Pazar günü için iki telefon numarası
28 Mart 2014 17:30

Aşağıda asıl, Suriye’ye ilişkin olan ses kayıtları konusunu yazacağım ama önce seçim günü olan, 30 Mart Pazar günü Ankara’da oy kullanacaklar için vermek istediğim iki telefon numarası var.

Safile USUL H&H YORUM

Pazar günü oy kullanırken herhangi bir sorun yaşandığında, görüldüğünde, farkına varıldığında, bir şüphe oluştuğunda vs. arayıp haber verilebilecek iki numaradan birincisi Mansur Yavaş’ın seçim güvenliğini sağlamak için oluşturduğu gönüllü avukat ekibinin başındaki Kazım Genç’e ait. Kazım Genç’in cep numarası: 0532 244 53 48

İkinci telefon numarası ise, CHP Genel Merkezi’ne ait…

207 40 00

Bu numaradan Seçim İşleri Koordinasyon bölümünü isteyebilirsiniz.

Her iki numara da gün boyu tetikte olacakmış.

Bu arada, seçim güvenliği için görev alan gönüllü avukatlar grubuna teşekkür etmek istiyorum.

Bu ülkenin avukatları iyidir, çok iyidir. Hem de idealist ve fena halde yurtseverdirler. Onlara seçim güvenliği için aldıkları görevden dolayı çok müteşekkirim.

SES KAYDINDA DİKKAT ÇEKEN EN ÖNEMLİ 2 HUSUS

Davutoğlu, Hakan Fidan, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler arasında 13 Mart gününde olduğu anlaşılan toplantıda yapılan konuşmalar iki çok önemli hususu gösteriyor…

1-Hakan Fidan’ın Şah Sultan Türbesi’ne gerçek bakışı:

Davutoğlu toplantıda, Başbakan’ın kendisine, “Şah Süleyman Türbesi’ni bu konjonktürde bir fırsat olarak kullanmak gerekir” dediğini aktardıktan sonra Hakan Fidan, Şah Süleyman Türbesi’nin önemli olmadığını, Türkiye’nin Şah Sultan’dan dolayı değil, şu ana kadar çoktan Suriye’ye girmiş olması gerektiğini, Şah Sultan Türbesi’nin stratejik bir öneme sahip olmadığını, Türkiye’nin diğer sebeplerle Suriye’ye girmek için şu ana kadar neden beklediğini anlamanın zor olduğunu söylüyor.

“Ama bir sebep olmadan girilemezdi” yorumuna karşın da, Hakan Fidan, “Sebep gekirse o çok kolay, 4 adam yollar, 8 füze attırırım” diyor.

Bu konuşma Hakan Fidan’ın ve de tabii Erdoğan ekibinin aslında Şah Süleyman Türbesi konusunda bir duyarlılık taşımadığını, olayın külliyen Esad’a karşı diş bilenmesi olduğunu gösteriyor. Bu arada ses kaydında şu da görülüyor ki, Suriye ile savaş konusunda en istekli kişiler Hakan Fidan ile Erdoğan ama Şah Süleyman Türbesi onlar için önemli değil. Bunun neden böyle olduğuna dair değerlendirmem var ama isterseniz bunu bugün yazmayayım.

2-Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler’in tutumu:

Yaşar Güler toplantı boyunca fena halde Davutoğlu ve Hükümeti ile aynı düşünüyormuş imajını verecek pek çok cümle kursa da, gerçek tutumu ayrıntılara dair söylediklerinde gizli.

Örneğin, Yaşar Güler Suriye’de asıl yapılması gerekenin muhalifleri silahlandırmak olduğuna vurgu yapıyor hep. Suriye’ye müdahaleyi istemediği, Suriye’ye yapılacak müdahaladen önce diplomatik yolların kullanılmasına işaret etmesinden de belli. Hatta Davutoğlu, Yaşar Güler’e, “Onlar yapıldı, Suriye’yle diplomatik ilişkiler kuruldu” demesi üzerine, Yaşar Güler, “Ha, öyle mi, bilmiyordum” diyor. Konuşmanın bir yerinde de Davutoğlu Yaşar Güler’e, “Genelkurmay’ın bizden beklentisi nedir, bunu bilmemiz lazım” diyor. Yaşar Güler de Davutoğlu’na, Başbakanın Genelkurmay Başkanı ile bizzat görüşmesinin iyi olacağını söylüyor. Ses kaydından belli ki, Genelkurmay Suriye’ye müdahaleyi kesinlikle istemiyor ama Hükümet’e karşı bir söylem taşıyamayacağı için, uygun bir dille Hükümeti idare ediyor. Genelkurmay aslında Suriyeli muhaliflere silah yollanmasını da istemez tabii ama Yaşar Güler bu toplantıda başka şekilde bunu söyleyemeyeceği için, “Bari Suriye ile savaş yapmayın, muhaliflere silah gönderin” gibi dile getiriyor.

Bir de…

Ses kaydından Suriyeli muhaliflere bugüne kadar 2000 TIR silah gittiğini öğreniyoruz. Bunu bizzat Hakan Fidan söylüyor.

not: Pazar akşamı yazı yazmayacağım. Seçim sonuçları belli olduktan sonra Pazartesi akşamı görüşmek üzere.