Erdoğan gelmeyince teşkilatlar durgun

Erdoğan gelmeyince teşkilatlar durgun
9 Nisan 2018 17:30

Dün bana yakın bir kongre salonunda AKP’nin bir ilçe kongresi vardı.

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 
İlanlarını gördüğümde ben uzağa kaçayım o gün dedim.

 
Zira Erdoğan geldiğinde trafik ve ortam çok berbat oluyor.

 
Yani, başka bir şehire bile giderim o gün, o kadar yani.

 
Fakat…

 
Erdoğan’ın gelmeyeceği ve gelmediğini anladım sonradan.

 
Van İl Kongresi’ne katıldığını da sonra basında gördüm zaten.

 
Ve, inanın AKP ilçe kongresinin yapılıp, yapılmadığı bile belli olmadı.

 
Ne bir trafik, ne bir ses.

 
Hatta katılım da çok azdı.

 
Oysa daha geçenlerde CHP ilçe kadın kolları seçiminde bile acaip bir yoğunluk vardı. Ve, Kılıçdaroğlu filan yoktu. İl Başkanı bile yoktu.

 
Bundan şunu görmek mümkün…

 
AKP içindeki günlük veya genel hareketlilikler Erdoğan orda olunca oluşuyor.

 
Erdoğan gelince, bilhassa da onun böyle militan grupları var, onlar ortamı kaynatıyor.

 
Reis diye diye öyle bir hava oluşturuyorlar ki, ortaya çıkan gürültüye bakıp, ne kalabalıklar denebiliyor.

 
Bu oysa suni bir durum.

 
Yani, AKP teşkilatlarında aslında böyle bir hava yok.

 
Bu yapma birşey. Doğal bir karşılığı yok.

 
Eğer AKP teşkilatlarında hareketlilik ve kininin davası, bilme meyin davası, bilmem neyin kutlu yürüyüşü gibi bir hava olsaydı doğal olarak, o zaman dün burda gerçekleşen kongre bu kadar sönük ve bu kadar sessiz ve baştan savma olmazdı.

 
Bu seçimin, yani 2019 seçiminin hareketli tabanı muhalif olan taban veya tabanlar.

 
Bu hususu seçmek ve görmek lazım.

 
EN İYİ YOL

 
Geçen haftaydı sanırım, bazı gazetelerdeki siyasi kulis haberlerinde muhalif partilerin seçime, İyi Parti-Saadet Partisi ve CHP tek başına şeklinde gireceği yazıldı.

 
Bu zaten en iyi yol.

 
CHP tek başına, İyi Parti ve SP beraber.

 
Her bir muhalif blok kendine yakın seçmeni en optimal şekilde yakaladığında iktidar partisine giden oylar o oranda daha çok düşecek.

 
İkinci turda da duruma göre muhalifetin adaylarından biri ön plana çıkacak.

 
BATAN GEMİNİN MALLARI BUNLAR

 
Tabii ki, içimiz ezildi bugün.

 
Hurriyet gazetesi iktidara yakın bir işadamına geçti.

 
Demirören’in, “Artık büyük denizlere açılma zamanımız geldi” dediğini okuyunca da güldüm.

 
Tabii, batan geminin malları bunlar.

 
Uzun Cumhuriyet tarihinde oluşmuş merkez basının darbe ile yok edilmesi ve artakalanın yandaş işadamına verilmesi.

 
Açılırsın tabii büyük denizlere.

 
Büyük olduğun için değil.

 
Büyüğün tepesine vurup, darbe ile yıkıp, sana veren var.

 
Hayrını görme.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar