CHP’li Yılmaz’dan ‘OHAL’de Gençler’ raporu: Gençler işsiz, mutsuz ve gelecekten kaygılı

CHP’li Yılmaz’dan ‘OHAL’de Gençler’ raporu: Gençler işsiz, mutsuz ve gelecekten kaygılı
18 Mayıs 2018 10:14

CHP’li Necati Yılmaz, 19 Mayıs dolayısıyla “OHAL’de Gençler” konulu bir rapor yayınladı. Rapora göre, 15-24 yaş grubundaki işsizlik oranı yüzde 24’e ulaşıyor. Her dört gençten biri ne çalışıyor, ne de okuyor. 1 milyon üniversiteli genç işsiz. Hapishanelerde yaklaşık 70 bin tutuklu öğrenci bulunuyor. Üniversitede öğrenim gören 7 milyon öğrenciden sadece 563 bini yurtlardan yararlanıyor. Burs alan öğrenci sayısı ise 373 binde kalıyor.

 

 

Necati Yılmaz, gençlerin ihtiyaçlarına, sorunlarına, gelecek beklentilerine ve özgürlük taleplerine cevap vermeyen AKP iktidarının, 15 yıldır uyguladığı politikalar ile gençlerin umutlarını da tükettiğini belirterek, “24 Haziran gençlere geleceklerini şekillendirme olanağı sunuyor. Gençler için yakınma dönemi değil geleceklerini kendi oylarıyla inşa etme zamanıdır” dedi.

 

 

CHP Parti Meclisi Üyesi ve Ankara Milletvekili Necati Yılmaz, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla “OHAL’de Gençler”in durumunu rapor haline getirdi. Buna göre, Türkiye’de 15-24 yaş grubundaki işsizlik oranı yüzde 24’e ulaşıyor. Her dört gençten biri ne çalışıyor, ne de okuyor. 1 milyon üniversiteli genç işşizlik kıskacında. Hapishanelerde yaklaşık 70 bin tutuklu öğrenci bulunuyor. Üniversitede öğrenim gören 7 milyon öğrenciden ise sadece 563 bini yurtlardan yararlanabiliyor. Burs alan öğrenci sayısı 373 binde kalıyor. Yılmaz, gençlerin ihtiyaçlarına, sorunlarına, beklentilerine ve özgürlük taleplerine cevap vermeyen AKP iktidarının, 15 yıldır uyguladığı politikalar ile gençlerin umutlarını da tükettiğini vurgulayarak, “24 Haziran gençlere geleceklerini şekillendirme olanağı sunuyor. Gençler için yakınma dönemi değil geleceklerini kendi oylarıyla inşa etme zamanıdır” dedi.

 

 

15 YILDA GENÇLER ÜZERİNDE BASKILAR ARTTI

 
Yılmaz hazırladığı raporda, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 20 Temmuz’da başlatılan OHAL’in; bu kapsamda çıkarılan KHK’larla daha da anti-demokratikleşen ve otoriterleşen koşullara sebep olduğunu,AKP iktidarının darbesine dönüştüğünü vurguladı. Türkiye’de neredeyse 2 yıldır devam eden OHAL koşullarında gençlerin her gün yeni bir hak ihlali, saldırı ve hukuksuzluk yaşadığına değinen Yılmaz, şöyle devam etti:
“Büyük Atatürk’ün geleceği emanet ettiği gençlerin yaşadığı sorunlar, geleceğimiz ile ilgili olumsuz tabloyu görmek açısından önemlidir. Gençlerin ihtiyaçlarına, sorunlarına, gelecek beklentilerine ve özgürlük taleplerine cevap vermeyen AKP iktidarı, 15 yıldır uyguladığı politikalar ile gençlerin geleceğe dair umutlarını da tüketmiştir. Dahası bu 15 yılda gençler üzerindeki baskılar artmıştır. Umutsuzluk, mutsuzluk ve geçim kaygısı gençlerin gençliklerini yaşamalarına imkân bırakmamıştır. Bugün gençler tarafından en çok dert edilen konular arasında işsizlik, sürekli değiştirilen eğitim sistemi, barınma-burs sorunu ve gelecek kaygısı bulunmaktadır.”

 

 

ÜNİVERSİTELER BÖLÜNÜYOR,GENÇ İŞSİZLİK ARTIYOR

 
Türkiye’de gençlerin en büyük sorununun işsizlik olduğuna dikkat çekilen raporda, TÜİK’in Şubat 2018 verilerine göre, 15-24 yaş grubundaki işsizlik oranının geçen yıla göre 4.8 puan artarak yüzde 24’e ulaştığına dikkat çekildi. Buna göre, 15-24 yaş grubundaki genç kadınlarda bu oran yüzde 28,1 düzeyinde. Çalışmayan ve eğitimine de devam etmeyen 15-24 yaş aralığındaki gençlerin oranı ise yüzde 23,5 olarak gerçekleşti. Yani her dört gençten biri ne çalışıyor, ne de okuyor.

 
OHAL süresince 15 vakıf üniversitesinin kapatıldığı, 5 bin 644 akademisyenin işine KHK’larla son verildiğine dikkat çekilen raporda, “Üniversiteleri kapatılan ve hocalarının işine son verilen gençlerin eğitim hayatlarında kalıcı değişiklikler olmuştur. İktidar üniversitelerin akademik, bilimsel ve niteliksel başarısının önemini görmezden gelerek köklü üniversiteleri bölmüş, üniversite sayısını artırmaya çalışmıştır” denildi.
Türkiye’de son 10 yılda öğrenci sayısının üç kat arttığına dikkat çekilen raporda, YÖK verilerine göre, üniversitelerde ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora eğitim düzeyinde eğitim gören öğrenci sayısının 7 milyon civarında olduğuna değinildi. DİSK-AR’ın verilerine göre, üniversite mezunu işsizlik oranı toplam işsizlik oranı içinde yüzde 13,9 düzeyinde ve neredeyse 1 milyon genç ellerindeki üniversite diplomaları ile iş aramak zorunda. Buna atanamayan 350 bin öğretmen de eklendiğinde Türkiye’de gençlerin istihdam sorununun önemi daha da artıyor.

 

 

LİSELİ GENÇLER UCUZ İŞGÜCÜ

 
Üniversiteli gençlerin iş bulamadığı Türkiye’de, teknik lise ve meslek liselerinde okuyan gençlerin ise ucuz işgücü olarak kullanıldığı vurgulanan raporda, “Mesleki teknik lise öğrencilerine stajlarda asgari ücretin en az yüzde 30’u kadar maaş ödenebilmektedir. Devlet yine bu ödemenin 3’te 2’sini karşılamakta, öğrencinin çalıştığı yerin sahibi işveren ise 3’te 1’ini ödemektedir. Çıraklık eğitimini de düzenleyen hükümet, öğrencileri 5 gün işyerinde çalışmak, 1 gün ise meslek dersi almakla sorumlu tutmaktadır. Çıraklık eğitiminde de maaş ödemesi staj gören öğrenciler ile aynıdır. Hükümet işverenlerin yükünün büyük çoğunluğunu üstlenirken, işverenlere ise çıraklık ve staj adı altında genç iş gücünü ucuza çalıştırma imkânı sağlanmaktadır. Diğer bir ifadeyle OSB’lerde mesleki eğitim adı altında, stajyerlik veya çıraklık gibi kavramlar ile lise çağındaki gençler ucuz işgücü olarak emek sömürüsüne maruz kalırken, bu ortaklıktan kar eden işverenler ise devletin teşviklerinden faydalanmaktadır” denildi.

 

 

ÜNİVERSİTELİLER BARINAMIYOR VE GEÇİNEMİYOR

 
Türkiye’de üniversite sayısı 200’e yaklaşırken, üniversitede öğrenim gören genç sayısının 7 milyona yaklaştığı belirtilen raporda, üniversite öğrencilerinin en büyük sorunlarından biri olan barınma ihtiyacının karşılanması konusunda AKP hükümetinin attığı adımların yetersiz olduğu vurgulandı. Raporda, şöyle devam edildi:

 
“Türkiye’de yüksek öğrenim öğrencileri için 592 devlet yurdu bulunmakta, bu yurtlarda 451 bin öğrenci kalmaktadır. Dernek ve vakıflara ait 2 bin 160 yurt bulunurken, bu yurtlarda 112 bin 423 öğrenci kalmaktadır. Bu yurtların büyük çoğunluğu ise cemaatlere aittir. Ülkemizde üniversite öğrencisi gençlerin yurt bulma sorunu dışında eğitim masraflarını karşılayabilmek de büyük bir sıkıntıdır. 2015 yılında 1 milyon öğrenci öğrenim kredisi alabilmiş, burs alan öğrenci sayısı ise 373 binde kalmıştır. Burs ödenen öğrenci sayısı tüm üniversite öğrencilerinin yüzde 10’u bile değildir. Üniversiteden mezun olan ve iş bulamayan gençlerimiz bir de devlet tarafından borçlandırılmakta ve bu ağır borç yükünü çoğu zaman aileleri üstlenmek durumunda kalmaktadır. Öğrenci kredisi borçları çoğu zaman ödenememekte, öğrenciler mağdur olmaktadır.”

 

 

70 BİN ÖĞRENCİ TUTUKLU

 
Raporda, OHAL koşullarında gençler üzerindeki baskıların daha da arttığı vurgulanarak, “Basın açıklamasına, gösteri yürüyüşüne katıldığı için veya siyasi görüşlerini ifade ettiği için gözaltına alınan, tutuklanan veya hapis cezasına çarptırılan gençlerimiz vardır. Türkiye’de yaklaşık 70 bin tutuklu öğrenci bulunmaktadır. Siyasi eylemlilik ve baskılara direnme sebebiyle hakkında soruşturma başlatılan gençler okullarından uzaklaştırılmakta, yurtlarından atılmakta ve bursları kesilmektedir” denildi.

 

 

“GENÇLER İÇİN GELECEĞİ OYLARIYLA İNŞA ETME ZAMANI”

 
CHP’li Yılmaz, gençlerin iyi eğitimli, özgüvenli, hoşgörülü, çağdaş ve Cumhuriyet değerlerine bağlı özgür bireyler olarak yetişmesinin en önemli görevleri olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

 
“Siyaset gençlerin düşlerinden beslenmelidir. Gençlerin özgür düşüncelerinin siyasal süreçlere katılımının önü açılmalıdır. Gençlerin kendi vekillerini seçebilmeleri için aday belirleme yöntemleri demokratikleşmelidir. Gençlerin düşüncelerini özgürce ve rahatlıkla dile getirerek, siyasal süreçlerde etki olabilecekleri zeminler yaratılmalıdır. Türkiye büyük bir seçime gidiyor. Seçilme yaşı 18’e indirildi. 1 milyon 585 genç seçimlerde ilk defa oy kullanacak. 24 Haziran 2018 seçimi gençlere gelecekleri ile ilgili karar verme ve çözüm bulma imkanı tanıyor. 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı ile Atatürk’ün, Cumhuriyetimizi ve geleceği emanet ettiği gençler için sorunlardan yakınma zamanı değildir. 24 Haziran gençlere geleceklerini şekillendirme olanağı sunuyor. Gençler için yakınma dönemi değil geleceklerini kendi oylarıyla inşa etme zamanıdır.”