Ekmekte fiyat kavgası!

Ekmekte fiyat kavgası!
15 Ocak 2017 10:39

Un, işçilik ve elektrik fiyatındaki artışı gerekçe gösteren fırıncılar ekmeğe zam istiyor. Tüketiciler ise su buharının un maliyeti gibi gösterildiğini, zam değil indirim yapılması gerektiğini savunuyor.

 

 

 

Aydın Aydemir / Sözcü

 

 

Ekmekte zam tartışması yeniden alevlendi. Fırıncılar, özellikle un, işçilik ve elektrik maliyetlerini gerekçe göstererek ekmeğe en az yüzde 10 zam yapılmasını talep ediyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik ise yaptığı açıklamada, “Un fiyatları son 1 yıldır artmadı” diyerek ekmekte zamma karşı çıkıyor. Ancak fırıncılar zammın peşini bırakmış değil. Türk insanının sofrasında baş tacı yaptığı ekmek araştırmamıza sektörün önemli aktörlerinden Ekmek İşverenleri Sendikası Başkanvekili Çetin Keçeli ile fırında buluşarak başladık. Keçeli, 3 yıldır ekmeğe zam yapılmadığını, buna karşın üretim maliyetlerinde büyük artış yaşandığını söyledi. Keçeli, “Un fiyatları son 1 yıldır yüzde 25 arttı. İşçilik ve elektrik maliyetleri de artış gösterdi. Ekmeğe zam kaçınılmaz hale geldi” dedi. Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı ise, Türkiye’de fırıncı enflasyonu olduğunu, fırın sayısının fazla olmasının sektörü istikrarsızlaştırdığına dikkat çekti.

 

 

 

Balcı, “Bir caddede 4 fırın var. Bazı caddelerdeki fırınlar yüzde 25 kapasite ile çalışıyor. İşten anlamadığı halde fırıncılık yapanlar var. Bunun yanında denetimler yetersiz. Para cezaları da kaçak fırınlara karşı caydırıcılıktan uzak. Una yüzde 25 zam geldi. Üretim maliyetleri karşısında yeni bir fiyat ayarlaması gündemimizde. Bunu değerlendiriyoruz” diye zam kapısını araladı.

 

 

Tüketici dernekleri ise ekmeğe zam değil indirim yapılması gerektiğini belirtiyor.

 

 

FİYATLARI ŞİŞİRİYORSUNUZ

 

 

Türkiye Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, fırıncıların ekmek maliyetlerini şişirdiğini kaydetti. Fırıncıların ekmek maliyetlerini yanlış hesapladıklarını savunan Ağaoğlu şöyle konuştu: “300 gram ekmeğin üçte biri su buharı. Fırıncılar su buharını da un gibi maliyetlere ekliyor.

 

 

Bunun yanında merdiven altı üretim yapan fırınlar tehlike saçıyor. Fırıncı meslek örgütlerinin bununla mücadele etmesi gerekir. Tüketicinin bu konuda yetkisi yok. Fırıncıların maliyet artışları gerçekçi değil.” Kepekli ekmek ununun fabrikasyon olduğunu anlatan Ağaoğlu, “Esmer ekmek ununa kakao tozu tekstil boyasının dahi karıştırıldığı duyumları alıyoruz” şeklinde konuştu. Ağaoğlu, en çok ekmek israfının fırınlarda olduğunu da sözlerine ekledi.

 

 

Organik, kepekli ve çavdarlı arttı

 

 

Türkiye Ekmek İşverenleri Sendikası’nın yaptığı bir araştırmaya göre, son yıllarda Türkiye’de beyaz ekmek tüketimi azalırken özellikle esmer ekmek grupları hızla artış gösterdi. Araştırmada, çeşit ekmek tüketimi gelir seviyesinin, yaş ve eğitim seviyesinin artmasına bağlı olarak arttığı tespit edildi. Endüstriyel fırınlarda kullanılan hammaddelerin çoğunun ithal ediliyor olması sektörü dışa bağımlı hale getirmiş. Bu nedenle döviz kurlarındaki artış maliyetlere yansımış. Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı İbrahim Balcı, normal somun ekmeğinin pazar payının belli olduğuna, buna karşın organik, kepekli, tam buğday, çavdar, yulaflı ekmek satışlarının arttığına dikkat çekti.

 

 

Günde 4.9 milyon ekmek israf oluyor

 

 

Ekmek İşverenleri Sendikası Başkanvekili Çetin Keçeli sektörün yıllık cirosunun 35 milyar TL’ye dayandığını söyledi. Keçeli’nin verdiği bilgiye göre, kişi başına yıllık ekmek tüketimi 150 kilograma yaklaşırken, her gün tahmini 100 milyon ekmek üretiliyor. Günde 4 milyon 900 bin ekmek israf oluyor.

 

 

Keçeli, Türkiye’de ekmeğin yüzde 97’sinin butik fırınlarda üretildiğini, ortalama 7 kişinin çalıştığı 120 bin fırında yaklaşık 840 bin kişinin çalıştığı bilgisini verdi. Türkiye’nin ekmek tüketiminde Avrupa’da birinci sırada yer aldığını ifade eden Keçeli, “Ekmekte artık çeşitlilik artıyor. Tüketicinin isteğine göre üretim yapılıyor” dedi.