” şeklinde çok sert ifadeler çıkıyor.

 
Bu dalga kalıcı hale gelmiş durumda olup, Merkel de iç politikada, “Erdoğan’a destek oluyor” şeklinde tepkilerden çekiniyor olabilir.

 
Nihayetinde Merkel de artık Almanya’da çok konuda eleştiriliyor ve eskisi kadar güçlü değil.

 
Hala çok güçlü denebilir ama yine de iç politika dengelerini eskisinden daha fazla gözetmek zorunda hissediyor olabilir kendisini.

 
TÜM AB’DE YASAKLANSIN ÇAĞRISI

 
Almanya’da Bekir Bozdağ’ın konuşmasının engellenmesinin etkisi ile olmalı, Avusturya Başbakanı Kern, Erdoğan ve hükümetine mensup politikacıların Avrupa ülkelerinde referandum kampanyası yapmasının tüm AB ülkelerinde yasaklanması yönünde bir çağrı yapmış Alman Welt am Sonntag gazetesine verdiği röportajda.

 
“Böylece” demiş, “tek tek AB ülkeleri yasak koyunca baskıya uğramaktan kurtulur.”

 
Kern, sosyal demokrat bir politikacıdan beklenmeyecek kadar sert gidiyor.

 
Ve, aslında, AB içinde değişik görüşler var bu konuda ve önümüzdeki dönemde hangi görüşün daha çok ağırlık kazanacağını görebileceğiz.

 
Ancak yakın gelecek için çok umutlu bir hava olmadığını şimdiden söylemek mümkün.

 
O FOTOĞRAFLAR YUNAN MAHKEMESİNDE KULLANILMIŞ

 
Bugün Necati Doğru’nun yazısında okudum.

 
Barabaros Şansal’ın Atatürk Havalimanı’nda orda çalışan yer görevlileri tarafından dövülme ve linç edilmeye çalışma görüntüleri Yunan Mahkemesi’nde delil olarak gösterilmiş.

 
15 Temmuz’dan sonra kaçan askerler Yunan Mahkemesi’nde, “Türkiye’ye bizi iade ederseniz işkence görür, linç ediliriz, kanıtı da bu fotoğraflar” diyerek Barbaros Şansal’ın linç görüntülerini göstermişler.

 
Bu tür, bir ülkedeki iktidara muhalif olarak bilinen kişilerin o ülkede siyasi iktidara yakın kişilerce dövülmesi veya linç edilmeye çalışılması gibi görüntüler tüm dünyada her zaman çok tepki toplar.

 
Hükümet Katar gibi ülkelerin desteğine matuf ama bu hususlara çok dikkat etmeli.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar