Erdoğan neden Memur-Sen’lilere ‘dik durun’ dedi?

Erdoğan neden Memur-Sen’lilere ‘dik durun’ dedi?
19 Nisan 2019 12:40

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün ‘dik durmaya’ davet ettiği Memur-Sen 2004’te 7 bin 500 üyesi olan bir konfederasyonken bugün bir milyonu aşkın üyeye sahip ve üstelik işçi sendikaları birliği ILO’da Türkiye’yi temsilen yer bir alan memur sendikası! Peki bugün muhalefete geçen belediyelerdeki üyeleri için bizzat Cumhurbaşkanı tarafından yapılan çağrının gerekçesi ne?

 

 

Özlem Akarsu Çelik/ Gazete Duvar

 

 

Erdoğan, hem iktidar hem muhalefet rolünü sürdürmekte ısrar ediyor ama 31 Mart Yerel Seçimi sonuçları bunun eskisi kadar kolay olmayacağını gösteriyor.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün katıldığı Memur-Sen Genel Kurulu’ndaki konuşması, Türkiye’nin son 17 yılına ve gelinen noktaya dair çok şey anlatıyor.

“Memur-Sen, AK Parti için ne ifade ediyor?” sorusunun yanıtını birkaç sayfaya sığdırmak zor ama şu basit tanımla başlayalım: Memur-Sen, AK Parti’nin sendikasıdır. AK Partili yıllar boyunca üye sayısını her yıl rekor biçimde artırmış, adı sendika olsa da sendikal haklara dair bir mücadele içinde olmayan, AK Parti siyasetinin bizzat savunucusu ve uygulayıcısı gibi davranan sendikadır Memur-Sen.

Memur-Sen yöneticileri, AK Parti için önemli kişilerdir. Şöyle ki, konfederasyonun eski genel başkanı, aynı zamanda Eğitim Bir Sen’in de eski başkanı Ahmet Gündoğdu, AK Parti’nin Haziran ve Kasım 2015 Genel Seçimlerinde Ankara Milletvekili olarak Meclis’e soktuğu bir isimdi. Aktif bir milletvekiliydi. TBMM İdare Amiri olarak görev yaptı. Şimdi ise Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu Üyesi.

 

 

TOPLU SÖZLEŞME GÖRÜŞMELERİNDE İMZA YETKİSİ MEMUR-SEN’DE

 

 

Çalışma Bakanlığı verilerince, işçi sendikaları konfederasyonu TÜRK-İŞ’in bugün üye sayısı 975 bin civarında, kamu çalışanları sendikalarının bir konfederasyonu olan Memur-Sen’in üye sayısı ise bir milyonun üzerinde.

İlgili yasaya göre, sayıları toplam 5 milyon olan kamu çalışanlarının ve emeklilerinin maaşlarına yapılacak zam oranının belirlendiği hükümet ile sendikaların toplu sözleşme görüşmelerine, en fazla üyeye sahip 3 konfederasyon katılabiliyor: Memur-Sen, Türkiye Kamu-Sen ve KESK… Kamu çalışanları heyetine, en fazla üyeye sahip konfederasyon başkanlık ediyor. Hem temsil hem imza yetkisi hem de hakeme gitme yetkisi Memur-Sen’de.

 

 

‘YETKİLİ OLMAYAN SENDİKALAR, KOLTUK İŞGAL ETMESİN’ DİYEN SENDİKA

 

 

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, aynı zamanda Eğitim Bir Sen’in de başkanı. Eğitim Bir Sen, 4+4+4 sisteminin mimarı, karma eğitimin kaldırılmasını savunan, eğitimin bugün geldiği noktanın bizzat baş sorumlusu kurumlardan biri.

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, geçtiğimiz aralık ayında, Eğitim Bir Sen’de yaptığı bir konuşmada, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”ni sendikaların da örnek alması gerektiğini savunarak şöyle demişti, “Yürütme tek kanatlı, toplu sözleşme masası ise üç taraflıdır. Bu çelişkiyi gidermek gerek. Tek satıcılı, üç alıcılı pazarlık olmaz. Siyaseten yetkili olanla sendikal olarak yetkili olan baş başa, eşit taraf statüsüyle masada olmalı, pazarlık yapmalıdır. Nasıl muhalefetteki siyasi parti masaya oturamıyorsa, yetkili olmayan konfederasyon ve sendikalar da masayı dışarıdan takip etmeli fakat masada koltuk işgal etmemelidir.”

 

 

ILO, TÜRKİYE’Yİ, MEMUR-SEN’İN TEMSİL ETMESİNE RAPORLA TEPKİ GÖSTERDİ

 

 

Memur-Sen başkanının diğer konfederasyonları masadan kovacak ‘hukuk tanımaz cüretkârlığın’ ardında, bu konfederasyonun siyasi iktidarın arka bahçesi olduğu gerçeği yatıyor. Yazının başlığında da buna işaret eden, ‘Memur-Sen gerçek ve bağımsız bir sendika değildir’ tespiti, Uluslararası Çalışma Örgütü’ne (ILO) ait.

Çalışma Bakanlığı, Mayıs-Haziran 2018’de Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) Cenevre’deki 107’inci kongresine diğer konfederasyonların itirazına rağmen Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın’ı gönderdi. Hükümet, ILO’da iş cinayetlerinden, OHAL’i gerekçe göstererek engellediği grevlerden, OHAL KHK’leriyle sivil ölüme mahkûm etmeye çalıştığı on binlerden söz edilmesini istemiyordu.

ILO kuralları gereği diğer konfederasyonların da temsilci üzerinde anlaşması gerekiyordu. Ancak TÜRK-İŞ, DİSK, KESK ve Kamu-Sen, Memur-Sen Başkanı’nın Türkiye’yi temsil etmesine karşı çıktı. Sadece Hak-İş ‘tamam’ dedi.

ILO, kongreye, Memur-Sen Başkanının katılmasına ders gibi bir raporla yanıt verdi. ILO’nun raporunda ‘Memur-Sen’in, hızla artan üye sayısına, hükümet politikalarına verdiği desteğe, sendika hak ihlalleri ve kamu sektöründe kitlesel işten çıkarmalara karşı sessiz kalmasına dikkat çekilerek gerçek ve bağımsız bir sendika olmadığı’ kayıtlara geçirildi.

 

Yazının devamını okumak için tıklayın