Biber gazına darp raporu

Biber gazına darp raporu
22 Ağustos 2013 09:41

Biber gazı yüzünden dilinde kesikler oluşan Gezi direnişçisi Adli Tıp Kurumu’na başvurdu.

 

Gezi Parkı eylemleri sırasında polisin kullandığı biber gazının insan sağlığı üzerinde yarattığı zararlı etkiler, Adli Tıp raporu ile tescillendi.

 

Mersin’de düzenlenen Gezi eylemlerine katılan M.İ., Adli Tıp Kurumu’na başvurarak, eylemler sırasında polisin sıktığı biber gazının vücudunda yarattığı tahribata ilişkin rapor aldı. Üç kişilik uzman heyetinin incelemesi sonucunda hazırlanan Adli Tıp raporunda, M.İ., isimli gencin yüzüne sıkılan biber gazı nedeniyle dilinde kesikler oluştuğu kaydedildi.

 

1977 doğumlu M.İ., Temmuz ayında Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na dilekçe ile başvurdu. Başvuru dilekçesinde, “polis tarafından yüz bölgesine gaz sıkılması sonucu ağızda ve boğazında yanmalar oluştuğu, bu zamanla geçmediği gibi, konuşmakta zorluk çektiği” kaydedildi. Mersin Adli Tıp Kurumu, başvurunun ardından M.İ.’yi muayene ederek rapor hazırladı. Raporda, hastanın dilinde lezyonlar ve plakalar tespit edildiği, psikiyatri bölümündeki muayenesinde ise hastada huzursuzluk, tedirginlik, uykusuzluk, gerginlik, iştahsızlık gibi şikâyetlere rastlandığı belirtildi. Raporda, M.İ.’nin Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı’ndaki muayenesinde ise ağızdaki yaraların sıkılan biber gazına bağlı olduğunun belirlenmesi üzerine, gerekli operasyonun yapıldığı ifade edildi.

 

CANA MÂL OLUYOR

 

CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, olayın ortaya çıkmasının ardından yaptığı açıklamada biber gazı kapsüllerinden yaralanan, gözünü kaybedenler olduğunu, astımlı hastalar içinse hayati tehlike doğuran gazın kimyasal içerik olarak zararlarının bir kez daha açığa çıktığını söyledi. Mersin Üniversitesi’nin raporuyla da belgelenen olaya ilişkin görüş bildiren ve aynı zamanda bir hekim olan Aytuğ Atıcı şöyle konuştu: “Bu rapor, kimyasalların insan vücuduna ciddi zarar verebileceğini açıkça gösterdi. Başından beri söylüyorduk, travma olur, insanlara zarar verir diye. Nitekim çocuklar hem öldü, hem gözü çıkanlar, başından yaralananlar oldu.”

 

HAYATİ TEHLİKE

 

Biber gazındaki kimyasal yapıları incelediğini ifade eden Arıcı, Adli Tıp’ın raporu ile bir vatandaşın dilinin biber gazı ile kesildiğinin tescillendiğini vurguladı. Arıcı, raporla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Biber gazlarının kimyasal yapılarını inceledim. Bunlar mukoza dediğimiz vücudun iç yüzeyi olan (ağız göz kapağı içi) daha savunmasız bölgelerde tahriş yaratıyor, ağır hasarlar meydana getiriyor. Ağız içi insanı öldürmez, ama astım varsa hayati tehlike söz konusu. ‘45 derece açıyla bile olsa, biber gazı sıkmayın, alerji durumu varsa insan ölür’ dedik. Kimyasal olarak zararlarını anlattık. AKP bunun kanıtı yok dedi. Sağlığa zarar vermez diyorlardı. İnsan sağlığına kalıcı zarar verdiği kanıtlanmıştır. Raporda M.İ.’nin dilinin kesildiği kaydedilmiştir. Hastane raporuyla da gazdan kaynaklandığı belgelenmiştir.”

 

AİHM ceza kesmişti

 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de biber gazını işkence aracı saymış ve Türkiye’ye ceza vermişti. Diyarbakır’daki olaylara müdahale eden polisin attığı gaz fişeği bir çocuğun yaralanmasına neden olmuştu. AİHM, polisin toplumsal olaylarda biber gazı kullanımıyla ilgili Türk yasal mevzuatının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’yle uyumlu olmadığına hükmetmiş, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin, “Kötü muamele ve işkenceyi” yasaklayan 3’üncü maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle Türkiye’yi 20 bin Euro tazminata mahkum etmişti.

 

 Taraf Gazetesi