Türkiye’de düşük vasıflı iş gücünün istihdamındaki artış sayesinde yoksulluğun nispeten düşük görünmesine karşın, toplumun en yoksul yüzde 20’lik kesimi olan 16 milyon vatandaşın milli gelirden aldığı payın çok düşük olduğu ortaya çıktı.

 

 

Engin Esen / Sözcü

 

 

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) üye 35 ülkedeki büyüme hedefli ekonomi politikalarını incelediği raporda Türkiye’nin önüne koyduğu görevleri yerine getiremediğinin altı çizildi.

 

 

EŞİTSİZLİK SÜRÜYOR

 

 

“Ekonomi Politika Reformları / Büyüme Yolunda 2017” başlıklı raporda, Türkiye’de son yıllarda özellikle hizmet sektöründe iş gücüne katılımın ve istihdamın arttığı belirtildi. Gelir dağılımı eşitsizliğinin kısmen azalarak devam ettiği belirtilen raporda şu ifadelere yer verildi: “Az gelişmiş bölgeler dahil olmak üzere düşük vasıflılar için geniş tabanlı iş yaratma hamlesi, mutlak yoksulluğun azalmasına katkıda bulundu ama en yoksul yüzde 20’lik kesimin milli gelirden aldığı pay hâlâ OECD ortalamasının altında. 10’uncu Kalkınma Planı 2014-18’de bahsedilen reformlar 2014-15 dönemindeki 4 genel seçim arasında uygulanamazken, ‘Büyüme Yolunda 2014′ öncelikleriyle ilgili ilerleme çok sınırlı kaldı.”

 

 

İŞ GÜCÜ ESNETİLSİN

 

 

Raporda, Türkiye için güncellenen öncelikler ve tavsiyelerin başında eğitime yer verildi. Asgari ücretin yüksekliğinin düşük vasıflı işçilerin istihdamını zorlaştırdığı uyarısı yapan OECD uzmanları, bölgesel asgari ücret ve sosyal güvenlik katkısı gibi önerilerde bulundu. Raporda ayrıca iş gücü piyasasının esnekleştirilmesi, tarım ve ticari ağ sektörlerinde rekabetin artırılması, emeklilerin kayıt altında çalışmayı sürdürmesinin teşvik edilmesi gibi öneriler sıralandı.

 

 

REFORM UYARISI YAPTI

 

 

OECD raporunun dünya geneliyle ilgili değerlendirme bölümünde, önceki 10 yılda yüzde 4 civarında seyreden büyüme oranının son 2 yılda yüzde 3 civarına düştüğü belirtildi. Bunda, Çin başta olmak üzere, Türkiye’nin de içinde yer aldığı gelişen piyasa ülkelerindeki büyümenin yavaşlamasının etkili olduğu belirtilen raporda şu ifadelere yer verildi: “Hükümetlerin, birçoğunun karşılaştığı düşük gelir tuzağından kaçmak ve ekonomik büyümenin kazanımlarının kendi vatandaşlarının büyük çoğunluğuna yarar sağlamasını istiyorlarsa reform konusunda hayal kırıklığına uğratmaya hakları yoktur.”