‘Sakla samanı gelir zamanı’ atasözünü kulağına küpe eden tasarımcılar, ‘Kadıköy’den Bul, Kadıköy’de Buluştur’ projesine imza attı. Belediyenin atık malzeme depolarını gezen tasarımcılar, Kadıköy’e kullanılmayan lastiklerden yapılmış bank, rögar kapağı menşeli bisiklet parkı ve tencere tava kapaklarından perküsyon seti hediye etti.

 

 

Zaman’dan Zeynep Kılıç’In haberine göre, 90’lı yıllarda televizyonlardan hiçbir şey öğrenmediysek bile kaçan ince çorapları atmamamız gerektiğini, yoğurt kaplarından süslü püslü saksılar yapabileceğimizi öğrenmişizdir. Ve daha birçok eskimiş eşyamızı nasıl dönüştürebileceğimizi… Hemen hepimizin evinde ‘seni gözüm bir yerden ısırıyor’ diyeceğimiz eşyalar var, onu biliyoruz. Fakat aynı mantığı ev içinde değil, bir semtte hayata geçirmek için çok daha geniş bir hayal gücü gerektiği kesin. Şu sıralar Kadıköy’de tam da buna uygun bir proje gerçekleştiriliyor. Dolayısıyla semtin görünür yerlerinde eskimiş araba lastiklerinden yapılmış bir ‘bank’, kullanılmayan rögar kapaklarından kurulmuş bir bisiklet parkına rastlarsanız hiç şaşırmayın. Hatta, yine belediyenin depolarında atıl durumda olan yangın hortumundan yapılmış bir hamakta sallanmak isteyenler bile düşünülmüş. ‘Kadıköy’den Bul, Kadıköy’de Buluştur’ adlı proje üçlü bir ortaklıkla hayata geçirilmiş. Tasarım Atölyesi Kadıköy (TAK), İstanbul Tasarım Bienali ve 72 Hour Urban Action ekibinin ortaklaşa yürüttüğü çalışmayı TAK’tan Bahar Yalçın anlattı.

 

 

Yalçın, projenin temel amacının dönüşüm malzemelerinden kent mobilyası üretmek olduğunu söyleyerek ekliyor: “Hem bazı fiziksel ihtiyaçlara cevap veren kent mobilyaları üretmeyi hem de geri dönüşüm farkındalığını artırmayı hedefledik.” 2. İstanbul Tasarım Bienali’nde gösterilen çalışmaların bir örneğinin de Kadıköy’ün çeşitli noktalarında sergilendiğini söyleyen Yalçın, üretimin tasarımcılar ve gönüllüler tarafından gerçekleştiğini ifade etti. Kadıköy’ün sorunlarını tasarım yoluyla çözmeye yönelik çalışmaları olan TAK, bunu açık çağrılarla mümkün olduğunca fazla tasarımcının katılımını sağlayarak yapıyor. ‘Kadıköy’den Bul, Kadıköy’de Buluştur’ projesinde ise ‘geri dönüşüm malzemeleriyle Kadıköy’ün beş tane noktasına kent mobilyası yapılacağı’ duyurulmuş. Malzemeler Kadıköy Belediyesi’nin depolarında bulunan, envanterden çıkmış. Kent mobilyaları inşa edilecek noktalar ise her gün binlerce insanın gelip geçtiği Eminönü-Karaköy İskelesi önü, Yoğurtçu Parkı, Boğa Heykeli’nin çevresi, Moda çay bahçesi ve TAK’ın önü olarak belirlenmiş. Katılmak isteyen bütün tasarımcılarla beraber önce belediyenin depoları gezilmiş ve ‘elimizdeki malzeme bu, hayal gücünüzü kullanın’ denilmiş.

 

 

Projenin dikkat çeken diğer bir boyutu ise tasarımcıların sadece fikir aşamasına değil üretim sürecine de dahil olmaları. Burada yapılan kent mobilyaları, bienale sergilenmek üzere götürülürken aynı ürünler, 1-2 Kasım tarihlerinde bu kez belirlenen buluşma noktalarında uygulamaya geçirildiler. Gelen geçenin meraklı bakışları arasında tabii. Şaşkınlık çok uzun sürmemiş. Rıhtımdaki araba lastiklerinden yapılan bank, çoktan bekleyenlerin oturduğu bir kent mobilyasına dönüşmüş bile. Boğa Heykeli önündeki tencere tavalardan oluşturulan perküsyon seti ise kendini göstermek isteyen genç yetenekleri bekliyor. Projeyi yaygınlaştırmak istediklerini söyleyen Yalçın, “Bu ürünler gelecekte tıpkı Boğa Heykeli gibi Kadıköy’ün birer simgesi haline gelir mi?” sorumuza şöyle cevap veriyor: “Biri alıp götürmezse neden olmasın?”

 

 

Kaynak: Zaman / Zeynep Kılıç