Dersimli Kemal Cumhuriyet’i teslim etti… Çanlar şimdi Topbaş ve Gökçek için çalıyor!

Dersimli Kemal Cumhuriyet’i teslim etti… Çanlar şimdi Topbaş ve Gökçek için çalıyor!
20 Nisan 2017 08:15

Bir futbol maçı düşünün, rakip oyuncuların alayı dopingli, hakem şaibeli, düdüğü ve kartları sürekli aleyhinize çalışıyor! Oyun sırasında da kuralları değiştiriliyor, üstelik kalenizin bekçisini, yani sizin kalecinizi de adeta yanlarına almışlar!

 

 

 

Engin BALIM H&H YORUM

 

 

Kaleci kim bilenler bilmeyenlere anlatıversin…

 

 

#BuReferandumda halkımız, tüm imkansızlıklara rağmen, yüksek sesle #HAYIR dedi ama Dersimli Kemal, Cumhuriyet’i adeta seçim performansı ve seçim gecesindeki ruhsuz tavrı ile göstere göstere teslim etti. 16 Nisan gecesi Mustafa Kemal’in Cumhuriyet’i, oy gaspı ile yıkılırken, saatlerce evinde beklemesinin başka bir açıklaması yoktur… AKP genel merkez binası önünde, gasp edilen oylarımız gerçeği, havai fişeklerle gölgelenirken, partisinden ihraç edilen, Ümit Özdağ bile, YSK’yı destekçileriyle haklı şekilde basarak, başkanının yakasına yapışırken, oyuna namusuna anında sahip çıkmaya çabalarken, Dersimli Kemal beyin gece 23.00’e doğru, o da bir çok önemli kişinin telkiniyle ekranlara çıkıp, 5 dk göstermelik konuşup, ezikler gibi, kaçmasını, başka türlü açıklamak mümkün değildir…

 

 

unnamed

 

Gerçi Atatürk Orman Çiftliği’ne kaçak başkanlık sarayı yapılırken de, Kemal bey, ciddi bir direniş gösterememişti! Adeta sarayın inşaatını, genel merkezdeki oval ofisinden, çay eşliğinde aylarca seyretmişti! Saray’ın inşaatına göz yumanların, Erdoğan’ın başkanlığına karşı ciddi bir direniş sergilemelerini doğrusu beklemek saflık olurdu…

 

 

Ne diyelim siz görevinizi başarı ile yaptınız Kemal bey…

 

 

Gelelim Saray’ın iblikçilerine; bunlar adaletli bir şekilde kazanmadıklarını biliyorlar! Alınan sonucun Erdoğan için Pirus zaferi olduğunun da farkındalar! Ama Oylarımızı, insanımız tutanaklarını ıslak imzalı halde almasına rağmen, YSK önüne gidip iki çift laf etmekten aciz muhalefet liderinden de duacılar… Şu yüzlerindeki ifadeye bir baksanıza, 15 Temmuz darbe gecesinde bile bu kadar stresli değillerdi…

 

 

aaaa

 

 

Halkımız, Milletimiz açıkca görevini yaptı. Bir çok muhafazakar, mütedeyyin insanımız, demokrasiye sahip çıktı ve göbeklerini kaşımadıklarını, entel dantel geçinen sözde aydınlara ispat ettiler! Ama anlaşılan oylara sahip çıkamayarak, anında YSK’yı, Anadolu Ajansı’nı kuşatamayarak, bizler, yeterince örgütlü olamadığımızı yine kanıtladık :(

 

 

Hile ya da şaibe olmadığını mümkün değil söyleyemem! AA oyları göstere göstere manipüle etti! RTE’den önce KK konuşmalıydı ama saatlerce bilinçli şekilde bekleyerek, sistemin çarklarından biri olduğunu yine gösterdi…

 

 

Erdoğan ve Binali Yıldırım’dan önce konuşmadığınız sürece, demiri sıcağı sıcağına tavında dövmediğiniz müddetçe, konuşmanın bir önemi olmadığını hepimiz biliyoruz. Kemal Bey de biliyordu ve kendisini uyaran kurmaylarının tüm baskılarına rağmen, sonradan olay yerine gelen Türk filmlerindeki polis gibi, 5 dk için ahkam keserek, kendi partililerinin yuhalama sesleri eşliğinde üst kata kaçıverdi…

 

 

s

 

 

Gelelim önümüzdeki günlerde neler yaşanacağına yönelik öngörülerime;
Meral Akşener, Ümit Özdağ gibi isimler,  AKP içinden bazı isimlerle partileşme sürecine girerlerse şaşırmamalı. Muharrem İnce, CHP içinde kurultayın sözcülüğü ve liderliğine mutlaka soyunacaktır. Referandumda ciddi emek veren, bir başka isim Deniz Baykal da rahat durmayacaktır. Metin Feyzioğlu gibi HAYIR’ın yıldızlaşan genç ismini de halk göreve davet edecektir… Sinan Oğan, Mansur Yavaş, Ümit Kocasakal gibi bir çok ismi de aktif siyasetin içinde görürsek şaşırmamalıyız… CHP içinde Özgür Özel, Veli Ağbaba, Aykut Erdoğdu gibi yine genç ve sol kulvardaki isimlerin de Kemal Kılıçdaroğlu sonrası için kolları sıvamalarını beklemek yanlış olmaz…

 

 

g

 

 

Bu evet en çok Melih Gökçek ve Kadir Topbaş’ın başını ağrıtacak gibi! Çanlar bu ikili için çalıyor, tarihe not düşüyorum! Ankara ve İstanbul’da 30 yıl sonra ağır yenilgi alan Erdoğan gibi bir lider, uzun süredir değiştirmek istediği bu iki ismi, yemek için her halde daha uygun bir zamanı ömrü boyunca bir daha bulamaz! AKP içinde üç dönem kıskacında olan Gökçek, Topbaş’a göre daha cin politikalar izlemiş olsa bile, Erdoğan’ın onu Ankara’nın başında tutacağını beklemek saflık olur…

 

 

Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Mersin, Adana’daki evet’in hezimeti olası bir erken yerel seçimi akp için erteleme gerekçesi olabilir… Ya da tam tersi genç ve yeni yüzlerle yenilenen bir AKP, muhalefet toparlanmadan erken yerel seçim için düğmeye de basabilir…

 

 

Muhalefet ise önümüzdeki bir baskın yerel seçimde, örneğin CHP, İstanbul ve Ankara’da aday çıkarmayarak, ANAP, DYP gibi küçük bir partinin çıkaracağı Mansur Yavaş misali ünlü isimleri destekleme kararı alırsa şaşırmamalı! CHP gibi HDP gibi partiler bazı büyük metropollerde aday çıkarmayarak, pasif kalarak örtülü olarak güçlü aday güçsüz parti taktiği ile yerelde, referandumdan aldığı mesaj ile hareket edebilirler…

 

 

Başkanlık seçimleri 2019’da, o güne dek AKP içinde de ciddi kavga ve ayrışmalar olacağı şüphe götürmez!

 

 

Tarihe not düşüyorum; açık oy, gizli tasnif 2017’de 70 milyon ve dünyanın gözü önünde gerçeğe dönüşmüştür!

 

 

Anadolu Ajansı karşısında alternatif bir bilgi kaynağı bulunmayışı, yandAŞ medyanın post-truth yani hakikat ötesi, yaratmadaki gücü karşısında eldeki Halk TV, Ulusal Kanal ve biraz da Fox TV ile bu mücadelenin sağlanamayacağı ortadadır…

 

 

Türkiye’nin acilen güçlü bir muhalefete ihtiyacı vardır…

 

 

Engin BALIM Twitter