Dış politikada geri çekilme var!

Dış politikada geri çekilme var!
23 Mart 2017 17:30

Avrupa’daki referandum kampanyasının iptalini kastetmiyorum asıl olarak başlıkta.

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 
Hükümetin Avrupa’da kampanya konusunda ısrarlı olmayacağını ve Erdoğan’ın da Almanya veya başka bir Avrupa ülkesine gitmeyeceği konusundaki kanımı haftalar önce yazmıştım zaten.

 

 
Bugün kastettiğim ABD, Rusya, Suriye ve Irak konusundaki geri çekiliş.

 

 
Daha doğrusu hangi adımı atacağını ve ne yapacağını bilememe durumu.

 

 
Şöyle ki…

 
3 gün önce kadar YPG Afrin’de Rusya ile beraber üs kurulduğunu, Rakka operasyonununu yürütecek güçlerin 3/4’ünün YPG güçlerinden oluşacağını açıklamıştı.

 
Rusya bunu teyid etmedi, yalanlar gibi yaptı.

 
Ancak daha dün basına YPG’lilerin Rus komutanlarla Nevruz kutlaması yaptığını, bir Rus komutanın YPG arması taktığını gösteren fotoğraflar yansıdı.

 
Rusya Türkiye’yi teskin için açık konuşmuyor ve YPG’nin sevinç içinde yaptığı açıklamaları teyid etmiyor ama gerçekte resmen YPG’yi ana savaşçı ortak olarak konumlandırıyor.

 

 
Öte yandan ABD YPG ile ortak hareket etme pozisyonundan taviz vermiyor.

 

 
İkili görüşmelerde alt telden çalınsa ve YPG konusunda, “Düşünüyoruz, ediyoruz” şeklinde evelense gevelense de, efektif olarak YPG ABD ile ortak konumunda.

 

 
Erdoğan’ın ABD’ye yaptığı, “Bırakın YPG’yi, siz, biz ve ÖSO’daki Arap güçlerle yapalım Rakka operasyonunu” teklifine ABD’den ısrarla karşılık gelmedi.

 

 
Çok açık ki, Rusya ve ABD Türkiye ile konfrantasyona girmiyor yani sözel olarak zıtlaşmıyor ama bildiklerini okumaya devam ediyorlar.

 

 
Trump’ın da Türkiye ile ilişkilerde bir yeniliğe gitmeyeceği çoktan belli oldu.

 

 
Tam tersine Türkiye’ye tam bir Ortadoğu ülkesi muamelesi başladı, terörist taşıması çok yüksek ihtimal ülke gibi, laptop yasağına Türkiye’den yolcular da dahil edildi.

 

 
Trump sessiz ama derinden Hükümet aleyhine gidiyor.

 

 
Esad ise, Rusya ile birlikte yeni anayasa hazırlıyor.

 

 
Rusya YPG’yi de bir şekilde Esad ile anlaşma ve ortaklığa doğru sevkediyor.

 

 
Bu durumda Ankara’dan bir tepki gelmesi gerekiyor.

 

 
Öyle ya, ota böceğe tepki verilirken böylesine stratejik ve hayati konularda sessiz kalınması bir acaip.

 

 
Ancak bu acaipliğin sebebi iktidarın neye nasıl karşı çıkacağına karra verememesinden, ayrıca da karşı çıksa bile bir sonuç alınamayacağı gibi kendilerine karşı cephenin daha da kenetleneceğini düşünmesinden kaynaklanıyor.

 

 
16 Nisan’da referandumdan evet çıkrasa daha da güçlü olur ve bastırırız şeklinde bir umut da pek beslenemiyor.

 

 
Çünkü iktidar zaten 15 yıldır iktidarda ve iktidar gücünü şu anda da olancasıyla taşıyor.

 

 
Buna rağmen bugün olmayan şeylerin 16 Nisan’dan sonra olmasını beklemenin gerçekçi olmadığını görüyorlar bu nedenle.

 

 
Tüm bu çerçevede işte, iktidar herhangi bir hamle yapamıyor.

 

 
Erdoğan’ın aklındaki daha ziyade 16 Nisan’da güçlü bir evet alarak içe kapanmaya doğru gitmek ve askeri seçeneklere yoğunluk vermek.

 

 
Yani, TSK’yı Suriye içinde tutmaya ve daha da ilerlemeye çalışmak.

 

 
Ancak Suriye’de coğrafi hegemonya konusunda ABD, Rusya ve Esad ve de YPG netice itibari ile ortak hareket ediyor olduğu için bu hegemonyayı kırmak için çok güçlü askeri patlamalar lazım.

 

 
Bu tür patlamalar ise olağanüstü riskli ve bu tür riskler iç iktidarı da tehlikeye sokacak cinsten.

 

 
Dolayısı ile şu anda bir çıkmaz sokak durumu var.

 

 
Esasen iktidar için de en iyisi referandumdan hayır çıkması ve tek başına alınacak reaktif ve akıllı olmayan kararlarla daha da çok sıkışmaması.

 

 
16 Nisan birçok açıdan önemli, en çok bizim Cumhuriyet ve demokrasimiz için önemli.

 

 
Ama eğer görülürse bu iktidarın daha da zora girmemesi açısından da önemli.

 

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar