CHP’li İrgil: Muhalefeti susturarak gerçeği değiştiremezler

CHP’li İrgil: Muhalefeti susturarak gerçeği değiştiremezler
27 Temmuz 2017 13:44

CHP milletvekilleri, yeni İçtüzükle muhalefetin sesinin kısılmasını protesto etmek için dün geceyarısı tamamlanan görüşmelerin ardından Meclis’i terk etmedi. Saat 01.00’de Genel Kurul salonuna kendi ses sistemlerini kurarak Periscop’tan canlı yayına geçen CHP vekilleri sabaha kadar kürsüyü boş bırakmayarak protestoya devam etti.

 

 

 

CHP Bursa Milletvekili Dr. Ceyhun İrgil, “Işığı kıstılar, mikrofonları kapattılar ama Genel Kurul’un kendi kameraları çekmeye devam ediyor. Bizi izliyorlar. İşte zihniyetleri bu” diyerek Genel Kurul’da yaptıkları eylemi şu sözlerle anlattı:

 

 

“Bu son derece barışçıl bir eylem. Hükümet her gün vites yükselterek daha fazla kısıtlayıcı, yasaklayıcı bir tavır takınıyor. Fikir ve ifade özgürlüğü açısından kurdukları baskıyı şimdi Meclis’e de getirmek istiyorlar. Gece biz bu protestoya başladığımızda basını Genel Kurul’dan zorla çıkardılar. İnterneti kestiler. Işıkları kıstılar. Mikrofonları kapattılar. Bizim konuşmamızı istemiyorlar çünkü toplumun sesini duymak istemiyorlar, çünkü biz burada toplumda yaşanan tüm mağduriyetleri, haksızlıkları anlatıyoruz. Eğer basın özgür olsaydı, bu kürsüye bu kadar ihtiyaç olmazdı. Biz bu toplumun baskı altında yaşamak istemeyen, Cumhuriyet’e ve kazanılmış değerlerine değer veren kesimin iradesiyle buradayız ve 80 milyonunun tamamı için adaletli bir ülke istiyoruz. Muhalefeti susturma girişimleriyle gerçeği değiştiremezler. Yaptıkları yolsuzlukları, haksızlıkları, hukuksuzlukları unutturamazlar. Tüm çabamız; yapılan baskının hala farkında olmayanların dikkatini çekmek, onlara gerçeği anlatabilmek.”

 

 

CHP’li milletvekili arkadaşlarıyla gurur duyduğunu da ifade eden İrgil şöyle devam etti:

 

 

“Milletvekili olduğumuz günden bu yana ancak kırk yılda yaşanabilecek olaylara tanık olduk. İki genel seçim, referandum, darbe girişimi, OHAL, anayasa değişikliği ve terör saldırıları, şehitler, kutuplaştırılan toplumumuz, antidemokratik uygulamalar ve şimdi de bu içtüzük değişikliği. Bu süreçte mücadelemiz ve adalet arayışımız hiç bitmedi. Elbette umutluyuz çünkü içinde bulunduğumuz şartlar 1919 şartlarından daha kötü değil. Bu ülke ve toplum adil ve çağdaş bir yönetimi hak ediyor.”