CHP İstanbul İl Kongresi ve Yeni CHP üzerine…

CHP İstanbul İl Kongresi ve Yeni CHP üzerine…
15 Ocak 2018 16:13

Canan Kaftancıoğlu’nun paylaşımları ve yeni CHP üzerine…

 

Erman Çimen / Çağdaş Ses

 

Hafta sonu yapılan CHP İstanbul İl Başkanlığı kongresi hem CHP hem de Türkiye’nin siyasi geleceği açısından çok önemli sonuçlar doğurdu.

Bir gazeteci olarak siyaset ve aktörlerine doğrudan taraf veya karşıt olmuş gibi görünmekten kaçınmaya çalışırım. Ancak işin doğası gereği, sahip olduğumuz düşüncelerimiz; bu sistemleri eleştiri veya destek hakkımızı da ortaya çıkarıyor pek tabi ki…

Bu nedenle dediğim gibi, elimden geldiğince kaçınsam da kılıçların çekildiği şu ortamda istenmeyen sonuçlara dikkat çekmek için CHP’nin son durumu üzerine birkaç cümle etmek gerektiğini düşünüyorum.

Öncelikle CHP İstanbul’daki kongre yarışında adaylardan Canan Kaftancıoğlu’nun ideolojik duruşu ve önceki paylaşımları üzerinden değerlendirilmesi, aday olduğu konum gereği bana göre dikkat edilmesi gereken bir konuydu. Özellikle İstanbul gibi önümüzdeki yerel ve genel seçimlerde çok kritik bir rol oynayacak bir kişinin bakış açısını bilmek önemliydi.

 

 

Bu nedenle Kaftancıoğlu’nun paylaşımlarını tartışmanın gereksizliğini düşünmeyi veya arkasında art niyet aramayı haksız buluyorum.

İşte bu yüzden İstanbul’daki kongre öncesi Genel Yayın Yönetmenimiz Ece Sevim Öztürk’ün Kaftancıoğlu ile ilgili Çağdaş Ses’te kaleme aldığı belgelerin yayınlamasına yazı işleri toplantımızda destek verdim…

Canan Kaftancıoğlu’nun bundan birkaç yıl önce yaptığı ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz sloganını doğru bulmuyorum’, ‘Ermeni soykırımı gerçekliği’ vs. türünden paylaşımları bir Kemalist olarak benim de hiç hoşuma gitmedi.

 

 

Kişisel olarak herkesin düşüncesine saygı duyma önceliği gösteririm. Ancak elli bin tane siyasi hesabın yapıldığı, ülkenin geleceğini şekillendirecek kritik seçimlere giderken CHP’nin İstanbul İl Başkanlığına getirilecek kişinin nasıl bir düşünce sistemine sahip olduğunu göstermek, hatta ona daha destek veren bazı çevrelerin ilginç ilişkiler ağını ortaya koymak bana göre gazeteciliğin ta kendisidir.

Tarihçi Sinan Meydan, Mustafa Kemal’in askeri olmak kavramını; ‘emperyalizme karşı tam bağımsızlık, saraya-sultana karşı milli egemenlik, yozluğa, yobazlığa karşı akılla bilimle uygarlık mücadelesi verebilmek’ olarak tanımlıyor. Bu ifade simgeleşmiş bir ifadedir. Büyük bir toplumsal karşılığı vardır.

Ve Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu ve onun görüşlerine değer veren milyonların destekleyip oy verdiği bir siyasi partinin önemli bir yöneticisi, bu geleneğe karşı farklı bir ideolojik çerçevenin uzantısı ve siyasi hesaplarının adayı olarak ortaya çıkarılamaz!

 

 

Evet açıkça söylüyorum. Atatürk’ün partisinde 2. cumhuriyetçi, emperyalizm yanlısı, işte liberal demokrat, eski sağcı, bilmem ne solcusu gibi arkadaşları partinin kritik noktalarına getirdiğiniz vakit kendi siyasi ikbaliniz için size oy veren milyonları hiçe sayıyorsunuz demektir…

Ve bu anlayışın mutlaka sandıkta bir karşılığı olacaktır…

İşte Cumartesi gecesi ortaya çıkan bu sonuç, şekil itibariyle demokratik olsa da sonuçları itibariyle CHP’ye başarısızlık ve oy kaybı olarak geri dönecektir.

Bahsettiğim toplumsal yapıya yakınlığı gayet iyi bir şekilde sağlayıp, referandumda bariz bir başarı elde eden, kendini kanıtlamış İstanbul ekibini dağıtan CHP, 2019 öncesi büyük bir risk almıştır…

 

 

Tam bu noktada AKP’nin bu tartışmadan kendine çıkar sağlamayı umduğu ve CHP’yi daha da karıştırma amaçlı soruşturma hamlesi de bu gerçekleri değiştirmeyecek… CHP’nin iç dinamikleri AKP’nin bu hesaplarını boşa çıkaracaktır belki ama yukarıda bahsettiğimiz başarısızlığı önlemek sorumluların öncelikli görevi olmalıdır.

Son olarak bu soruşturma garabeti sonrası yaşanacak tartışmalar bir yana, Kaftancıoğlu’nun sosyal medyadan yanıt olarak verdiği ‘Türkiye Cumhuriyeti devletini yüceltme’ savunması ile Önderimiz Mustafa Kemal’ güzellemeleriyle nasıl bir samimiyet sınavı vereceğini zaman bize gösterecek!

Ancak özellikle Atatürk’ün fotoğrafını Meclis’teki odasından indirmeye kalkan ve bunu ‘Artık yeni şeyler söylemek lazım’ diyerek açıklayan bazı CHP’lilerin bile kendisine açık desteğini görünce umudum biraz daha kırılıyor.

Ve bu arkadaşların kafasındaki Atatürkçülüğün, AKP’nin yeni ‘Atatürk açılımından’ farklı bir sistematiğinin olmadığı düşüncesini de maalesef bana bir kere daha hatırlatıyor…

 

http://www.cagdasses.com/yazarlar/erman-cimen/447/chp-istanbul-il-kongresi-ve-yeni-chp-uzerine