Herkes yitirdiğini bende bulur yine hırsız derler

Herkes yitirdiğini bende bulur yine hırsız derler
6 Ocak 2014 09:29

Cumhuriyet tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk davasının yankıları artarak devam ediyor.

 

Hilmi SARAL H&H YORUM

 

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, içedilen paralarla neler yapılabileceğini sayıp döktü. Buna göre, 2 milyon 831 bin işsize 8 yıl asgari ücretten aylık ödenirmiş ya da atama bekleyen 300 bin öğretmene 30 yıl maaş verilirmiş. Ülkemizde toplam 9 milyon 500 bin emekli var. Bunların her birine yirmi beşer bin lira ikramiye ödenebilirmiş. Ya da Cumhuriyet tarihimizin en büyük projesi olan GAP’tan 6 tane daha yapılabilirmiş. Olmadı savaş meraklısı Başbakan, bu parayla 5 bin 363 adet F-16 savaş uçağı alabilirmiş.

 

Rüşvet ve yolsuzluğun boyutu böyle büyük rakamlara ulaşınca, Başbakan konuyu nasıl kapatırım telaşına düştü. Dış güçler suçlu, İsrail-ABD suçlu, operasyonu başlatan savcı suçlu, paraları, para kasalarını ve para sayma makinelerini bulup tutanak altına alan polisler suçlu. Bas bas bağırıyor başbakan: Milli iradeye saldırıdır bu. Bu paralar bakanların çocuklarının evinde ne arıyor? Herkes biriktirdiği parayı bankaya yatırır da bu banka genel müdürü neden evinde saklar bunca parayı? Başbakanın aklına bu sorular gelmez. Gelmez de, senin bakanların ve çocukları suçsuzsa neden görevden aldın onları, neden istifaya zorladın?

 

Başbakan operasyonda adı geçen bakanlara, çocuklarına ve banka genel müdürüne bir tek kusur buldu! Paraları ayakkabı kutusunda saklamak hataydı, dedi… Bu konuda başbakana hak vermemek elde değil. Bunca parayı bir biçimde ele geçireceksin ama koruyamayacaksın! Bu sadece hata değil düpedüz beceriksizliktir de!

 

Bunca para evde saklanır mı? Hırsız çalar, polis el koyar! Bunca parayı hemen yatırıma dönüştürmek gerekir. Ne bileyim, arsa, ev, han, hamam alınır. Olmadı gemicik alınır. Hadi alışverişe yatkın değilsin. Güvenilir bir iş adamına verirsin; gerektiğinde kıza-oğlana 20-25 kadar gönder dersin. Bunu da mı düşünemediniz! Sizi gidi yeteneksizler. Hem bu insanoğlu garip yaratık vallahi! Henri Ford otomobili icat ederken çalıştığı atölyenin kapısından otomobili nasıl çıkacağını hesaplamamıştı. Duvarı yıkarak otomobili dışarı çıkardı da mal sahibine tazminat ödemek zorunda kalmıştı. Bunlar da öyle. O kadar parayı iç etmeyi becerdiler de saklamasını beceremediler. Demek ki, bir alanda yetenekli olmak diğer alanlarda da yetenekli olmaya yetmiyor!

 

Köyün birinde bir hırsız varmış. Köyde onun hırsız olduğu o kadar bilinir olmuş ki, kimin nesi kaybolsa gider onun evinde bulurmuş onu. Artık adamın adı unutulmuş, herkes ondan “Hırsız” diye söz eder olmuş. Adam bu duruma içerlemiş. Bir gün kendisine yakın bulduğu köylülerden birine dert yanmış: “Yahu bu köyde kimin nesi kaybolsa gelir benim evimde bulur onu, yine de bana hırsız derler” demiş.

 

Alınan dış borçlar, toplanan vergiler, yapılan özelleştirmelerden elde edilen gelirler nereye gitti diye merak edenler “Hırsız”ın evine baksınlar!